12.000 yıllık geçmiş Türkiye'nin dört bir yığınında şifa dağıtıyor. O şehirde üretiliyor tüketenler kilolara birer birer veda ediyor. Diyabet hastalarının yeni gözdesi olarak raflarda yerini alıyor içeriği ise uzman isimleri bile şaşırtıyor.
Kastamonu'da üretilen siyez buğdayı Türkiye'nin dört bir yanına gönderiliyor. Siyez buğdayı ile yapılan ekmekler özellikle diyabet hastaları tarafından sıklıkla tüketiliyor. Sağlıklı ve doğal içeriği ile birlikte dikkat çeken bu ekmekler kan şekerini dengeleme konusunda da oldukça büyük bir görev üstleniyor. Kastamonu'nun İhsangazi ilçesinde yetiştirilen ve coğrafi işareti bulunan siyez buğdayı çiftçiler tarafından toplandıktan sonra ekmek ve benzeri ürünler yapılarak Türkiye'nin farklı şehirlerine ulaştırılıyor.
12.000 YILLIK GEÇMİŞİ BULUNUYOR
Geçmişi 12.000 yıl öncesine dayanan Hitit buğdayı Türkiye'de siyez buğdayı olarak anılmaktadır. Bu buğdaydan yapılan ekmekler farklı şehirlerde yaşayan vatandaşlara ulaştırılırken özellikle diyabet hastaları tarafından daha çok tercih ediliyor. Glisemik indeksi düşük olan ve metabolizmayı hızlandıran siyez buğdayı hem üreticinin hem tüketicinin yüzünü güldürüyor. İhsangazi ilçesinde siyez buğdayı yetiştiriciliği yapan genç Çiftçi Yasin Ciğerci, siyez buğdayı ile katma değerli ürünler üreterek çok daha fazla kazanç sağladıklarını aktardı.
HİÇBİR KATKI MADDESİ BULUNMUYOR
Siyez unu ile elde edilen ekmeklerde hiçbir katkı maddesi bulunmadığını ifade eden Ciğerci, Kastamonu'nun İhsangazi ilçesinde genç Çiftçi olarak siyez tüketimi ve çiftçilik yaptığını söyledi. Atalarından kalmış olan bu mirası gelecek nesillere aktarmak istediğini ifade eden Ciğerci, siyez buğdayının önemine değinerek şu açıklamalarda bulundu:
“Siyez buğdayı çok önemli, buğdayların da atasıdır. Biz de kendi değirmenimizi kurduk ve siyez unu yapıyoruz. Bu siyez buğdayından da ekmek yapıyoruz. Hiçbir katkı maddesi kullanmadan ekmeklerimizi yapıyoruz. İçerisinde sadece siyez unu, siyez mayası ve kristal kaya tuzu var. Suyunu ilave ettikten sonra yoğurma işlemini yapıp yaklaşık 1 saat dinlenmeye bırakıyoruz. Dinlendirdikten sonra hamuru, yuvarlak şekilde yapıp ekmeğimizi pişiriyoruz. Ekmeğimizi daha sonra odun ateşi ile buluşturuyoruz. Közün sıcaklığı ile vatandaşlarımızla buluşturuyoruz.”
