CHP Bolu Milletvekili Türker Ateş, Türkiye'deki kadın işsizliğine işaret edere, “Ülkemizde açıklanan resmi kadın işsiz sayısı buz dağının görünen yüzü ve asıl işsizlik rakamları 1,4 milyonun çok daha ötesinde." dedi. Ateş, ekonomik krizlerin önce kadın iş gücünü vurduğunu söyledi ve 2023 yılında 2,2 milyon kadının iş aramaktan vazgeçtiğini belirtti.
CHP Bolu Milletvekili Türker Ateş, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla bugün yazılı açıklama yaptı.
Türkiye'de iş gücüne dahil olamayan 30,6 milyon kişinin yaklaşık yüzde 70'inin kadın olduğunu belirten Ateş, Türkiye'de kadın işsizliği sorununa dikkat çekti.
Ateş, kadınların iş hayatındaki varlığının son bir yılda gerilemekte olduğunu ve Türkiye’nin halihazırda yüzde 35,8 olan kadınların iş gücüne katılım oranıyla yüzde 65,8’lik ortalamaya sahip OECD içinde açık ara en düşük orana sahip ülke konumunda bulunduğu bilgisini aktardı.
'UMUTSUZ KADIN İŞSİZ ORANI YÜZDE 26 ARTTI'
TÜİK'in açıkladığı işsizlik oranı verilerini eleştiren Ateş şunları söyledi:
“TÜİK verilerine göre; geçen yıl kadınlardaki işsizlik oranı düşmüş gözükse de işin aslı öyle değil. Kadın işsiz sayısı 1,4 milyon açıklanmış olmakla birlikte iş gücüne dahil olmayan ancak potansiyel iş gücü içinde yer alan 2,2 milyon kadın mevcut. Bu kişilerin neredeyse tamamı iş bulma ümidi olmayan ve işbaşı yapabilecek olup iş aramayanlardan oluşuyor. Çok önemli sayıda kadın, iş gücü piyasasının genelinde görüldüğü üzere iş bulma ümidini yitirmiş durumda ve artık iş aramıyor. Bu durum geçtiğimiz yıl kritik bir hal almış, son çeyrekte umutsuz kadın işsiz oranı önceki yıla oranla yüzde 26 artmış.
İşsizlik ödeneğine başvuran kadın sayısının arttığını belirten Ateş, 588 bin 641 başvuru sahibi kadından ancak 300 bin 294’ünün işsizlik maaşı alabildiğini açıkladı.
'İŞ GÜCÜNE DAHİL OLMAYAN KADIN 8,6 MİLYON'
Ev işiyle meşgul olup iş gücüne dahil olmayan 8,6 milyon kadın olduğunu belirten Ateş, şunları söyledi:
"İlaveten bir de ‘diğer’ hanesi var: 2,6 milyon kadın da eğitim çağında, çalışamaz halde ve emekli değil ancak çalışma hayatında olmama durumunu ailevi ve kişisel nedenlerle açıklıyor. Ne acı ki eğitim ve istihdamda yer almayanların oluşturduğu ‘ev genci’ kavramı da dilimize yerleşti. Bu kapsamda genç kadın işsizliği yüzde 21,8 (erkeklerde yüzde 12,7) ile çok yüksek seviyede… Oysa kadın istihdamının artırılması kadınların sosyal ve ekonomik alanda kendini gerçekleştirmesinin yanında yoksullukla mücadelenin, sürdürülebilir büyüme ve kalkınmanın sağlanması için de önemli.”
Orta Vadeli Program’da da yer alan ve kamuoyunda çalışma saatlerinin kısaltılacağı şeklinde öne çıkarılan İş Kanunu’nda değişiklik içeren çalışmaları da hatırlatan Ateş, “reform” adı altındaki bu adımların başta kadınlar olmak üzere iş gücü piyasasının geneli için güvencesiz ve ucuz işçilik riski taşıdığını ifade etti.