Amasya’da yürütülen Oluz Höyük kazıları, Anadolu tarihine dair ezberleri bozacak çarpıcı bulgularla gündemde. Antik çağda Doğu Akdeniz’den tüm Akdeniz kıyılarına yayılan Fenikelilerin izlerine Orta Karadeniz’de rastlanması, bilim dünyasında büyük yankı uyandırdı. Kazılarda, Fenikelilerin ünlü şehir devleti Kartaca ile bağlantılı olduğu değerlendirilen insan başlı cam boncuklar ile küpler içine yerleştirilmiş bebek ve cenin mezarları ortaya çıkarıldı. Uzmanlara göre bu bulgular, Anadolu topraklarında ilk kez bu ölçekte ve nitelikte görülüyor.

19 YILLIK KAZIDA TARİHİN KATMANLARI AÇILDI
2007 yılında başlayan Oluz Höyük kazılarında 19 yıl geride kalırken, İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Prof. Dr. Şevket Dönmez, höyüğün adeta 6 bin 500 yıllık bir tarih kitabı gibi olduğunu ifade etti. Bugüne kadar 10 farklı kültür katmanının tespit edildiğini belirten Dönmez, Pers, Frig ve Hitit dönemlerine ait saraylar, tapınaklar ve çok sayıda mimari kalıntının gün yüzüne çıkarıldığını söyledi.
FENİKELİLER ORTA ANADOLU’DA: BÜYÜK ŞAŞKINLIK
Kazı alanında ortaya çıkarılan Kubaba kutsal alanının plan şemasının dikkat çekici olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Dönmez, bu yapının Arami ve Fenike tapınak mimarisiyle büyük benzerlik taşıdığını belirtti. İnce uzun, megaroid planlı tapınağın Fenike kültürüyle bağlantılı olduğuna işaret eden Dönmez, Doğu Akdeniz kökenli, Sami bir topluluk olan Fenikelilerin Orta Anadolu’ya kadar ulaşmış olmasının son derece şaşırtıcı olduğunu dile getirdi.

KARTACA’DAN GELMİŞ İNSAN BAŞLI CAM BONCUKLAR
Kazılarda bulunan en çarpıcı eserler arasında insan başı formunda yapılmış cam boncuklar yer alıyor. Prof. Dr. Dönmez, bu boncukların Fenikelilerin en önemli merkezlerinden biri olan Kartaca ile doğrudan bağlantılı olabileceğini ifade ederek, buluntuların Akdeniz dünyasıyla Anadolu arasındaki kültürel ve ticari ilişkileri yeniden değerlendirmeyi zorunlu kıldığını söyledi.
KÜPLER İÇİNDE BEBEK VE CENİN MEZARLARI
Oluz Höyük’ü Anadolu’da eşsiz kılan en önemli bulgulardan biri ise küpler içine yerleştirilmiş bebek ve cenin mezarları oldu. Sayıları 8’e ulaşan bu mezarların, belirli aralıklarla ve özenle konumlandırılarak gömüldüğünü aktaran Dönmez, “Anadolu’da bu şekilde küpler içinde bebek mezarlarına başka hiçbir kazı alanında rastlamadık” dedi.

FENİKE GELENEĞİ Mİ, KURBAN RİTÜELİ Mİ?
Bebek mezarlarıyla ilgili ilk bilimsel değerlendirmelerde, Fenike dünyasında bilinen geleneklerin izlerine rastlandığına dikkat çekildi. Prof. Dr. Şevket Dönmez, Fenikelilerde yaygın olan ve ‘Tofed’ olarak adlandırılan çocuk kurban etme ritüellerinin Anadolu’daki bir yansımasıyla karşılaşılmış olabileceğini söyledi. Bebeklerin kurban edilip edilmediği ya da ölü doğan çocukların bu şekilde gömülüp gömülmediğinin ancak detaylı antropolojik incelemeler sonucunda netleşeceğini vurguladı.
3 BİNE YAKIN ESER MÜZEYE TESLİM EDİLDİ
Kazıların, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yürütülen Geleceğe Miras Projesi kapsamında sürdüğünü belirten Dönmez, bugüne kadar gün yüzüne çıkarılan yaklaşık 3 bin eserin Amasya Müzesi’ne teslim edildiğini açıkladı. Oluz Höyük’te elde edilen her yeni bulgunun, Anadolu’nun çok kültürlü geçmişine ışık tuttuğunu ifade eden uzmanlar, kazıların önümüzdeki yıllarda da tarihin karanlıkta kalan sayfalarını aydınlatmaya devam edeceğini belirtiyor.
