21 yaşındaki Rojin Kabaiş, 27 Eylül 2024 tarihinde kaybolmuş, 15 Ekim’de Van Gölü’nün Mollakasım mevkisinde cansız bedeni bulunmuştu. Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan otopsi, biyolojik, toksikolojik ve histopatolojik analizler sonucunda Kabaiş’in vücudunda darp, şiddet veya zehirlenmeye dair herhangi bir bulguya rastlanmadığı açıklandı.
Raporda, Kabaiş’ten alınan örneklerde kendisine ait DNA’nın yanı sıra sternal ve vajinal bölgelerde iki farklı erkek DNA profiline rastlandığı ifade edildi. Ancak bu DNA izlerinin ölüm sonrası çevresel temas veya kontaminasyon yoluyla bulaşmış olabileceği değerlendirilerek, cinsel saldırıya dair net bir bulguya ulaşılamadığı vurgulandı.
Avukat Nahit Eren'den Rojin Kabaiş davasında ATK'ya dört soru
Adli Tıp Kurumu, Kabaiş’in ölümünün kaybolduğu tarihe yakın bir zamanda gerçekleştiğini ve cesedin bir süre su içinde kaldığını belirtti. Ancak mevcut bulguların, olayın intihar mı yoksa dış müdahale sonucu mu yaşandığını ortaya koymak için yeterli olmadığı ifade edildi.
Adli Tıp Kurumu tarafından, otopsi, biyolojik, toksikolojik ve histopatolojik analizlerin sonuçlarına ilişkin şu bilgiler verildi:
"Rojin Kabaiş’ten alınan örneklerde kendisine ait DNA’nın yanı sıra sternal bölgede bir erkek DNA profili ve vajinal bölgede bir erkek DNA profili olmak üzere iki farklı DNA profiline rastlanmıştır. Ancak bu bulguların, ölüm sonrası süreçte veya çevresel temas sonucu kontaminasyon (bulaşma) ihtimalini bertaraf edemediği değerlendirilmiştir.
Söz konusu farklı DNA’lar bulaşma nedeniyle geçti ise bu bulaşın nedenleri arasında cesedin su içerisinde kalması ve sürüklenmiş olması, bulunduğu yerde çevresel temasa maruz kalması, olay yeri incelemesi veya nakil sırasında temas ihtimali yer almaktadır.”
Rojin Kabaiş’in vücudunda iki farklı DNA: Cinsel saldırı ihtimali güçlendi
CİNSEL SALDIRIYA DAİR HERHANGİ BİR BULGUYA RASTLANILMADI
"Vücutta darp, şiddet veya zehirlenmeye işaret eden herhangi bir tıbbi delil tespit edilmemiştir.
Ölümün, kaybolduğu tarih olan 27 Eylül 2024 civarında gerçekleştiği; bu süreçte cesedin bir süre su içinde kaldığı değerlendirilmiştir.
Mevcut bulgular, ölümün suda boğulma sonucu meydana geldiğini göstermektedir.
Rojin Kabaiş’in kaybolma ile bulunması arasında geçen yaklaşık 18 günlük süre ve laboratuvar incelemeleri, suda boğulmanın intihar, kaza veya başkası tarafından müdahale sonucu gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda kesin bir tıbbi değerlendirme yapılmasına olanak vermemektedir.
Sonuç olarak; Adli Tıp Kurumu, eldeki bulgular ışığında Rojin Kabaiş’in ölümünün suda boğulma sonucu meydana geldiğini; ancak olayın oluş şekli hakkında (intihar, kaza veya dış etken) kesin bir kanaate varılamadığını bildirmiştir."
