DP lideri Uysal, AK Parti iktidarının ülke tarihinde buhran dönemine sebep olduğunu söyledi. Uysal, "FETÖ ile PKK ile Hizbullah'ı partisini Meclis'e taşımakla sabıkası olanlar şimdi muhalefeti suçlayacak. Kaybeden AKP. Kaç oy aldı, yüzde 35. Muhalefetin toplamı, Cumhur İttifakı'nın toplamından fazla. Türkiye'deki bu keyfi rejime, toplumun yüzde 65'i itiraz ediyor" dedi.
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal seçim çalışmaları kapsamında Muğla'da Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Menteşe ilçesindeki seçim bürosunu ziyaret etti.
Seçim bürosunda vatandaşlara seslenen Uysal iktidara yönelik eleştirilerini dile getirerek şunları söyledi:
'OSMANLI'DA FETRET AKP DÖNEMİNDE BUHRAN DÖNEMİ'
21 yıllık AKP dönemi, bu ülkenin tarihinde bir buhran dönemidir. Nasıl Osmanlı'da adına fetret dönemi demişsek, buhran dönemi olmasının sebebi kendi içinden çıkıp milletten oy alıp bu ülkenin ve milletin aleyhine sistemli, programlı çalışan bir iktidara bir sürü şey söylenir. O açıdan buhran dönemi diyorum. İnsanımızı uyandırmak mecburiyetindeyiz.
Hangi birimizin derdi bu ülkenin milli bütünlüğü beraberliği, Muğla coğrafyasında yetişmiş bir insanın bunun aleyhinde bir iş yapabilme imkânı var mı. FETÖ ile PKK ile Hizbullah'ı partisini Meclis'e taşımakla sabıkası olanlar şimdi muhalefeti suçlayacak. Bugünden itibaren biz hep doğruyu anlatalım. Haksız, kanımıza dokunacak ithamlar karşı yeri geldi sesimizi çıkarmadık ama hepimiz, kanımıza dokunan ithamlara karşı aynı şiddetle cevap vermek zorundayız.
'ÇÖKERTTİKLERİ EKONOMİYİ DÜZELTMEYİ VAAD EDİYORLAR'
Nereden geldiğimizi biliyoruz, bilmeyenlere inat, bu ülkeyi 2002'de kuruldu varsayıp 'Eski Türkiye' diyerek, Türkiye'nin geçmişini yok varsayanlara inat, işgal kuvveti gibi bu ülkeyi yağmalayanlara inat, yolsuzlukların sistematik hale geldiği bugün, burada bir çığlığı milyonlarla buluşturma mecburiyetimiz var. Kaybeden AKP. Kaç oy aldı, yüzde 35. Muhalefetin toplamı, Cumhur İttifakı'nın toplamından fazla. Türkiye'deki bu keyfi rejime, toplumun yüzde 65'i itiraz ediyor. Bizim hedefimiz itiraz eden kitleyi sandığa taşımaktır. Ama dini değerlerimizi, milli değerlerimizi, demokrasimizin değerlerini suistimal ederek söyleyecek sözü bitenleri, 21 yıldır iktidarda olup bugün millet önünde söyleyecek sözleri yok. Adeta bir itirafnameye dönüşmüş bir seçim beyannamelerine baksak bu gerçeği zaten görüyor. Türkiye'ye neyi vadediyorlar, çökerttikleri ekonomiyi düzeltmeyi. Nasıl düzelteceksiniz?
'DÜNÜMÜZÜ ÇALANLARA YARINLARIMIZI ÇALDIRMAYACAĞIZ'
Bu kısa zamanda var bir, olan seçmen kitlemizi mobilize etmek iki, gençlerin ve kadınların seçimidir bu seçim. Geleceği, yarınları çalınan onlar. O açıdan söylüyorum dünümüzü çalanlara yarınlarımız çaldıracak mıyız, çaldırmayacak mıyız bütün mesele budur. Vereceğimiz karar bu. Bunun kararını vereceğiz. O yüzden sandığa taşımak mecburiyetindeyiz. İkinci tur, yakın siyasi tarihimizde alışık olmadığımız bir pratik olduğu için biraz tansiyonun düştüğünü görüyorum, tansiyonu tekrar zıplatmalı özellikle mukayese üstünlüğümüz olduğu Muğla gibi tüm Ege'de bu farkı açmalıyız. Bunu önemsiyorum. Ben 28 Mayıs'ta başarıya ereceğimizi ve Türkiye'nin 13. Cumhurbaşkanını, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu yapacağımızdan eminim.
