DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hasan Karal, buğday hasadının başladığı birçok bölgede üreticinin fiyat belirsizliğiyle karşı karşıya kaldığını belirterek Toprak Mahsulleri Ofisi’ne (TMO) seslendi: “Çiftçiye dünya değil, Anadolu koşullarını gözeten fiyat verin.”
Buğday ve arpa alım fiyatlarının henüz açıklanmamasını eleştiren DEVA Partili Hasan Karal, üreticinin artan maliyetler, kuraklık ve don olaylarıyla mücadele ettiği bir dönemde fiyat belirsizliğinin daha da yıpratıcı hale geldiğini söyledi. Karal, “Çiftçimiz artık zararla değil, alın terinin karşılığıyla konuşmak istiyor. Ama TMO hâlâ suskun” dedi.
“30 YILLIK KISIR DÖNGÜ: ÜRETİM YERİNDE SAYIYOR”
Ulusal Hububat Konseyi’nin 2025 tahminlerine göre bu yıl 18 milyon 650 bin ton buğday üretimi bekleniyor. Ancak Karal, bu rakamın, Türkiye’nin 30 yıldır kıramadığı üretim eşiğinin hâlâ altına takıldığını gösterdiğini belirterek, “Verim artıyor, nüfus artıyor ama üretim artmıyor. Çünkü çiftçi artık geleceğe değil, belirsizliğe yatırım yapıyor” ifadelerini kullandı.
“HASAT BAŞLADI, FİYAT ORTADA YOK”
Karal, Türkiye’nin önemli tahıl üretim merkezlerinde hasadın başladığını, ancak alım fiyatlarının henüz açıklanmamış olmasının üreticide hayal kırıklığı yarattığını vurguladı. Geçen yıl TMO alım fiyatlarına verilen desteklerle buğdayda çiftçinin eline 11 bin TL, arpada ise 8 bin TL geçtiğini hatırlatan Karal, “O günden bu yana gıda enflasyonu yüzde 36’yı, genel enflasyon yüzde 37’yi geçti. Ancak açıklanması gereken fiyat hâlâ belli değil. Hasat erken başladı ama fiyat hâlâ ortada yok” dedi.
Mazot, gübre, sulama ve işçilik gibi üretim girdilerinin hızla yükseldiğini vurgulayan Karal, “Çiftçi tarlasından ürün kaldırırken fiyatsızlıktan tükeniyor” şeklinde konuştu.
“ÜRETİCİ KAZANMAZSA, TÜKETİCİ DAHA PAHALIYA YEMEK ZORUNDA KALIR”
Karal, açıklanacak alım fiyatlarının enflasyonun altında kalmasının, üreticiyi doğrudan zarara uğratacağını belirterek, TMO’ya şu sözlerle çağrı yaptı:
“Bu fiyat dünya borsalarına değil, Anadolu’nun topraklarına göre belirlenmeli. Üretici kazanmazsa, tüketici daha pahalıya yemek zorunda kalır. Bakanlık artık belirsizliği değil üretimi yönetmeli. Sürdürülebilir, adil ve öngörülebilir bir fiyat politikası şart.”
Tarım desteklerinin açık ve zamanında ilan edilmesi gerektiğine dikkat çeken Karal, “Sofrada bolluk, tarlada bereket isteniyorsa, çiftçiye umut verilmelidir. Bu da geç açıklanan değil, gerçekçi ve yerli bir fiyat politikasıyla mümkündür” dedi.
