DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, ABD Başkanı Donald Trump’un büyük barış anlaşması olarak duyurduğu Gazze Planı’na ihtiyatlı yaklaştı. Dışişleri Bakanlığı görevi de yapmış olan Ali Babacan, “Unutmayalım ki bu barış anlaşması değil sadece bir ateşkes. Trump’un derdi de Nobel Barış Ödülü’nü almak” dedi.
Trump: Esirler 13 Ekim'de serbest bırakılacak, Gazze yeniden inşa edilecek
"TRUMP'IN DERDİ NOBEL BARIŞ ÖDÜLÜ"
Bir canlı yayına katılan Ali Babacan, sıcağı sıcağına İsrail ile Hamas’ın da kabul ettiği anlaşmayı değerlendirdi. Babacan şunları söyledi:
"Bu sadece bir ateşkes. O kadar. Bu bir barış anlaşması değil. Bunun bir gerçek barış anlaşmasına dönmesinin daha çok merhaleler var. Ve hemen umutlanmayalım dedim. Çok zor olacak. Şu anda Trump'ın derdi Nobel Barış Ödülü açıklanacak ya hafta sonu. Evet. Açıklanmadan önce orada hızlı bir şeyler yapalım. Acaba Nobel Barış Ödülü'nü bana verirler mi gibi bir derdi var.
Hamas ve İsrail imzaladı: Gazze’de ateşkes yürürlükte
"İSRAİL TEKRAR GAZZE'Yİ VURMAYA BAŞLASA KİM NE YAPABİLECEK?"
Takvim şu anda hızlı işledi. Bundan sonraki merhalelerle ilgili takvim bu kadar hızlı işlemeyebilir. Çünkü maalesef hele hele bu karşılıklı rehineler, tutuklular, hükümlüler de iade edildikten sonra İsrail'in Gazze'ye tekrar saldırıya başlamasının önünde şu anda hiçbir engel yok biliyor musunuz? Hiçbir engel yok. Yani sadece sözler var, laflar var. Uluslararası garanti mekanizmaları yok. Yani üç gün sonra İsrail tekrar Gazze'yi vurmaya başlasa kim ne yapabilecek?
Bir de ben şöyle tehlike görüyorum bakın dün geceden beri olan bütün yayınlarda açıklamalarda üç ülkeden bahsediyorlar. Mısır, Katar, Türkiye. Amerika normalde ara bulucu olarak girmişti. Amerika'nın adından bahseden yok. Bundan sonra İsrail saldırırsa, bundan sonra Gazze'de yaşayan Filistinliler üzerine tekrar bir zulüm başlarsa adeta bu üç ülkenin omuzlarına bu yük bugünden yükleniyor. Onun için bizim hükümetin, bizim iktidarın çok çok dikkatli olması lazım. Hiç kimseye, hiç kimseye kefil olup da ben bunun garantisini verip deyip de yarın boşa düşmemesi lazım."
