Gelişen teknolojiye ve değişen yaşam koşullarına rağmen Anadolu'nun bazı köşelerinde bin yıllık gelenekler dimdik ayakta. Şırnak’ın Güçlükonak ilçesinde ve Mersin’den yola çıkan Sarıkeçili Yörükleri, yaz mevsimini yaylalarda geçirmek üzere göç hazırlıklarını tamamladı. Zorlu koşullarda, günler süren yolculukların ardından varacakları yaylalarda altı ay boyunca kalacak olan göçerler, doğayla baş başa sürdürülen yaşamın son temsilcileri olarak dikkat çekiyor.
CEHENNEM KANYONU'NDA ZORLU YAYLA GÖÇÜ BAŞLADI
Şırnak’ın Güçlükonak ilçesinde kış mevsimini Cehennem Deresi çevresinde geçiren göçerler, yaz için yola koyulmaya başladı. Çadırlarını toplayıp eşyalarını at ve katırlara yükleyen göçerler, Beytüşşebap Faraşin ve Hakkari Berçelan yaylalarına doğru zorlu yolculuğa çıktı. Bir ay sürecek bu göç sürecinde, koyunlarını belirli aralıklarla sağarak süt birikmesine bağlı hastalıkları önlemeye çalışacaklar.

Göçer Ayla Yıldız, “Karlı dağların arasında yağmur çamur demeden ilerliyoruz. Her yıl aynı zahmeti çekiyoruz ama bu bizim yaşam biçimimiz” dedi.
TOROSLAR’DA BİR GÖÇ YOLCULUĞU: SARIKEÇİLİ YÖRÜKLERİ YİNE YOLLARDA
Mersin’in Aydıncık bölgesinde kışı geçiren Sarıkeçili Yörükleri ise sıcakların artmasıyla birlikte Konya’nın serin yaylalarına doğru göçe başladı. Konya'nın Hadim ilçesi bu yolculuğun sonunda varılacak durak. Eşyalarını develere yükleyen Yörükler, keçi sürüleriyle birlikte Toros Dağları’nı aşarak bir ay sürecek tarihi yolculuğa adım attı.
Sarıkeçili Yörüğü Fatma Kuş, "Her sabah ezanla kalkıyoruz, hayvanlara bakıp yola devam ediyoruz. Aynı rotayı yıllardır sürdürüyoruz. Bu bizim doğamız" ifadelerini kullandı.

DOĞASEVERLER BU GELENEĞE TANIKLIK EDİYOR
Bin yıllık göç kültürü sadece yaşayanlar için değil, doğa ve kültür tutkunları için de büyük ilgi görüyor. Göç yolculuğuna İstanbul’dan katılan Ömer Varış, “Bu geleneği yerinde görmek, hatta bir parçası olmak tarif edilemez bir deneyim. Atalarımızın binlerce yıldır izlediği yolu biz de adımlıyoruz” diyerek etkinliğe katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
