İstanbul’u bekleyen İki senaryo: 6,8’lik iki ayrı deprem ya da, 7,3’lük tek büyük kırılma olacak

İstanbul’u bekleyen İki senaryo: 6,8’lik iki ayrı deprem ya da, 7,3’lük tek büyük kırılma olacak

Science dergisinde yayımlanan Marmara araştırmasını değerlendiren Dr. Öğretim Üyesi Yasemin Korkusuz Öztürk, İstanbul depremi için iki kritik senaryonun masada olduğunu açıkladı. Kendi yürüttüğü 3 boyutlu simülasyonlara dayanarak konuşan Öztürk; Marmara'nın ya 6,2-6,8 aralığında iki ayrı sarsıntıyla ya da fayların birlikte kırılması sonucu 7,3 büyüklüğünde tek bir depremle sarsılabileceğini vurguladı.

Almanya merkezli GFZ Helmholtz Jeofizik Araştırma Merkezi öncülüğünde yürütülen ve dünyanın en saygın akademik yayınlarından biri olan Science dergisinde yayımlanan kapsamlı bir çalışma, İstanbul ve çevresindeki deprem riskine dair korkutucu gerçeği bir kez daha gözler önüne serdi. Araştırma, Marmara Denizi’ni sismik tehlike açısından "Avrupa’nın en sıcak noktası" olarak tanımladı.

ADALAR SEGMENTİ "KİLİTLİ" DURUMDA

Ekonomim'in haberine göre, araştırmanın en dikkat çeken bulgularından biri, İstanbul'un güneyinde yer alan Adalar segmentinin büyük ölçüde "kilitli" kalmaya devam etmesi. Bu durum, fay hattının uzun süredir enerji biriktirdiği ve olası bir kırılmanın yıkıcı gücünün yüksek olacağı anlamına geliyor. Uzmanlar, "yönlülük etkisi" nedeniyle sarsıntının fayın uç noktalarında, yani İstanbul’un yoğun nüfuslu bölgelerinde çok daha şiddetli hissedilebileceği konusunda uyarıyor.

Uzmanlar, 23 Nisan'da Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremden sonra İstanbul'u etkileyecek büyük bir deprem olmayacağına ilişkin iddiaları çürütmesi açısından çalışmayı önemli buluyor.

BİLİMSEL KONSENSÜS: "BELKİ BUGÜN, BELKİ 50 YIL SONRA"

Prof. Dr. Okan Tüysüz ise tüm bilimsel çalışmaların aynı noktada birleştiğine dikkat çekerek, "İstanbul'da büyük bir deprem olacağı bir varsayım değil, matematiksel bir gerçekliktir. Belki bugün, belki 50 yıl sonra ama bu fay eninde sonunda kırılacak," ifadelerini kullandı.

TARİHSEL HAREKETLİLİK RİSKİ TEYİT EDİYOR

Makale, Marmara’da son yıllarda yaşanan hareketliliğin bir "enerji transferi" işareti olabileceğine de değiniyor:

  • 2011-2012: Tekirdağ ve Marmara Ereğlisi açıklarında 5,1 ve 5,2'lik sarsıntılar.

  • Eylül 2019: Silivri açıklarında 5,8 büyüklüğünde deprem.

  • Nisan 2025: Yine Silivri hattında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki sarsıntı.

ÖZTÜRK: İKİ AYRI DEPREM DE OLABİLİR, DAHA BÜYÜK TEK BİR DEPREM DE YAŞANABİLİR

Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Deprem Teknolojileri Enstitüsü'nden Dr. Öğretim Üyesi Yasemin Korkusuz Öztürk, Science dergisinde yayımlanan çalışmanın bulgularını BBC Türkçe'ye şöyle değerlendirdi:

"Çalışma, son 15 yılda Ana Marmara Fayı üzerinde meydana gelmiş 5,0'dan büyük depremleri inceliyor. Buradaki depremlerin merkez üslerinin zaman içinde batıdan doğuya doğru kaydığını tespit ediyor.

Çalışmaya göre, Avcılar Fayı tek başına 6,0 büyüklüğünde bir deprem üretebilir. Ancak çalışma Adalar Fayının da Avcılar Fayı ile birlikte kırılabileceğini gözardı etmiyor. İki fayın birlikte kırılması senaryosunda da daha büyük bir deprem meydana gelebileceğini ortaya koyuyor."

Öztürk bu çalışmanın, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi'nden iki uzmanla birlikte yürüttüğü ve temmuz ayında uluslararası bir dergide yayımlanan araştırmanın sonuçlarıyla örtüştüğünü söyledi.

"Olası Ana Marmara Fayı Depreminin Marmara Denizi'ndeki 3 Boyutlu Simülasyonları" isimli çalışmada, olası Marmara Depremi'nin iki şekilde gerçekleşebileceği sonucuna vardıklarını ifade etti:

"Birincisi, deprem yalnızca Avcılar Fayı üzerinde gerçekleşip, Adalar Fayı daha sonra kırılabilir ve bu durumda 6,2-6,8 aralığında iki ayrı deprem ile karşılaşabiliriz.

İkincisi, Avcılar ve Adalar fayları birlikte kırılabilir ve 7,0 ve 7,3 civarında tek bir deprem üretebilir."

OKAN TÜYSÜZ: DEPREM BÜYÜKÇEKMECE AÇIKLARI İLE İZMİT KÖRFEZİ ARASINDA BEKLENİYOR

BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Bilim Akademisi Üyesi Jeoloji Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Okan Tüysüz'e göre, Marmara Denizi ile ilgili tüm bilimsel çalışmalar aynı sonuca işaret ediyor:

"MARMARA'DA KIRILMAMIŞ FAY PARÇALARI VAR VE BU PARÇALAR KIRILDIĞI TAKDİRDE İSTANBUL VE DİĞER MARMARA ÇEVRESİ İLLERDE CİDDİ BİR SARSINTI YARATIR."

İstanbul Teknik Üniversitesi'nden akademisyenlerin 23 Nisan İstanbul depremine dair geçen ay "Journal of Seismology" dergisinde yayımladıkları makalede, Science dergisinde yayımlanan çalışma ile benzer bir sonuca ulaştıklarını anlattı:

"23 Nisan depremi olduktan sonra artçılar doğuya doğru ilerlediler ve aşağı yukarı Büyükçekmece açıklarında bir noktada durdular. Bu orada depremin aktardığı strese direnen bir segment olduğunu gösteriyor.

Söyledikleri şey şu: '23 Nisan'daki depremin artçılarının gelip bir noktada durması, o bölgeye bir stres transferi ya da halk diliyle tetikleme etkisi yaptı.'"

Tüysüz sonucu, "17 Ağustos 1999'dan bu yana söylediğimiz Marmara'da büyük deprem olacak söylemini destekler nitelikte bir görüş" şeklinde değerlendirdi.

Kuzey Anadolu Fayı Marmara Denizi'nin içerisinde farklı davranışta parçalardan oluştuğunu anlatan Tüysüz, Marmara Denizi'nde deprem beklenen yeri, Büyükçekmece açıkları ve İzmit Körfezi arasındaki alan olarak tarif etti.

Nedenini ise şöyle açıkladı:

"Tekirdağ çukurluğuyla Kumburgaz arasında kalan kesimde deprem fay blokları birbirine sürtünmeksizin kayıyor. Bu tür alanlarda deprem beklemeyiz çünkü stres birikmez. Deprem dediğimiz şey stresin birikmesi, sonra onun ani boşalması hadisesi.

Onun da biraz batısına geldiğimiz zaman Ganos dağlarıyla Tekirdağ'ın önündeki Tekirdağ çukurluğu dediğimiz alan arası 1912'de kırılmış. 113 yıldır orada bir stres birikimi var ama büyük deprem oluşturmak için yeterli değil o.

Dolayısıyla Marmara'da yakın zamanda deprem oluşturması muhtemel yerler 23 Nisan depreminin artçılarının durduğu yerle, İzmit Körfezi'nin arası. Burada da 7,2 büyüklüğünde bir deprem oluşturma potansiyeli var."

23 Nisan İstanbul depreminden sonra dile getirilen "İstanbul'da deprem olmayacak" söylemlerinin doğru olmadığını ifade eden Tüysüz, Science dergisindeki çalışmanın da bunu desteklediğini söyledi.

Tüysüz, "Aksine, olacak büyük bir depremin tarihini bir miktar öne çektiğini söylüyorlar" dedi.

"ÖNEMLİ OLAN ÖNLEM ALMAK"

Uzmanlar depremlerin kesin tarihini ve zamanını bilmenin olanaksızlığına dikkati çekti, ancak hazırlıklı olmak gerektiği konusunda uyardı.

Okan Tüysüz, depremden daha az insanın etkilenmesi için İstanbul'un nüfus artışının durdurulmasını önerdi.

Aynı zamanda deprem olduğunda Türkiye ekonomisi ve sanayisinin de etkileneceğini hatırlatarak, önlem alınması çağrısı yaptı.

YORUMLAR (2)
2 Yorum
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN