UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Ani Ören Yeri’nde, 6 farklı noktada eş zamanlı yürütülen kazı çalışmaları büyük heyecan yaratıyor. Kars’ın tarihi zenginliklerine ışık tutacak kazılarla, bölgedeki taşınmaz ve taşınır kalıntılar gün yüzüne çıkarılıyor. 11. ve 12. yüzyıllara ait Türk-İslam mimarisi eserlerinin yer aldığı Ani’de, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan bölgenin sırları adım adım ortaya çıkıyor.

EŞ ZAMANLI KAZI ÇALIŞMALARI İLE TARİHİN DERİNLİKLERİNE İNİLİYOR
Ani Ören Yeri’nde, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Kafkas Üniversitesi iş birliğiyle yürütülen kazı sezonu nisan ayında başladı ve yıl sonuna kadar devam edecek. 130 kişilik uzman ekip, arkeologlardan sanat tarihçilerine, mimarlardan restoratörlere kadar geniş bir uzman kadroyla 6 farklı noktada çalışmalarını sürdürüyor.
Ani, Orta Asya’dan Ön Asya’ya, Kafkaslar’dan Anadolu’ya uzanan tarihi ticaret ve kültür yollarının kesişim noktası olarak, Türk-İslam mimarisinin nadide örneklerine ev sahipliği yapıyor. Bu kapsamda, kazılar sayesinde tarih boyunca Bagratlı Hanedanlığı, Bizans, Selçuklu, Gürcü Krallığı, Moğollar, İlhanlılar, Karakoyunlular, Akkoyunlular ve Osmanlı Devleti gibi pek çok medeniyetin izleri detaylı şekilde ortaya çıkarılıyor.

SELÇUKLU KONUTLARI VE ÇARŞISI GÜN YÜZÜNE ÇIKIYOR
Ani Ören Yeri Kazı Başkanı Doç. Dr. Muhammet Arslan, kazı sezonunun 31 Aralık’a kadar süreceğini belirterek, Selçuklu dönemine ait konutların ortaya çıkarılmasının büyük önem taşıdığını vurguladı.
“Anadolu’daki ilk Türk camisi olan Ebu’l Menuçehr Camisi’nin hemen batısında, geniş bir Selçuklu mahallesi olduğunu düşünüyoruz. 2019’dan beri bu alandaki kazılarımız sürüyor ve bu yıl da Selçuklu sivil mimarisine dair önemli konut kalıntılarını gün yüzüne çıkarmaya devam ediyoruz,” dedi.
Selçuklu Çarşısı’nda iki etap halinde yürütülen kazılarla, Ani’nin tam ortasındaki ticaret aksının netleştiğini söyleyen Arslan, “Aslanlı Kapı’dan Ulu Cami’ye kadar uzanan bu hattın ticari mekanlar ve atölyelerden oluştuğu, kazı verileriyle doğrulanıyor” ifadelerini kullandı.
ANADOLU’NUN İLK TÜRK-İSLAM MEZARLIĞI KAZILMAYA DEVAM EDİYOR
2021’den beri kazısı süren Selçuklu Mezarlığı da önemli kazı noktalarından biri. Fethiye Camisi’nin güneybatısında bulunan bu mezarlık, Anadolu’daki ilk Türk-İslam mezarlığı olarak kabul ediliyor.
Kazılarda sekizgen gövdeli kümbet kalıntısı ile sandukalı ve akıt tipi mezarlar gün yüzüne çıkarılıyor. Arslan, bu alanın Anadolu’daki erken Türk mezarlık mimarisine ışık tutacağını belirtti.

KORUMA VE ÇEVRE DÜZENLEMESİ ÇALIŞMALARI TÜM HIZIYLA SÜRÜYOR
Ani’de sadece kazı değil, aynı zamanda koruma ve restorasyon çalışmaları da büyük önem taşıyor. 1000 yıldır toprak altında kalan taşınmaz eserler, konservasyon ve restorasyon süreçlerinden geçirilerek geleceğe aktarılıyor. Laboratuvarlarda taş, pişmiş toprak, cam ve kemik gibi taşınır eserlerin restorasyonu yapılıyor ve seçkin parçalar Kars Müzesi’nde ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor.
Bunun yanı sıra, ören yeri çevresinde 5,5 kilometrelik yürüyüş yolu yapımı devam ediyor. Doğal taşlar ve ahşap traverslerle oluşturulan bu rotayla ziyaretçilerin daha konforlu ve güvenli bir gezi deneyimi yaşaması hedefleniyor.
