Başak Demirtaş 'Selo'ya idam' çağrılarına ilişkin ilk kez konuştu: O korkunç çağrıya karşı tüm muhalefet sustu

Başak Demirtaş 'Selo'ya idam' çağrılarına ilişkin ilk kez konuştu: O korkunç çağrıya karşı tüm muhalefet sustu

HDP'nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş, Demirtaş'ın adaylığı ve ‘Selo’ya idam’ sloganlarına dair ilk kez konuştu. Demirtaş, “Siyasetçilerden, muhalefet partilerinin tümü dahil olmak üzere, tek bir kişi aramadı, kimse bir mesaj bile göndermedi. O korkunç çağrıya karşı tek bir söz söyleyen olmadı. Bence tüm siyasetçilerin tepki vermesi gerekiyordu. Sayın Kılıçdaroğlu sustu, HDP Eş başkanları sustu, ittifakımızdaki partiler sustu maalesef normalleştirildi” dedi.

28 Mayıs’ta cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunu kazanan Recep Tayyip Erdoğan yaptığı balkon konuşmasında Edirne Cezaevi'nde olan HDP'nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş için ‘Terörist’ dediği anda toplanan kalabalık ise ‘Selo’ya idam’ sloganları atmıştı.

Selahattin Demirtaş ise Twitter üzerinden yaptığı açıklamayla, “’Siz benim ceketimi bile asamazsınız’ diyeceğim ama buna bile değmezsiniz. Sadece şunu söyleyeyim: Ben, adını aldığım Kudüs fatihi büyük Kürt Komutan Selahaddin Eyyubi'nin torunuyum. Günü geldiğinde, hepinize adil davranacağıma söz veriyorum” sözlerini kullanmıştı.

Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş ise ‘idam’ sloganlarına ilişkin ilk kez konuştu. T24 yazarı Murat Sabuncu, bu tabloyu Başak Demirtaş’a sordu.

Başak Demirtaş’ın röportajı şöyle:

(...) Canlı izlemedim. Haber manşetlerini gördüm önce. İlk gördüğümde de inanamadım. Erdoğan’ın seçimi öyle ya da böyle kazandıktan hemen sonraki ilk konuşmasında bile Selahattin'e “katil” demesi beni şoke etti.

Düşünün ki 21 yıldır iktidardasınız, beş yıl daha iktidar olacaksınız ve yedi yıldır cezaevinde tuttuğunuz biriyle ilgili hem yargıya talimat vermeye devam ediyorsunuz hem de halkı kin ve düşmanlığa teşvik ediyorsunuz.

‘EMİNE ERDOĞAN’IN BİR ANNE OLARAK KEYİFLE İZLEMESİ KORKUNÇ’

Bir gün sonra videoyu izlemeye karar verdim. Bu sefer de bambaşka bir şeye üzüldüm. Emine Hanım’a ilişti gözüm. Yani düşünün ki sizin eşiniz bir kez daha Cumhurbaşkanı olmuş, halka sesleniyor, halen tutuklu olan birine “katil” diyor, on binlerce kişi de hedef gösterdiği kişinin öldürülmesini istiyor, siz de bunu büyük bir keyifle izliyorsunuz. Bir anne, bir kadın olarak korkunç geldi bana.

Bir şey daha dikkatimi çekti, Erdoğan aynı konuşmasında idam edilen Adnan Menderes’ten de bahsetti. Menderes’in idamı siyaseten neyse Selahattin’e istenen de aynısı Murat Bey. Ne farkı var yani? Düşünün ki bir kitle toplanmış ve Erdoğan’a idam istiyor veya Sayın Kılıçdaroğlu'na ya da hiç fark etmez Sayın Akşener'e. Bunu kim kabul edebilir? Siyaset alanına idam sözünün asla girmemesi gerekiyor.

TÜM MUHALEFET SUSTU, NORMELLEŞTİRİLDİ

Destek için arayan özellikle muhalefetten, siyasetçilerden kimse oldu mu acaba? Siyasi dayanışma ya da kadın dayanışması?

Sağ olsunlar, destek için arayan dostlarımız oldu ama siyasetçilerden, muhalefet partilerinin tümü dahil olmak üzere, tek bir kişi bile aramadı, kimse bir mesaj bile göndermedi. Ya bırakın beni aramayı, o korkunç çağrıya karşı tek bir söz söyleyen siyasetçi oldu mu diye sorsak daha iyi olur, üzülerek söyleyeyim o da olmadı.

Bence tüm siyasetçilerin tepki vermesi gerekiyordu. Sayın Kılıçdaroğlu sustu, HDP Eş başkanları sustu, ittifakımızdaki partiler sustu. Kimse tepki vermedi ve bu maalesef normalleştirildi.

Bakın Murat Bey, tüm samimiyetimle söylüyorum, Erdoğan’a idam istense karşısında ilk ben dururum, Selahattin olur; ama Selahattin’e idam istenilirken ne yazık ki büyük bir sessizlik oldu.

‘SEÇİM ÇALIŞMALARIM PARTİ YETKİLİLERİNİ RAHATSIZ ETMİŞ’

Seçim kampanyasının son döneminde siz de aktif şekilde birey olarak HDP ile de mitinglere katıldınız. Alanda çalışma yaptınız. Nasıl geçti sizin için?

Kadın Meclisi’nden iki arkadaşımız beni evimde ziyaret ederek çalışmalara katılmamı istedi ben de seve seve kabul ettim. Sonrasında onların da önerileriyle bir program çıkardık ve saha çalışmalarına başladım.

Çalışmalara başladıktan sonra, pek çok yerden davet aldık ama programı büyük ölçüde planlamıştık. Genel merkezin önerisi doğrultusunda birkaç yer değişikliği yaptık. Bu vesileyle davet eden tüm il örgütlerimize çok teşekkür ediyorum, hepsine yetişmek maalesef mümkün olamadı.

Tüm çalışmaları kendi imkânlarımızla yaptık, partiden hiçbir talebimiz olmadı. Bunu bir görev olarak yaptım, çünkü her partili gibi sorumluluğumun gereğini yapmak istedim ama çalışmalar sırasında bundan rahatsız olan parti yetkililerinin olduğunu öğrendim ve ne yalan söyleyeyim, üzüldüm doğrusu. İnsanız neticede.

Bir de birileri çıkıp bizim çalışmalarımıza ‘sosyal medya fenomenliği, pop star kampanyacılığı’ diyerek sanki suç işlemişiz gibi yapmaya kalktı. Bu hem etik olarak hem de siyaseten hiç doğru değil, benim de bunu kabul etmem mümkün değil.

Demirtaş Artı Gerçek’te “Partime cumhurbaşkanlığı adaylığına hazır olduğumu belirttim, gerekçe sunulmadan reddedildi” dedi. HDP sözcüsü Ebru Günay ise “Cumhurbaşkanlığı adaylığı kendisinin hukuki durumu nedeniyle kurullarımızda değerlendirilmedi” dedi. Burada birbirinden farklı iki açıklama var. Bu konuda siz nasıl bir bilgi sahibisiniz?

‘SELAHATTİN DEMİRTAŞ’IN ADAYLIĞI BİLİNİYORDU’

Beni arayan çok oldu, o yüzden de bazı konulara açıklık getirmek istiyorum. Şu çok önemli Murat Bey, bazı şeylerin zaman sıralaması iyi bilinmezse karışıklık olur. Selahattin, kendi adaylığını partiye önerdi. Daha 2022 Haziran ayıydı, kendisini ziyarete gelen Eş Genel başkanlara söylemişti. Daha sonra MYK üyesi avukat Doğan Erbaş aracılığıyla bir kez daha iletti. Son olarak da avukatı aracılığıyla bir mektupla Sayın Tayip Temel'e ilettiğini biliyorum. Yani en az üç defa ilettiğinden eminim çünkü önemli bir karardı ve benle paylaştı. Onların da bunu parti toplantılarında aktarmış olmaları gerekir.

Selahattin'e, kendi adaylığıyla ilgili olarak da tek bir cümle bir şey söylenmedi. Hatta ben zaman zaman Selahattin'e de soruyordum, ne oldu bir cevap geldi mi diye. Epey bir zaman geçtikten sonra bir Türk kadın aday düşünüldüğü söylendi Selahattin’e. Sanırım Eylül ya da Ekim ayıydı. Bunun üzerine Selahattin de Sayın Gültan Kışanak’ın adaylığını önermiş. Hatta hatırlarsanız, Aralık’ta Gültan Hanım'ın adaylığı basına da yansıdı.

Açıkçası, halkımız Selahattin’in aday olmasını istiyordu ve bekliyordu da. O yüzden Selahattin, hukuki nedenlerle aday olamayacağının açıklanmasını istedi ki çıkaracağımız adayla ilgili en ufak bir tartışma olmasın. Bunu da Sayın Meral Beştaş'ın kendisini ziyareti sırasında söylediğini biliyorum. Ocak ayının sonlarındaydı. Dediğim gibi, neyin ne zaman olduğunu iyi bilmek gerekiyor.

- Yasal olarak aday olamadığı söyleniyor?

Selahattin yasal durumunu bilmeyen biri değil ki Murat Bey. Kendisi avukat yani. Yasal olarak aday olup olamayacağı tartışmalıydı ama kesin bir durum da yoktu. Selahattin kendi adaylığını şunun için önerdi; şayet YSK adaylığını onaylamazsa bile o aşama geride kalsın ki çıkacak HDP’nin adayına güçlü bir destek olsun istiyordu. Yani Selahattin meseleye, hukuksal bir pencereden değil, siyasi ve politik bir açıdan bakıyordu ve adaylığını bu amaçla önermişti. Zaten son röportajında bunu anlattı da.

Ben Selahattin’i çok iyi tanıyorum. Selahattin bazı şeyleri açıklarken amacı partiyi suçlamak veya zan altında bırakmak asla değil. Sorumluluğu partiyle birlikte alıyor zaten, bunu da belirtti. Ama birileri ısrarla HDP'nin aday çıkarmamasını Selahattin dayattı deyince olmuyor. Bu yüzden gerçeklerin bilinmesini istiyorum Murat Bey.

Eşinizin aktif siyaseti bırakmasına ne diyorsunuz?

Kendi takdiridir. Yalnız, Selahattin HDP’yi, mücadeleyi bırakmadı. Mücadele biter mi hiç? Sadece aktif siyaseti bıraktı. Aktif siyaset dışında mücadele alanları da var.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (2)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
2 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN