25 yıl boşa geçti

25 yıl boşa geçti

6.2'lik Silivri depremi tehlikenin kapıda beklediğini bir kez daha gösterdi. 16 milyonluk İstanbul'u sokağa döken sarsıntı, Gölcük'ten bu yana alınan veya alınıp uygulanmayan tedbirleri hatırlattı. Geçen süre zarfında toplanma alanlarının imara açılması, kentsel dönüşümün uygulanmaması, deprem vergilerinin başka projelere harcanması 25 yılın boşa geçirildiğini gösterdi.

Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem, ülkenin can damarı olan İstanbul’un büyük felâkete ne kadar hazır olduğu sorusunu yine akıllara getirdi. 1.5 milyon riskli konutun olduğu megakentte 25 yıl önce 496 olan toplanma alanı sayısı 77’ye indi. İmara açılan bu alanlara AVM ya da rezidans inşa edildi. Riskli ve kaçak binalar imar affıyla ayakta tutuldu.

TOPLANMA ALANLARININ YÜZDE 70'İ İMARA AÇILDI

Beklenen Büyük Marmara depremi Silivri'de kendini 6.2 ile gösterirken mevcut tablo 16 milyonluk İstanbul'un depreme karşı hazırlıklı olmadığını bir kez daha ortaya koydu. 1,5 milyon riskli konutun olduğu metropolde 1999'da 496 olan toplanma alanı sayısı aradan geçen 25 yılda 77'ye indi. İmara açılan bu alanlara AVM ve rezidanslar dikildi. Yıkılması gereken riskli ve kaçak binalar ise imar affından yararlandırılarak ruhsatlandırıldı.

72 MİLYAR DEPREM VERGİSİ DUBLE YOLLARA HARCANDI

99 depremi sonrası getirilen deprem vergisi kapsamında dönemin kuruyla 36 milyar dolar toplandı. Bu paranın büyük kısmının başka işlere ayrıldığı, ancak yüzde 15’lik kısmının dönüşüm için harcandığı ortaya çıktı. Gölcük depremi sonrası kurulan Ulusal Deprem Konseyi, güncelliğini yitirdiği için 2007 yılında feshedildi. Kentsel dönüşüm kanunu çıkarılmadı. Dönüşümün kısmen gerçekleştirildiği alanlarda ise çalışmanın rant odaklı olduğuna dikkat çekildi.

ÜÇ BAKAN TEDBİR AÇIKLAMAK YERİNE RİSKLERİ HATIRLATTI

Peki bu arada siz ne yapacaksınız?

İçişleri Bakanı Yerlikaya ve Sağlık Bakanı Memişoğlu ile birlikte kameraların önüne çıkan Şehircilik Bakanı Kurum ‘İstanbul için vakit daralıyor. 1,5 milyon riskli bina var’ dedi. Üç bakan vatandaşları tedbirli olmaya çağırdı. Kamuoyundan ‘Bakanlık şikayet makamı değil, sorunu çözecek tedbirleri bulup uygulama yeri’ yorumları geldi.

TOPLANMA ALANLARINI İMARA AÇAN YETKİLİLER YARGILANMALI

Gelecek Partisi lideri Davutoğlu, ‘İstanbul yıllardır ihmal ediliyor, siyasi rantla yönetiliyor. Hepiniz vebal altındasınız’ diyerek çözüm için beş maddelik çağrıda bulundu:

1- Kanal İstanbul Projesi derhal durdurulmalı.
2- İmar rantları vergilendirilmeli.
3- Bundan zenginleşenlerden yasal yollarla hesap sorulmalı.
4- Toplanma alanlarını imara açan kamu görevlileri yargılanmalı.
5- İstanbul Yasası, yürürlüğe girmeli.

MİLYARLARCA DOLARI BETONA DEĞİL İSTANBUL’A HARCAYIN

DEVA Partisi lideri Babacan, deprem sonrası Kanal İstanbul Projesi’ne yönelik eleştirilerini yeniden gündeme taşıdı. Projenin İstanbul’un güvenliği için ciddi riskler taşıdığını vurguladı. ‘Deprem veya savaş gibi felaketlerde bu ‘ada’ya ulaşmak veya buradan tahliye mümkün olmayacak. Bu kentle ve insan hayatıyla oynanıyor’ dedi ve ekledi: Milyarlarca doları beton kanal yerine depreme harcayın.

ÖNCELİK KANAL DEĞİL, DEPREM İSTANBUL'U RANTA FEDA ETMEYİN

Silivri'nin ardından tedbir için bir çağrı da Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'nden (TMMOB) geldi. İstanbul için asıl önceliğin deprem riski olduğu vurgulanan açıklamada son dönemde tekrar gündeme gelen Kanal İstanbul ve benzeri rant odaklı projeler için ayrılmak istenen kaynakların, deprem risklerinin azaltılması için kullanılması gerektiği bir kez daha dile getirildi: Rant uğruna İstanbul’u ve İstanbulluları feda etmeyin.

25.jpg

HÂLÂ HAZIR DEĞİLİZ

İstanbul, 23 Nisan günü peş peşe yaşanan depremlerle sarsıldı. En büyüğü 6,2 büyüklüğünde ölçülen depremler sonrasında uzmanlar birbiri ardına uyarılarda bulunurken Prof. Dr. Celal Şengör “İstanbul topun ağzında. Yıllardır alınmayan tedbirler yüzünden vakit daraldı. Artık en mantıklı adım, şehri terk etmek” dedi. Herhangi bir can kaybının yaşanmaması, Bahçelievler ve Esenler’de hasar gören 2 binanın tahliye edilmesi dışında yıkım olmaması bir nebze herkesi rahatlatırken bir kez daha o soruyu sordurttu: 1999 depreminden bu yana 25 yıl geçti. 50 binden fazla kişinin can verdiği 6 Şubat’tan bu yana da 2 seneyi aşkın süre... Maksimum 7.6 büyüklüğünde bir depremin beklendiği megakent, afete ne zaman hazır hale gelecek?..

RANT ODAKLI DÖNÜŞÜM

23 yıldır tek parti iktidarının yönettiği Türkiye’de afetlerin ardından kararlılık mesajları verildi. Ancak her defasında kapıdaki tehlike çabuk unutuldu. 1.5 milyon riskli konutun olduğu metropolde 1999’da 496 olan toplanma alanı sayısı aradan geçen 25 yılda 77’ye indi. İmara açılan bu alanlara AVM ve rezidanslar dikildi. Yıkılması gereken riskli ve kaçak binalar imar affından yararlandırılarak ruhsatlandırıldı. Marmara depremi sonrası getirilen deprem vergisi kapsamında 72 milyar TL, dönemin kuruyla 36 milyar dolar toplandı. 2020’de paranın büyük bir kısmının duble yollara harcandığı, yüzde 15’lik kısmının ise dönüşüme gittiği ortaya çıktı.

FELAKETE DAVETİYE

2000’de kurulan Ulusal Deprem Konseyi, güncelliğini yitirdiği gerekçesiyle 2007’de feshedildi. Kentsel dönüşüm rant odaklı sürdürüldü. 1999’da hasar alan konutların yalnızca dörtte biri dönüştürülebildi. Boşaltılan askeri alanlar, üst gelir grubu projeleri için imara açıldı.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği tarafından geçen yıl hazırlanan raporda da bazı tehlikelere dikkat çekilmişti: “Maltepe ve Yenikapı başta olmak üzere, kuvvetli yer hareketi ve tsunami etkisine karşı davranışının büyük belirsizlikler içerdiği dolgu alanlarının toplanma alanlarına alternatif olarak sunulması, felakete davetiye çıkarmaktır. İstanbul’da acilen uygun, güvenli ve yeterli sayıda deprem toplanma alanı belirlenmeli, halk bilgilendirilmelidir.” Uzmanlar ise, 2 yıl önce İstanbul için şunları önermişti ancak hiç somut adım atılmadı.

BUNLAR YAPILMALI

1- Sanayi kuruluşları ve organize sanayi bölgeleri Marmara Bölgesinin dışına çıkartılmalıdır. Bunun için Anadolu’da uygun ortamlar hazırlanmalı ve teşvik mekanizmaları geliştirilmelidir.
2- Nüfusu artıracak yatırımlar durdurulmalı, Anadolu’ya göç devlet eliyle özendirilmelidir.
3- Daha fazla bina ruhsatı verilmemeli, imar ve iskan kısıtlanmalıdır.
4- Altyapı ve yapı stoku hızla elden geçirilmelidir. Bu işleri aksatacak yasalar yerine yenileri çıkartılmalıdır.
5- Bina muayeneleri vatandaş isteğine bağlı olmadan bizzat ve hızla devlet eliyle geçekleştirilmelidir.
6- Deprem dirençsiz binalar bizzat devlet tarafından dirençli hale getirilmeli veya yıkılıp yeniden yapılmalıdır. Eğer vatandaş da işin içine sokulacaksa, uzun süreli ucuz kredi verilmelidir.

PARKTA, OKULDA, CAMİDE SABAHLADILAR

İstanbul’da yaşanan depremlerin ardından vatandaşların bazıları, evlerine girmeye korktuğu için geceyi dışarıda geçirdi. Kimi yorgan, battaniye ve çadırlarını alıp parklarda uyudu kimi camide kimi arabasında sabahladı. Okullar ve belediyeye ait kapalı tesisler de halkın konaklaması için tahsis edildi. Yeni güne Yenibosna’daki Kuleli Parkı’nda uyanan Fatma Bider Barış “Çok soğuktu. 2 battaniye örttük ama yine de ısınamadık. Çocuklar çadırda kaldı. Yer olmadığı için biz dışarda beklemek zorunda kaldık. Bugün de dışarıda kalacağız. Artçılar devam ediyor. Uzmanlar 48 saat boyunca riskli olduğunu söylüyor” dedi. Belediyeler, vatandaşlara sıcak çorba ve çay ikramında bulundu.

ÜÇ BAKAN, MUHALEFETTEYMİŞ GİBİ UYARDI

Vakit daralıyor tedbir almalıyız: Yerlikaya ve Memişoğlu ile birlikte gazetecilerin karşısına geçen Bakan Kurum “İstanbul’un artık tek gündemi deprem olmalı. Kaybedecek vaktimiz yok. 1.5 milyon riskli bina var. Kentsel dönüşüm ertelenecek bir durum değil” dedi.

Marmara Denizi Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından İstanbul İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nde kurulan kriz merkezinde değerlendirme toplantısı yapıldı. Zirve sonrası basın mensuplarına açıklama yapan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum “7 binamız az hasarlı. Bunun dışında herhangi bir orta, ağır hasar söz konusu değil. Fatih ilçemizde metruk bir binamız yıkıldı. Saha çalışmalarına devam ediyoruz” dedi. Ülke nüfusunun yüzde 70’inin deprem bölgelerinde yaşadığını hatırlatan Kurum “En son 6 Şubat 2023’te asrın felaketini yaşadık. Ama deprem geçtikten 3-5 gün sonra maalesef bu gerçeği unutuyoruz. Riskli binada yaşamayalım, gelin hep birlikte bu dönüşümü gerçekleştirelim. Bugün İstanbul özelinde baktığımızda 1,5 milyon riskli yapı var. Yüzde 30’unun acilen dönüştürülmesi şart. Asla kaybedecek vaktimiz yok. Bu dönüşüm göz ardı edilecek, ertelenecek bir durum değildir. Şu an İstanbul’da özel sektörümüzle birlikte 290 bin ev ve iş yerimizin dönüşümü devam ediyor.

60 KİŞİ HAFİF YARALI

Sorumluluk sahibi herkesin bilmesi gerekir ki; İstanbul’un artık tek gündemi deprem olmalıdır. Çünkü, milli güvenlik meselesi” ifadelerini kullandı. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu “Halihazırda geç başvurular ve acil gözlemde tedavi görenlerle birlikte 60 hastamız tedavi görmekte” bilgisini paylaştı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ise, riskli olduğu düşünülen binalara girilmemesi ve olası artçı sarsıntılara karşı vatandaşların tedbiri elden bırakmaması uyarısında bulundu.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (2)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN