Av. Ahmet Yavuz Uşaklıoğlu, New York belediye başkanlığı seçimlerini KARAR için yazdı. Seçimlerin, Amerika Birleşik Devletleri'nde politik rüzgarı değiştirdiğini belirten Uşaklıoğlu, Demokratlar ile Cumhuriyetçiler içinde de değişimin yaşanmasını sağladığını ifade etti.
Amerika’daki Demokratların New York belediye seçimi için düzenlediği en coşkulu mitinge katıldım. New York Eyalet Başkanı, senatörler, temsilciler, büyük sivil toplum kuruluşları, gazeteler ve dünyanın dört bir yanından medya kuruluşları oradaydı. Bu miting, Amerika’da uzun süredir sessizce şekillenen yeni bir politik hareketin görünür hale geldiği andı. Artık Amerika’daki politik rüzgar değişmişti. Daha önce “marjinal” olarak adlandırılan, azınlıkların ve Müslümanların öncülük ettiği bu yeni dalga, farklı bir dönemin başladığını işaret ediyordu.
Donald Trump döneminde Cumhuriyetçiler iktidarda olsalar da, Trump’ın göçmenlik, gümrük vergisi gibi radikal politikaları halk nezdinde uzun vadede popülerliğini koruyamadı. Amerika’nın iki partili sistemi, istikrar açısından önemli bir denge sağlasa da, yüz milyonlarca insanın sadece iki siyasi çatı altında temsil edilmesi elbette ki imkânsız. Bu durum, yeni bir partinin doğmasından ziyade mevcut partilerin içinde dönüşüm arayışını beraberinde getirdi.
Cumhuriyetçi Parti’de Donald Trump’ın başlattığı “MAGA” hareketi kısa sürede egemen güç haline gelerek onu iktidara taşıdı. Demokrat Parti içinde ise Kamala Harris, Joe Biden ve Hillary Clinton gibi merkezi figürler, 2016 yenilgisinden sonra partide eski ağırlıklarını kaybettiler. Bu boşluğu ise Bernie Sanders ve Alexandria Ocasio-Cortez’in öncülüğünü yaptığı “ilerici” kanat doldurdu.
New York belediye başkan adaylarından Zohran Mamdani’nin oy oranını yüzde 1’den yüzde 45’e kadar yükseltmesi, Demokrat Parti için adeta yeni bir nefes oldu. Bu yükseliş, “Demokrat Sosyalistler” ya da “İlericiler” olarak anılan bu hareketin parti içinde artık marjinal değil, yön belirleyici bir güç haline geldiğini gösteriyor.
Donald Trump 2016 seçimlerinde orta sınıfın ekonomik ihtiyaçlarına çözüm vaat ederek iktidara gelmiş, ancak bunu yerine getiremeyip klasik politik çizgiye geri dönmüştü. Bugün Demokrat Parti içindeki ilerici kanat, aynı hataya düşmemekte kararlı. Aynı bağışçılardan destek alan, statükoyu temsil eden siyasetçilerin yerini, toplumsal eşitliği, sosyal adaleti ve ekonomik reformu savunan yeni bir jenerasyon alıyor.
Bu nedenle Zohran Mamdani’nin belediye başkanlığı adaylığı sadece New York için değil, Demokrat Parti’nin geleceği için de büyük bir anlam taşıyor. Seçilmesi halinde, bu hareketin temsilcileri 2028 başkanlık seçimlerinde Demokrat Parti içinde söz sahibi olacak ve Trump çizgisine karşı daha güçlü bir blok oluşturacak. Böylelikle Amerika’da ve dünyada daha sosyal politikaların öne çıktığı bir dönem başlayabilir.
New York, dünyanın başkentlerinden biri olarak, bu yeni politik akımın kıvılcımını ateşlemek üzere.
*Av. Ahmet Yavuz Uşaklıoğlu, New York ve İstanbul Barosu Avukatı.
