Düzce Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Meclis Başkanı Tanju Acar, 41 yıl önce iş kurmak için sattığı ilk otomobiline duyduğu özlemi, duygusal bir vefa hikayesiyle sonlandırdı. Yıllarca izini sürdüğü aracını Konya'da hurda halde bulan Acar, 7 aylık titiz bir restorasyon çalışmasının ardından otomobilini torununa hediye etti.
"İÇİMDE UKDE KALMIŞTI, YILLARCA VAZGEÇMEDİM"
İş adamı Tanju Acar (62), askerden döndükten sonra iş kurabilmek için kuzeninin desteğiyle aldığı "Maviş" adını verdiği ilk otomobilini satmak zorunda kaldı. Bu durumu yıllarca unutamayan ve içinde bir ukde olarak taşıyan Acar, 15 yıl önce aracının izini buldu ancak o dönem sahibi satmayınca hayalini erteledi. Yıllar sonra pes etmeyen Acar, aracı Konya'da hurda halde bularak Düzce'ye getirtti. Restore edilen aracını teslim alırken yaşadığı duygusal anları şu sözlerle anlattı:
"Bunun hikayesi çok uzun. Rahmetli halamın oğlunun desteğiyle bu aracı aldık. Askere gitmemiştim. Daha sonra askere gidip geldim. İşlerim nedeniyle desteğe ihtiyacım olduğu için satmak durumunda kaldık. Ama o benim içimde uhde kaldı. Yıllar sonra otomobilimin peşine düştüm ve buldum. Konya'daydı araç, satın aldık ve buraya getirdik. Sağ olsun Ruhi ustam arabayı bu hale getirdi. Ben çok duygusallaştım bunu böyle görünce. Peşine düştük, sahibi arabayı vermedi. Daha sonra arabayı vermek istedi bizim imkanımız yoktu. Ama yıllarca vazgeçmedim."
BYD'den tarihi başarı: YANGWANG U9, elektrikli araç hız rekorunu kırdı!
Kronik arızaya elveda! Sanayi yüzü görmeyen en sorunsuz 4 marka
EN BÜYÜK HAYALİ KANSER HASTASI ARKADAŞIYLA O FOTOĞRAF
Acar'ın bu vefa hikayesindeki en dokunaklı hedefi ise kanser tedavisi gören okul arkadaşı Talat ile ilgili. 41 yıl önce bu otomobille çektirdikleri bir fotoğrafı yeniden canlandırmak istediğini belirten Acar, en büyük hayalini şu sözlerle ifade etti:
"Talat ile bu arabayla çekilen fotoğraflarımız var. Şuanda kendisi kanser tedavisi görüyor. Duyduğunda ağlamış. Bende kardeşime söz verdim. Abant'a gidip aynı fotoğrafı çektireceğiz."
Acar, büyük bir vefa örneği göstererek "Maviş" adını verdiği otomobilini 5 yaşındaki torunu Ayaz'a hediye ettiğini de ekleyerek, "Aynı duygularla o da arabaya bakarsa bir 40 yıl daha gider diye düşünüyorum" dedi.
"BUNA ARAÇ DEMEYE ŞAHİT LAZIMDI"
Aracın restorasyonunu gerçekleştiren kaporta ustası Ruhi Ozan ise otomobilin kendisine geldiğinde tanınmaz bir halde olduğunu belirtti. Aracın adeta bir enkaz yığını olduğunu söyleyen Ozan, 7 aylık zorlu süreci şöyle anlattı:
"Ben yaptığım için her zaman gururlanıyorum. Araç bana geldiğinde çöptü. Buna araç demeye şahit lazımdı. Parça, parçaydı. Topladık, yapmaya gayret ettik. Elimizden bu kadar geldi, bu kadar yapabildik. Ben arabayı yaparken gurur duydum. Aracı yapmak 6-7 ayımızı aldı. 7 ayda bu hale getirdik. Bu bir emek, hobi olarak yapılan bir şey."
