BURAK AKDOĞAN
Ünlü ekonomist Prof. Dr. Şenol Babuşcu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla Türkiye ekonomisindeki risklere dikkat çekti. Şubat 2025 verilerine dayanarak konkordato (borç yapılandırma) riski en yüksek sektörleri ve illeri açıklayan Babuşcu'nun analizi, özellikle Türkiye ekonomisinin lokomotifleri olarak kabul edilen inşaat ve tekstil sektörlerindeki durumu gözler önüne serdi.
İNŞAAT VE TEKSTİL ALARM VERİYOR
Prof. Dr. Babuşcu'nun "konkordatotakip" platformundan derlediği verilere göre, konkordato başvurularında en riskli sektör açık ara inşaat oldu. İnşaat sektöründe 453 başvuru kaydedilirken, onu 258 başvuru ile Türkiye'nin bir diğer kritik üretim ve ihracat gücü olan tekstil sektörü izledi. Bu iki lokomotif sektörün listenin başında yer alması, ekonomideki potansiyel risklerin boyutunu göstermesi açısından endişe verici olarak yorumlandı.

Listenin devamında ise şu sektörler yer aldı:
- Metal: 89 başvuru
- Gıda: 87 başvuru
- Mobilya: 80 başvuru
- Akaryakıt: 78 başvuru
- Giyim: 77 başvuru
- Tarım: 71 başvuru
- Otelcilik: 70 başvuru
- Nakliye: 58 başvuru
RİSK BÜYÜKŞEHİRLERDE YOĞUNLAŞIYOR
Konkordato başvurularının illere göre dağılımında ise riskin büyük ölçüde büyükşehirlerde yoğunlaştığı görüldü. İstanbul, 1011 başvuru ile listenin zirvesinde yer alırken, onu 474 başvuru ile başkent Ankara takip etti. Sanayi ve ticaretin önemli merkezlerinden Kocaeli ve İzmir 164'er başvuru ile üçüncü sırayı paylaştı.
Diğer riskli iller ise şöyle sıralandı:
- Bursa: 148 başvuru
- Antalya: 105 başvuru
- Tekirdağ: 102 başvuru
- Konya: 101 başvuru
- Denizli: 98 başvuru
- Balıkesir: 77 başvuru

EKONOMİK GÖSTERGE OLARAK KONKORDATO
Şirketlerin mali zorluğa düştüğünde başvurdukları konkordato sürecindeki artış ve bu artışın özellikle istihdam ve üretim açısından kritik öneme sahip inşaat ve tekstil gibi sektörlerde yoğunlaşması, ekonomideki genel gidişata dair önemli bir sinyal olarak değerlendiriliyor. Prof. Dr. Babuşcu'nun paylaştığı bu veriler, söz konusu sektörlerdeki firmaların finansal sağlığının ve genel ekonomik görünümün yakından izlenmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koydu.
