Muş’un Varto ilçesine bağlı Taşçı köyünde yaşayan 50 yaşındaki Turabi Yoloğlu, kurumuş ağaç dalları ve kireç taşlarını adeta birer sanat eserine dönüştürüyor. 17 yıl önce başladığı bu sıra dışı uğraşıyla 60’tan fazla biblo, heykel ve dekoratif obje üreten Yoloğlu, çalışmalarını evinin tandır odasında kurduğu küçük atölyede sürdürüyor.
Tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan Yoloğlu, boş zamanlarını sanatla değerlendiriyor. Doğaya zarar vermeden topladığı atık ağaç dallarını ve taşları ustalıkla işleyerek yeniden hayat veriyor. Özellikle hayvan figürlerine ağırlık veren Yoloğlu’nun yaptığı geyik, kartal ve çeşme taşları büyük ilgi görüyor.

AĞAÇ DALLARI VE KİREÇ TAŞLARINA SANATLA HAYAT VERİYOR
Üç çocuk babası olan Turabi Yoloğlu, doğayla iç içe yaşamanın avantajını sanatına yansıtıyor. Söğüt ve ceviz ağaçlarının kuruyan dallarını toplayarak işe başladığını anlatan Yoloğlu, sonrasında taşlara da yöneldiğini belirtiyor.
“Boş zamanlarımı değerlendirmek istedim,” diyen Yoloğlu, ilk eserlerini söğüt ağacından yaptığını söyledi. Daha sonra ceviz ağacından geyik ve kartal figürleri ortaya çıkardığını, bunların bir kısmını hediye ettiğini ifade etti.
Taş işlemeye de merak salan Yoloğlu, özellikle kireç taşlarıyla ilgileniyor. Ancak taş bulmakta zorlandığını belirtiyor. Yoloğlu, “Keski, keser ve matkap kullanıyorum. İlkel ama etkili yöntemlerle çalışıyorum. Elimdeki malzemenin doğasına göre şekil veriyorum,” diyor.

HER ESER BİR DOĞA HİKÂYESİ ANLATIYOR
Sanatının temelinde doğaya saygı olduğunu vurgulayan Yoloğlu, asla canlı ağaçları kesmediğini, yalnızca kurumuş ve atılmış dalları kullandığını belirtiyor.
Motorlu testereyle kaba form verdiği ağaç parçalarını, evinin tandır odasına çevirdiği atölyede detaylı şekilde işliyor. “Kafamda tasarladığım eserleri önce taslak haline getiriyorum. Sonrasında detaylara inerek ruh katıyorum,” diyen Yoloğlu, özellikle hayvan figürlerine yöneldiğini söylüyor.

HEDEFİNDE TAŞTAN ÇEŞMELER VAR
Son dönemlerde taş objelere daha fazla ağırlık vermeye başladığını belirten Yoloğlu, “Birkaç taş çeşme yapmayı düşünüyorum. Çeşme taşları üzerinde denemelere başladım. Her bir taşı kendi doğal şekliyle işliyorum,” dedi.
Kendi çabası ve el emeğiyle doğadan topladığı malzemeleri sanata dönüştüren Yoloğlu, eserlerini sergilemek ve daha fazla kişiye ulaşmak istiyor. “Yeter ki malzeme bulayım, aklımdaki fikirleri hayata geçirecek gücüm var,” sözleriyle sanata olan tutkusunu dile getiriyor.
DOĞADAN SANATA YOLCULUK
Turabi Yoloğlu’nun sanat yolculuğu, doğadan gelen basit malzemelerin, hayal gücü ve emekle nasıl büyüleyici eserlere dönüşebileceğini gözler önüne seriyor. Kireç taşları ve ağaç dalları onun ellerinde adeta ikinci bir yaşam buluyor.
