Aliağa tersanesine gelecek gemi endişe yaratıyor

Aliağa tersanesine gelecek gemi endişe yaratıyor

Brezilya Donanması'na ait savaş gemisinin söküm için İzmir Aliağa'ya getirilmesi bekleniyor. 'NAe São Paulo' isimli uçak gemisi, içinde 600 ton asbest bulunması sebebiyle endişe yaratıyor. Asbest Söküm Uzmanları Derneği Başkanı Ensari, Aliağa'da şu anda dahi kurallara uyulmadığına dair bilgiler geldiğini belirtiyor ve söküme karşı olmadıklarını ancak yeterli önlemlerin alınması gerektiği konusunda uyarıyor.

İçinde 600 ton asbest olduğu tahmin edilen Brezilya Donanması'na ait 'NAe São Paulo' isimli uçak gemisi önümüzdeki haziran ayında İzmir Aliağa’daki tersanede sökülmesi bekleniyor. Bu liflerin çevreye yayılmasını tehlikesi ise soluyan kişilerin 40 yıl içinde kansere yakalanması.

CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır da geçtiğimiz haftalarda yazılı bir açıklama yaparak "Hiçbir ülkenin sınırlarına dahi sokmadığı bu geminin de Türkiye’de sökülmesine izin vermek halk sağlığını hiçe saymak, doğa katliamına razı olmak, ekolojik bir yıkıma sonuna kadar kapı aralamaktır.

Nae Sao Paulo gemisine, Aliağa’mızı dünyanın çöplüğü haline dönüştürmenize izin vermeyeceğiz. Geleceğimizi, doğamızı yok etmenize rıza göstermeyeceğiz. Gözü dönmüş kar hırsınıza, gemiyi söken işçilerimizi, onların çocuklarını, ailelerini kurban ettirmeyeceğiz" demişti.

"İzmir’e asbest bombası geliyor" diyen Asbest Söküm Uzmanları Derneği Başkanı Mehmet Şeyhmus Ensari, bu geminin Aliağa’da sökülmesine karşı olmadıklarını, ancak söküm sırasında yeterli önlemlerin alınmayacağına ilişkin endişelerinin aldığını dile getirdi.

'ALİAĞA'DA SÖKÜMLER ZATEN BU ZAMANA KADAR KURALLARA UYGUN YAPILMADI'

Ensari, Aliağa’da mevcut koşullarda bile işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmadığına ilişkin bilgiler geldiğini vurgulayarak, bu geminin İzmir’de sökümüne başlanması durumunda, yaşanacakları şöyle anlattı:

“Çok ciddi miktarda asbest içeren bir gemi geliyor Aliağa’ya ve Aliağa’da bugüne kadar yapılan sökümlerin zaten kurallara uygun yapılmadığı, işçi sağlığı, iş güvenliği kriterlerine uygun olmadığı şeklinde ihbarlar geliyor. Çoğunlukla denetimlerin kağıt üzerinde yapıldığı ve gerçekten çevreye, denize ve Aliağa halkına yayılan asbest salınımı söz konusu. Tesisin civarında numuneler alarak o bölgenin asbeste maruz kalıp kalmadığını kanıtlarız. Asbest hafif tozdur, dolayısıyla rüzgarla birlikte zaten çevreye yayılır. Aliağa’daki tesiste sökülen gemideki asbest rüzgarlanmayla Aliağa merkeze zaten gider.”

'KİŞİSEL KORUYUCU DONANIM VERİLMİYOR'

Ensari, Aliağa’da asbestten kaynaklı mezotelyomanın (akciğer zarı kanseri) arttığını bildirerek, “Gemi sökümü yapılmasın demiyoruz ama kuralına uygun yapılsın. Bugün Aliağa’da gemi sökümü yapan kişilerin asbest eğitimi alması gerekiyor ama Aliağa’dan gelen bilgiler bu eğitimlerin kağıt üzerinde yapıldığı yönünde. Aynı zamanda yapılan sökümlerin bildirilmediği, hijyen odalarının göstermelik olarak koyulduğu, kişisel koruyucu donanım verilmediği şeklinde” dedi.

'YETER Kİ İNSANLARIMIZA ÖLÜMÜ SOLUTMAYIN'

Ensari asbest tehlikesinin sadece Aliağa ile sınırlı kalmadığını Türkiye’deki kentsel dönüşümle her yere yayıldığını kaydederek, asbesti “Türkiye’nin yeni Çernobil’i” diye tanımladı. Ensari kentsel dönüşümde yıkılan binalardaki asbeste karşı önlemlerin alınmadığını bildirerek, “Düşünün, nüfusu 20 milyon olan İstanbul’un sokaklarında. Hatta geçenlerde araştırma yaptık arabaların üzerinden numune aldık, sadece asbest de bulmadık. Zararlı maddeler bulduk” diye konuştu. Ensari, belediyelerin yıkım sırasında önlem almak istemesi halinde derneklerinin destek vereceğini vurgulayarak, “Yeter ki insanlarımıza ölümü solutmayın” diye konuştu.

Ensari, kentsel dönüşümdeki tehlikeyi “Sokakta oynayan 10 yaşındaki bir çocuğun yıkımdan dolayı 30 yaşında kanser olmasından endişe duyuyoruz” diye örnekle anlattı.

'SULARIMIZA ASBEST ANALİZİ YAPTIRALIM'

Belediyelere düşen bir görevin de asbestli su borularını değiştirmek olduğunu aktaran Ensari, ülkedeki su borularının en az yüzde 25’nin asbestli olduğuna dikkat çekti. Ensari, asbestin sindirimle zarar verip vermediğinin tartışıldığını ancak bu borulardan gelen su ile çamaşır, bulaşık yıkandığını anımsatarak, bu suyun kuruması sonucu ortaya asbest liflerini ortaya çıkabileceğini söyledi. Ensari, bir asbest lifinin bile kanserojen olduğunu söyleyerek, “Belediyelerimize çağrım, sularımıza asbest analizi yaptıralım. Eğer ki bana musluğumdan asbestli su veriyorsanız, hem kanserojen su veriyorsunuz, hem de bunu bana ücretli veriyorsunuz” diye konuştu.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN