Görüşler

Siyah güç: Kara Panterler

Siyah güç: Kara Panterler

Maltepe Üniversitesi İletişim Bilimleri bölümünde doktora çalışmalarını sürdüren Mehmet Utku Şentürk, ABD'de 1960'larda siyahi haklarını savunmak amacıyla kurulan Kara Panterler örgütüne mercek tutuyor.

1960’larda Amerika’da yaşayan siyahların yaşamını ırkçı ayrımcılık, baskının en şiddetlisi ve sömürü koşulları sarmıştı. Siyahların büyük kısmı işsizdi, sağlık sisteminden faydalanamıyor ve açlıkla boğuşuyordu. Yasalar ise siyahları ikinci sınıf vatandaş konumuna itiyordu. Irkçılık ve şovenizm resmi devlet ideolojisiydi. 60’lar boyunca ABD’nin birçok şehrinde ırkçı şiddet gerek sivil faşistler gerekse de polisler tarafından yoğunlaşmıştı. Bu sistematik saldırılara karşı 1967 yazında artık yüzden fazla şehirde sokak çatışmaları yaşanıyordu.

Toplumsal çatışmanın en şiddetli anlarının yaşandığı o günlerde, siyahi halkın meşru müdafaasını örgütlemek amacıyla Black Panther Party for Self-Defense (Özsavunma İçin Kara Panter Partisi) Ekim 1966’da Oakland, California’da, Huey P. Newton ve Bobby Seale tarafından kuruldu. Kara Panterler Örgütü, “Panter” sembolünü bilinçli bir şekilde seçmişti. Bu sembol isim; durup dururken kimseye saldırmayan; fakat bir tehdit oluştuğu zaman harekete geçen bir varlığı temsil ediyordu. Seçilen sloganlar da bu isimle çoğu zaman uyumluydu. Daha sonra kısaca Kara Panter Partisi (KPP) adıyla anılan örgüt, doğuya doğru yayılarak ülke çapında kentlerin varoşlarında örgütlendi. Partinin tabanı Amerika’nın büyük şehirlerinde yaşayan yoksul ve emekçi siyahlardan oluşuyordu.

KARA PANTER PARTİSİ'NİN 10 MADDELİK PROGRAMI

1 Ekim ile 15 Ekim 1966 arasında, BPP kurulmadan hemen önce Oakland’da Huey P. Newton ile Bobby Seale, partinin 10 maddelik programını hazırladılar. Newton’a göre bu program, Siyah halkının temel ve acil ihtiyaçlarını birbiriyle birleştirilmesi gereğine dayanmaktadır. Programın ilk 9 maddesi, 1960’lı yıllarda ABD’deki Siyahların maruz kaldığı ayrımcılık, ekonomik ve siyasi alanda yaşadıkları eşitsizlik, polis baskısı gibi Siyahların karşılaştığı temel sorunlara odaklanmaktadır; dolayısıyla siyasi haklara odaklanan Sivil Haklar Hareketi’nden farklı olarak, ayrıca ekonomik ve sosyal haklar eşitliğine de odaklanmaktadır.

Programın son maddesi ise Siyah halkının kendi kaderini tayin etme hakkını savunmaktadır. Bu ABD içinde veya dışında ayrı bir devlet kurmaya hedeflemeyen “yerinde kurtuluş” öneren bir yeni anayasa referandum önerisini içeren bir maddedir. Bunun da ancak devrimle mümkün olacağına inanmaktadır.

Programın ana başlıkları şöyleydi:

1- Özgürlük ve Siyahların kendi kaderlerini tayin etmesini istiyoruz. Siyahların kendi kaderlerini tayin edene kadar özgür olamayacaklarına inanıyoruz.

2- Halkımız için tam istihdam istiyoruz,

3- Siyah halkımıza karşı beyazlar tarafından yapılan soygunun sona ermesini istiyoruz.

4- İnsanların barınma koşullarına uygun konutlar istiyoruz.

5- Halkımız için, yozlaşmış Amerikan toplumunun gerçeklerini ortaya çıkaran bir eğitim sistemi talep ediyoruz. Bize gerçek tarihi ve günümüz toplumundaki rolümüzü anlatan bir eğitim sistemi istiyoruz.

6- Tüm Siyah erkeklerin askerlik hizmetinden muaf tutulmasını istiyoruz.

7- Polis şiddetinin ve Siyah halkımızın katledilmesinin derhal durdurulmasını istiyoruz.

8- Federal, Devlet, Bölge ve Şehir Hapishanelerinde ve Tutukevlerinde tutulan tüm Siyahlar için özgürlük istiyoruz.

9- Birleşik Devletler Anayasası’nın da öngördüğü şekilde, tüm Siyahların mahkemelerde yargılanırken kendi akran kümesinden veya Siyah topluluğa mensup kimseler tarafından yargılanmasını istiyoruz.

10- Toprak, ekmek, eğitim, barınma, yiyecek, giyecek, adalet ve barış istiyoruz. Ve temel politika olarak, Birleşmiş Milletler tarafından denetlenecek, Siyah ezilen halkların oy kullanacağı ve Siyah ezilen hakların ulusal kaderini belirleyecek bir plebisit yapılmasını hedefliyoruz.

Kara Panterlerin programı, özyönetim ilkelerini benimsiyordu ve halkındaki (community) bütün kurumların kontrolünü sağlamayı amaçlıyordu: “Her etnik grup başkalarından daha iyi anlayacağı ve bileceği bazı özgün ihtiyaçları vardır; her grup kendi kurumlarının, üyelerinin yaşamlarını nasıletkilemesi gerektiğini daha iyi karar verebilir.”

MALCOLM X'İN YAŞAYAN MİRASI

Siyah hakları savunucusu Malcolm X’in 1965 yılında öldürülmesi de Kara Panterlerin kurulmasının önemli etkenlerindendi. Yaşamının önemli bir bölümünü siyahilerin hakkına adayan Malcom X; Kara Panterler için de önemliydi. Onların fikirlerine yön vermiş, liderlerini etkilemişti. Hatta Bobby Seale, Malcolm X’in, Martin Luther Kings’den daha iyi bir hatip olduğunu düşünüyor ve ona büyük saygı gösteriyordu. Hatta bu yüzden oğluna verdiği isimlerinde biri de Malcolm X’in sonradan aldığı isim olan Malik’ti. Bir keresinde de “O öldüğünde çocuk gibi ağlamıştım” diyordu.

Panterlerin diğer lideri Huey P. Newton da “Malcolm X olmasaydı Kara Panterler de olmazdı. Dolayısıyla Kara Panterler, Malcolm X’in yaşayan mirasıdır” diyordu.

DİĞER SİYAHİ ÖRGÜTLERDEN FARKLIYDILAR

Kara Panter Partisi, ABD Siyahi hareketinin ve dünyadaki etnik ve sosyalist mücadelelerin birikimlerinden esinlenmiş, onların deneyimlerinden yararlanmış bir örgütlenmedir. Onu özgün kılan noktalardan biri her iki mücadele arasında bir hiyerarşi kurmamasıydı. Panterler kendilerini aynı ortamlarda faaliyet yürüten Evrensel Zenginleştirme ve İyileştirme Derneği ile İslam Milleti gibi Afrika kökenli Amerikalı kültürel milliyetçi örgütlerden ayrı tutmaya çalıştı. Söz konusu kültürel milliyetçi gruplar genel olarak tüm beyazlara düşmanken Kara Panterler ırkçılık karşıtlarını ırkçı beyazlardan ayırdı ve ilk grubun ilerici üyeleriyle ittifaklar geliştirdi. Bunun yanı sıra, kültürel milliyetçiler genellikle tüm Afro-Amerikanları bir bütün halinde ezilenler olarak görürken Kara Panter Partisi, Afro-Amerikan kapitalistler ve burjuvalara da karşıydılar.

SİYAHİLERİN HAYATLARINA DOKUNDULAR

Polis şiddetine karşı savunma için silahlanmalarıyla tanınan Kara Panterlerin, çok az bilinen toplumsal çalışmaları da vardı. Kreşler, sağlık ocakları ve çocuklara ücretsiz ayakkabı dağıtmak için düzenlenen kahvaltılar gibi onlarca farklı sosyal etkinlikler organize ettiler. ABD’nin çeşitli bölgelerindeki siyahi toplumlarda uyuşturucuya ve suç olaylarına, polis cinayetlerine ve zorbalığına karşı kampanyalar yürüttüler.

Kuruluşundan kısa bir süre sonra ABD’de 45 şubede 5 bin parti çalışanıyla hızlı bir büyüme kaydetmişlerdi. Zirve noktasında 250 bin gazete satıyorlardı.

O dönem yapılan anketlere göre siyahi halk içerisinde %90’lık bir desteğe sahiptiler. Dönemin FBI başkanı (ki adı Kennedy suikastından da baş şüpheli olan derin devletin bir numaralı ismi) J. Edgar Hoover, onları “ABD'nin iç güvenliği açısından bir numaralı tehdit” olarak nitelendirmişti.

SİYAH MESİH FRED HAMPTON

“Bir devrimciyi öldürebilirsin ama devrimi öldüremezsin!” diye bağırıyordu kürsüden Kara Panter Partisi Chicago örgütü devrimci lideri Fred Hampton. Dinleyenler arasında Amerikan yerlileri, taşralı beyazlar, Porto Rikolular, siyah hareketin diğer örgüt liderleri ve üyeleri vardı. Dinleyiciler arasındaki bu çeşitlilikten, insanların birleşmesinden ve ondan öylesine korktular ki onu hapishaneye atmanın bile işe yaramayacağını düşündüler. Yoldaşları Küba’ya kaç dediler ancak Hampton kaçmadı. Çünkü o, “Yaparken öleceğim şey için doğduğuma inanıyorum. İnsanlar için direnirken öleceğime inanıyorum” diyordu. 4 Aralık 1969’da sabah saat 4:45’te vurularak öldürüldüğü zaman henüz 21 yaşındaydı. Fred Hampton, insanları özgürleştirici bir çizgiye hayatlarını adamaya yönlendiriyordu. İnsanlara halk için nasıl yaşanacağını ve halk için nasıl ölüneceğini göstermişti. Şöyle demişti; “Öldüğüm zaman son sözlerimin ‘ben bir devrimciyim’ olduğunu, dudaklarımdaki son sözlerin bu olduğunu unutmayın.” “Biz halkı seviyoruz.”

FBI ile birlikte çalışan Chicago polisleri ve devlet için çalışan muhbirler gece öncesinde yemeğine uyuşturucu (barbitürat) katmış, ardından da yatağında uyurken Hampton’u katletmişlerdi. Kara Panter Partisi’nin) diğer üyeleriyle birlikte yaşadığı West Side apartman dairesine ateş açarak bir başka Panter lideri Mark Clark’ı da katlettiler. 2021’de gösterime giren “Yahuda ve Siyah Mesih” (Judas and the Black Messiah) adlı film ile Fred Hampton ve mücadelesi bir kez daha gündeme geldi.

KARA PANTERLERİN BÖLÜNÜŞÜ

70'li yıllar boyunca Kara Panter Partisi saldırıların baş hedefi oldu. Birçok parti üyesi sahte delillere dayanılarak gözaltına alındı ve hapse mahkûm edildi. Onlarca parti üyesi polis tarafından ajanlaştırıldı. 1971'de, partinin önderlik kadroları arasında polisin ve gizli servisin yaratıp alevlendirdiği güvensizlik ortamı ve saflaşmalar sonucunda, Kara Panter Partisi bölünme yaşadı. Bu ayrışma, ayrılan taraflar arasında silahlı çatışmalara kadar tırmandı. ABD gizli servisinin bu bölünmedeki payının ne kadar olduğu bugün dahi tam olarak kestirilemiyor. Bölünmenin ardından partinin siyahlar nezdindeki etkisi büyük ölçüde yitip gitti ve sosyal çalışmaları adım adım sona erdi. Bölünmeden sonra partiyi yeniden canlandırma girişimlerinin ve Black Liberation Army (Siyah Kurtuluş Ordusu) gibi yeni yasadışı örgüt kuruluşlarının düzeyi, Kara Panter Partisi'nin örgütsel kapsamına ve siyah kitleler üzerindeki etkisine yaklaşamadı bile.

GÜNÜMÜZ...

Günümüzde siyahlara yönelik polis şiddeti ve ırkçı cinayetler, Afro-Amerikalılar içinde tekrar sosyal ve politik bir hareketin oluşmasına neden oldu. 2016’dan bu yana siyahlar arasında yerel ve bölgesel çapta öz savunma yapıları oluşturuldu. Siyahlar, polis cinayetlerinden korunma amacıyla, Kara Panterlere benzer şekilde, semtlerde silahlı ve bazen tek tip elbiseli devriyeler örgütlediler. Kısaca diyebiliriz ki Kara Panter Partisi tarihteki yerini aldı ancak etkileri günümüzde de siyah hareketlerine ilham kaynağı olmayı sürdürmekte.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Bunlar da İlginizi Çekebilir