Doğal ortamda yetişen ve baharın gelişiyle toplanan kenger bitkisi, Diyarbakır mutfağında geleneksel lezzetlere dönüşüyor. Dicle Üniversitesi öğrencileri ve bölgedeki kadınlar, bu şifalı bitkiyi hem sofralara hem de fuarlara taşıyor.
Diyarbakır ve Şanlıurfa arasında, volkanik yapısıyla bilinen Karacadağ’ın taşlık arazilerinde bu mevsim doğanın sunduğu en kıymetli otlardan biri olan kenger bitkisi bol miktarda yetişiyor. Baharın gelişini müjdeleyen bu şifalı bitki, yalnızca doğadan toplanmakla kalmıyor; bölgedeki aşçılık öğrencileri ve kadınlar tarafından geleneksel tariflerle sofralara taşınıyor.
Dicle Üniversitesi (DÜ) Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Aşçılık Programı öğrencileri ile Diyarbakır Yenişehir Halk Eğitim Merkezi'nde eğitim gören kadınlar, Karacadağ eteklerinde kenger toplamaya çıkıyor. Topladıkları kengerlerle ise kentin mutfak mirasını yansıtan özgün tarifler hazırlıyorlar.
KENGERDEN GASTRONOMİYE: LEZZET YOLCULUĞU
Kenger, sadece bir ot değil; aynı zamanda geleneksel tatların sürdürülebilirliği için önemli bir kaynak. DÜ Gastronomi Laboratuvarı’nda hazırlanan kenger panne, kengerli bulgur pilavı, kenger turşusu, kenger meftunesi, kenger şilesi ve kenger aşı gibi yemekler, fuar ve etkinliklerde ziyaretçilere sunuluyor.
Diyarbakır'da düzenlenen Mezopotamya Gurme Bahar Yöresel Lezzetler Fuarı'nda bu lezzetlerin tanıtıldığı önemli organizasyonlardan biri oldu. Fuarı ziyaret eden yerli ve yabancı misafirlere, odun ateşinde pişirilen bu özel yemekler ikram edildi.
“DOĞAL ÜRÜNLERE DÖNÜŞÜ TEŞVİK EDİYORUZ”
DÜ Aşçılık Bölümü Öğretim Görevlisi Cüneyt Ateş, yürüttükleri bu çalışmanın yalnızca bir yemek faaliyeti olmadığını vurguluyor. Amaçlarının, doğadan gelen bu sağlık kaynağını sofralara kazandırmak ve nesiller arası geçişini sağlamak olduğunu belirten Ateş şöyle konuştu:
“Kengerden farklı yemekler yaparak halkımıza tattırmak istiyoruz. Bu otların sofralarımızda kalıcı olmasını hedefliyoruz. Sağlıklı ve doğal ürünlere dönüşü teşvik ediyoruz. Bu çalışma Diyarbakır’da bir ilk. Zamanla daha çok kişiyi dahil ederek büyütmek istiyoruz.”
KENGER: DİYARBAKIR’IN LEZZET SİMGESİ
Güneydoğu ve Doğu Anadolu Aşçılar ve Pastacılar Federasyonu Başkanı Ali Geyik de kengerin Diyarbakır mutfağıyla özdeşleştiğini belirtiyor. Geleneksel mutfak kültürünü yeniden canlandırmak istediklerini ifade eden Geyik, “Kenger sadece bir bitki değil, kültürel mirasımızın bir parçası. Bu otla yapılan yemekleri tanıtarak hem sofralara hem de hafızalara kazımayı amaçlıyoruz.” dedi.
YENİ NESİLE SAĞLIKLI MUTFAK MİRASLARI
Üniversite öğrencileri de bu süreçte hem doğayı keşfediyor hem de geleneksel mutfağa katkı sunuyor. Öğrencilerden İpek Tekin, kengerin sağlıklı yapısına dikkat çekerek, “Hazır yemeklerin çok tüketildiği bir dönemde, böyle doğal ürünlerin el üstünde tutulması gerekiyor. Bu bitkiyi tanıtmak için elimizden geleni yapacağız.” diyor.
Karacadağ’da arkadaşlarıyla kenger toplayan öğrenci Fatma Toprak ise, “Kenger Doğu ve Güneydoğu’da yetişiyor ama çok bilinmiyor. Biz tanıtmak için hem yemek yapıyor hem de konuklara sunuyoruz.” şeklinde konuştu.
SAĞLIK DEPOSU KENGER HER YERDE TANITILACAK
Kengerin sağlıklı bir yaşamın kapılarını aralayan doğal bir ürün olduğunu belirten katılımcılar, bu bitkinin sadece fuarlarda değil, tüm etkinliklerde tanıtılması gerektiğine inanıyor. Amaç, kengerin geleneksel mutfaklarda hak ettiği yeri almasını sağlamak ve yeni nesillere sağlıklı beslenme bilinci kazandırmak.
Diyarbakır’ın volkanik topraklarında doğan kenger, şimdi ustaların ellerinde gelenekle buluşuyor. Bu yerel değer, her geçen gün daha fazla kişi tarafından tanınıyor, sofralarda sağlık ve lezzet dolu bir yer ediniyor.
