Merz, Ankara’daki temasları öncesinde ABD merkezli sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, iki ülke arasındaki çok yönlü ilişkilere dikkat çekti.
Almanya Başbakanı, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye ile bizi özel ve çok yönlü ilişkiler birleştiriyor. Dış ve güvenlik politikaları konuları olduğu kadar göç, enerji ve ticaret alanları da.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşeceğini hatırlatan Merz, “Yakın ortaklığımızı daha da genişletmek istiyorum. Bunun için Ankara’dayım.” ifadelerini kullandı.
İLK RESMİ ZİYARET, YOĞUN GÜNDEM
Mayıs ayında Almanya Şansölyesi olarak göreve gelen Merz, Türkiye’ye ilk resmi ziyaretini gerçekleştiriyor. Ziyaretin hazırlıkları, 17 Ekim’de Ankara’da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Alman Dışişleri Bakanı Johann David Wadephul tarafından yapılan ön görüşmelerle şekillenmişti.
Fidan ve Wadephul’un “ikili ilişkilerde yeni bir sayfa açma” yönündeki mesajlarının ardından, Erdoğan-Merz görüşmesinin Ankara-Berlin hattında yeni bir dönemin başlangıcı olabileceği değerlendiriliyor.
SAVUNMA SANAYİ VE GÜVENLİK İŞBİRLİĞİ ÖNCELİKLİ GÜNDEM
Ziyaret, Avrupa’da güvenlik ve savunma konularının yeniden öncelik kazandığı bir döneme denk geliyor. Rusya’nın artan askeri faaliyetleri sonrasında büyük bir silahlanma programı başlatan Almanya, bu süreçte NATO müttefiki Türkiye ile savunma işbirliğini güçlendirmeyi hedefliyor.
Almanya, 2019 yılında Türkiye’nin Suriye’ye düzenlediği sınır ötesi operasyonun ardından silah satışlarını kısıtlamıştı. Ancak Rusya’nın 2022’de Ukrayna’yı işgal etmesiyle değişen jeopolitik dengeler sonucunda bu kısıtlamalar aşamalı olarak kaldırıldı.
Alman Dışişleri Bakanı Wadephul, Ankara’daki temaslarında, “Türkiye bizim için güvenilir ve merkezi bir NATO ortağıdır ve bu nedenle savunma sanayilerimizin birbirleriyle en yakın şekilde işbirliği yapması doğaldır.” ifadelerini kullanmıştı.
Merz’in ziyareti, Türkiye ile İngiltere arasında Eurofighter Typhoon savaş uçaklarının satışına ilişkin anlaşmanın imzalanmasından kısa bir süre sonra gerçekleşti. Almanya, İngiltere, İtalya ve İspanya ile birlikte bu uçakları geliştiren konsorsiyumun ortağı konumunda bulunuyor.
Bu nedenle Erdoğan-Merz görüşmesinde savunma sanayi alanında yeni işbirliği fırsatlarının ele alınması bekleniyor. Türkiye’nin drone üretimindeki kapasitesi de Avrupalı ortaklar açısından ilgi çekiyor.
TÜRKİYE, AB SAVUNMA FONLARINA ERİŞİM İSTİYOR
Ankara, ikili savunma işbirliğinin yanı sıra, AB’nin savunma sanayisini desteklemek için oluşturduğu 150 milyar euroluk Avrupa için Güvenlik Eylemi (SAFE) fonuna erişim konusunda da Almanya’nın desteğini talep ediyor.
Türkiye’nin programa katılımı Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin vetosu nedeniyle engelleniyor.
Diplomatik kaynaklara göre, Almanya bu vetonun aşılması için taraflarla müzakere yürütüyor.
Erdoğan’ın, görüşmede bu konuyu gündeme getirmesi ve engellemenin “NATO güvenliğini tehlikeye attığı” mesajını vermesi bekleniyor.
GÖÇ VE İLTİCA KONUSU YENİDEN GÜNDEMDE
Türkiye-Almanya ilişkilerinde kalıcı başlıklardan biri olan düzensiz göç, görüşmenin ana konuları arasında yer alıyor. 2016 yılında Almanya’nın öncülüğünde imzalanan Türkiye-AB göç anlaşması sonrasında, iki ülke bu alanda yakın işbirliği yürütüyor.
Alman basınına göre, iltica başvurusu reddedilen yaklaşık 22 bin Türk vatandaşının Türkiye’ye geri gönderilmesi konusu hâlâ çözüme kavuşmadı. Kaynaklar, son iki yıldır süren müzakerelere rağmen ilerleme sağlanamadığını belirtiyor.Ankara ise göç sorununa kalıcı çözüm için Suriye’nin yeniden inşasında AB desteğinin artırılması gerektiği görüşünde.
İNSAN HAKLARI VE AB İLİŞKİLERİNDE TEMKİNLİ YAKLAŞIM
Erdoğan-Merz görüşmesinde, Türkiye’nin AB üyelik süreci ve Gümrük Birliği’nin güncellenmesi de gündeme gelecek. Ancak Almanya’nın insan hakları konularına diplomatik bir dille yaklaşması bekleniyor. Wadephul’un önceki temaslarında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması konusunu doğrudan gündeme getirmediği; yalnızca “her aday ülkenin AB değerlerine uygun davranması gerektiği” mesajını verdiği hatırlatılıyor.
GAZZE KONUSUNDA GÖRÜŞ AYRILIĞI
İki ülke arasında en net görüş ayrılığının bulunduğu konu ise İsrail-Filistin meselesi.
Almanya, tarihsel nedenlerle İsrail’e koşulsuz destek politikasını sürdürürken; Türkiye, Filistin Devleti’nin tanınmasının kalıcı barış için şart olduğunu savunuyor.
Erdoğan’ın, görüşmede Almanya’ya Filistin’i tanıma çağrısı yapması ve İsrail’in ateşkes ihlallerine karşı uluslararası baskı uygulanması gerektiğini vurgulaması bekleniyor.
