Yağmur Tunalı’nın ‘Ömründe Ömürler Yaşadı Yılmaz Öztuna’ kitabı geçen ay kitapçılarda yerini aldı. Tunalı’ya basıldığı günden itibaren üç kez okuduğum bu kıymetli eseri bizlere kazandırdığı için şükranlarımı sunmak zorundayım. Tunalı’nın eseri, büyükbabamın kişiliğini ve ruhunu yansıtır niteliktedir.
AYBARS ÖZTUNA
Yağmur Tunalı’nın ‘Ömründe Ömürler Yaşadı Yılmaz Öztuna’ kitabı geçen ay kitapçılarda yerini aldı. Tunalı, yazmaya başlamasından basım aşamasına kadar olan süreçte, yazdıkları ve yazacakları hakkında periyodik olarak bilgi verdi. Bu eser, ancak Tunalı’dan çıkabilirdi. Büyükbabamı yakından tanımasının ötesinde, aralarındaki sevgi ve hürmet bağı farklı bir boyuttaydı. Yılmaz Öztuna, bir ismi söylerken tonlamasında bile bu farkı hissettirirdi. İlkokuldayken bunu gözlemlemiştim. “Yağmur halleder. Yağmur’a sorun. Yağmurcuğum…” derken sesinin tonundan anlardınız.
Son nefesine kadar meclisine devam eden dostlarının her birinin ayrı bir yeri, tonlaması, hitabı ve mizacı vardı. Büyükbaba-torun olarak, meclisine devam eden dostlarından kimin nasıl biri olduğunu, ne yaptığını hiç konuştuğumuzu hatırlamıyorum. Bu durum, yaşımın küçük olmasından kaynaklanmış olabilir. Soracağım birçok soruyu, tartışmak istediğim birçok konuyu konuşamadan ebediyete intikal etti. Ebediyete intikal ettiğinde henüz on iki yaşındaydım. Burada altını çizmek istediğim husus,
verdiği his ve ruhtu. Bir isme hitap ederken yaptığı tonlamadan bile bu farkı vermek ilginçtir. O yaşlarda bunun farkına varamamıştım, şimdilerde geriye baktığımda bunu daha iyi idrak ediyorum.
Büyükbabamla olan sevgimiz herkes tarafından bilinir, fakat bu sözleri büyükbabam olduğu için söylemiyorum. Yirmi beş yıllık hayatımda ulusal ve uluslararası boyutta her düzeyde birçok insan tanımış biri olarak, az önce verdiğim örnekteki nüansı veren çok az insanla tanıştığımı söylemem gerekir. Bu karakter ve ruhu çok az kişide gördüm. Çoğu kişi, yazılarıyla, yaptıklarıyla Yılmaz Öztuna’yı uzaktan tanıdılar, tanımaya çalıştılar. Halbuki, nasıl biri olduğu hakkında meclisine devam edenlerin bu
tasavvuru yapabilecekleri kanaatindeyim. Ben bile bunu tam yapamam, çünkü büyükbabamla yaşım ve kendisinin ömrü sebebiyle geçirdiğim süre, meclisine yıllarca devam edenlerden daha azdır.
Nitekim, 17 yaşındayken Türkiye’de olduğum bir aylık süreçte ‘Yılmaz Öztuna’yı Hatırlamak’ kitabını toplayabildim. Fakat bu kitap, daha çok yakınındakilerin söyledikleri ve yaşamına dair bilgilerin sıralanmasından ibaretti. Asıl karakterini, ruhunu, bana hissettirdiklerini okuyucuya yansıttığım düşüncesinde değilim. Bu düşüncemi kitabın teşekkür ve takdim kısımlarında da belirtmiştim. Yağmur Tunalı’nın ‘Ömründe Ömürler Yaşadı Yılmaz Öztuna’ eseri, büyükbabamın kişiliğini ve ruhunu yansıtır
niteliktedir. Benim bilmediğim birçok detayı da okuyucuyla buluşturmuştur.
Basıldığı günden itibaren bugün itibariyle üçüncü kez okudum ve Tunalı’ya bu kıymetli eseri bizlere kazandırdığı için şükranlarımı sunmak zorundayım. ‘Kültürümüzün Temelini Oluşturan Değerli İnsanlarımızın Biyografileri’nin yazarları da belli ki özenle seçilmiş, baskı kalitesi ve
mizanpajı konusunda da seçici davranılmış. Ayrıca, Türk Kültürüne Hizmet Vakfı Başkanı Sayın Şerafettin Yılmaz’a, Yamantürk Vakfı’ndan Sayın Tevfik Yamantürk ve Sayın Müşfik Yamantürk’e, Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığımız’a ve Kültür Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy’a ‘Cumhuriyetin 100. Yılına Armağan’ biyografi dizisi gibi zahmetli ve gerekli projeye olan desteklerinden dolayı Öztuna ailesi adına şükranlarımı sunarım.