Dilovası faciasında 16 kişi için iddianame tamamlandı: ‘Ne olursa olsun’ diyerek 7 işçiyi gözden çıkardılar

Dilovası faciasında 16 kişi için iddianame tamamlandı: ‘Ne olursa olsun’ diyerek 7 işçiyi gözden çıkardılar

Dilovası’ndaki 3’ü çocuk 7 işçinin feci şekilde can verdiği kozmetik fabrikası yangınında soruşturma tamamlandı. Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede, fabrika yetkililerinin gerekli önlemleri almayıp “olursa olsun” mantığıyla hareket ettiği ve faciaya göz göre göre davetiye çıkardığı vurgulandı. Toplam 16 sanığın hakim karşısına çıkacağı davada; şirket sahipleri için “olası kastla öldürme”, denetim yapmayan uzmanlar için ise “bilinçli taksir” suçundan ceza istendi.

BÜŞRA CEBECİ

Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı, Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde 8 Kasım tarihinde meydana gelen ve 3’ü çocuk, toplam 7 işçinin feci şekilde hayatını kaybettiği kozmetik fabrikası yangınına ilişkin soruşturmasını tamamladı. Hazırlanan iddianamede, facianın sorumluları olarak belirlenen 16 sanık hakkında dava açılması talep edildi. Savcılık, fabrika yönetiminin üretim hırsıyla iş güvenliğini hiçe saydığını ve “olursa olsun” mantığıyla hareket ettiğini belgeleriyle ortaya koydu. İddianamede sanıklar kusur durumlarına göre sınıflandırılarak, “olası kastla öldürme”, “bilinçli taksirle ölüme neden olma” ve “suçluyu kayırma” suçlarından yargılanacaklar.

Savcılık, Ravive Kozmetik yetkilileri İsmail Oransal ve Altay Ali Oransal’ın imalathane içerisindeki yüksek patlama ve yangın risklerini bilmelerine rağmen, herhangi bir önlem almadıklarını tespit etti. İddianamede şüphelilerin, risklerin önüne geçmek için hiçbir girişimde bulunmadığı ve yaşanan faciada asli ve ağır kusurlu oldukları belirtildi.

‘OSGB İLE SÖZLEŞME YANGINDAN ÜÇ GÜN SONRA FESHEDİLMİŞ’

Faciaya giden yoldaki ihmaller zinciri, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin işleyişine dair detaylarla da gözler önüne serildi. İddianamede, fabrikaya hizmet veren Küresel Ortak Sağlık Güvenlik Birimi (OSGB) yetkilileri ve çalışanlarının ihmalleri sıralandı. Ravive Kozmetik ile OSGB arasında 5 Ağustos 2025 tarihinde başlayan hizmet sözleşmesinin, yangından sadece üç gün sonra, 11 Kasım 2025 tarihinde apar topar sonlandırıldığı belirlendi. İddianamede, İSG-KATİP sistemi üzerinde atamaların yapılmış görünmesine rağmen, gerçekte iş yerine dair hayati öneme sahip risk analizi, acil durum planı, patlamadan korunma dokümanı (ATEX) veya herhangi bir denetim raporunun bulunmadığı vurgulandı.

‘YEĞENLERİME SÖYLE RAHAT OLSUNLAR, SUÇU BABALARI ÜSTLENECEK’

Fabrika sahiplerini saklayan ve polise ihbar eden kişi, dayıları Ali Osman Akat’ın eski koğuş arkadaşı Onay Y. çıktı. Onay Y. ifadesinde iki kardeşin kaçış planını anlattı. Olay günü Akat’ın kendisini arayarak “Yeğenlerimi misafir et” dediğini belirten Onay Y., şüphelileri Marmaraereğlisi’nde kiraladıkları bir eve götürdü. Onay Y., olaydan sonra Akat’ın kendisini görüntülü arayarak saklandıkları evi görmek istediğini, evin konforlu olup olmadığını sorduğunu daha sonra ise Akat’ın yeğenlerine iletmesi için “Yeğenlerim rahat olsunlar, onları çok sağlam bir şekilde karşıya geçireceğiz. Maddi gücümüz var, en kötü ihtimalle avukatları devreye sokacağız suçu babaları üstlenecek, onlara bir şey olmayacak.” dediğini aktardı. Onay Y., başta Oransal kardeşlerin Dilovası’ndaki patlamayla ilgileri olduğunu bilmediğini, öğrendikten sonra vicdanen rahatsız hissetmesi sebebiyle bu ihbarı yaptığını ileri sürdü. Yangının ardından Ravive Kozmetik yetkilileri İsmail Oransal ve Altay Ali Oransal’ı saklayarak yurtdışına kaçırmaya çalıştıkları tespit edilen Ali Osman Akat, Onay y, Ömer A. ve Abdurrahman B. hakkında “suçluyu kayırma” suçundan dava açıldı. Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianame ile birlikte, 7 kişinin hayatını kaybettiği facianın yargı süreci resmen başlamış oldu.

AKAT, HEM SUÇLAMALARI HEM YEĞENLERİNİ REDDETTİ

Şüpheli Ali Osman Akat, ifadesinde hakkındaki tüm suçlamaları reddetti. Akat, olay günü Sütlücü’de fabrikanın idari binasında bulunduğunu, yanında güvenlik amiri olan ortağının bulunduğunu ve bu sırada güvenlik amirine bir telefon geldiğini anlattı. Telefonda, İsmail isimli bir kişinin adını vererek fabrikaya giriş yapmak istediğinin söylendiğini aktaran Akat, bu kişilerle herhangi bir ilişkisi olmadığını, aksine husumetli olduklarını ve sevmediğini belirttiğini söyledi. Akat, gelen kişilerin derhal uzaklaştırılması talimatını verdiğini, ardından fabrikada çalışan bazı kişileri arayarak neden orada olduklarını sorduğunu ifade etti. Güvenlik görevlileriyle görüşerek şahısların gerekirse “sertçe” kovulmasını istediğini, emniyet birimlerine de gerekli bildirimlerin yapıldığını savundu. Onay ile bu süreci konuştuklarını söyleyen Akat, Onay’ın kendisi aleyhine verdiği beyanları kabul etmediğini, aralarında husumet bulunmadığını ancak neden bu şekilde ifade verdiğini bilmediğini dile getirdi. Akat, emniyet birimlerine ve yaptığı harici görüşmelerle söz konusu kişilerin teslim edilmesi için elinden geleni yaptığını ileri sürerek, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini beyan etti.

YORUMLAR
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN