Erdoğan 1 yıllık aranın ardından Katar'a gitti

Erdoğan 1 yıllık aranın ardından Katar'a gitti

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Katar'a gitti. 2 günlük resmi ziyaret kapsamında Katar Emiri Al Sani ile bir araya gelecek olan Erdoğan, Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite Toplantısı'nın 7'ncisine de katılacak. Uçağa binmeden önce gazetecilerin soruların yanıtlayan Erdoğan, muhalefetin rahatsızlığına rağmen ilişkileri sürdüreceklerini söyledi. Asgari ücretin ne kadar olacağı sorusuna ise 'İşçimizi kesinlikle zora sokmayacağız' cevabını verdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1 yıllık aranın ardından resmi ziyaret için Katar'a gitti. Ziyaret kapsamında ikili ilişkiler gözden geçirilecek, bölgesel gelişmeler değerlendirilecek.

AL SANİ İLE YÜZ YÜZE GÖRÜŞME

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Doha'da Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani tarafından resmi törenle karşılanacak.

İki lider tören sonrasında baş başa görüşme yapılacak. Türkiye-Katar ilişkileri tüm boyutlarıyla ele alınacak. Afganistan, Suriye ve Libya başta olmak üzere bölgesel gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunulacak.

KATAR İLE 7. KOMİTE TOPLANTISI

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Katar ziyaretinde mevcut iş birliğinin artırılması noktasında adımlar da atılacak.

Bu kapsamda Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite Toplantısı'nın 7'ncisi gerçekleştirilecek.

ÇEŞİTLİ ANLAŞMALAR İMZALANACAK

İki ülke arasında ilki 2015 yılında yapılan komite toplantıların sonucunda; ticaretten enerjiye, savunmadan sanayiye kadar birçok alanda 62 anlaşma imzalandı.

Erdoğan ve Al Sani'nin başkanlık edeceği 7'nci toplantıda da çeşitli anlaşmalar imza altına alınacak.

HAVALİMANINDA KRİTİK MESAJLAR

Erdoğan, Katar'a gitmeden önce Atatürk Havalimanı'nda basın mensuplarına açıklama yaptı. Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani'nin davetine icabetle Yüksek Stratejik Komitesinin 7. Toplantısı için Katar'a hareket edeceğini hatırlatan Erdoğan, Şeyh Temim ile ikili ve heyetler arası olmak üzere son derece başarılı görüşmeler gerçekleştireceklerine inandığını dile getirdi.

Erdoğan, "İkili ilişkilerimizde son yıllarda kaydedilen mesafeden inşallah bundan sonrası çok daha verimli bir şekilde devam edecektir. Bugün kardeşim Şeyh Temim'in anne ve babasıyla ailece akşam bir arada olacağız. Onlarla bir yemeğimiz olacak. Yarın da Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey toplantımızı yapacağız." ifadelerini kullandı.

Bu toplantıda heyetler arası görüşmeler olacağını ve en geniş manada bu toplantının gerçekleştirileceğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bildiğiniz gibi Türk-Katar savunma noktasında askerlerimizin oradaki üssü söz konusu ve bu üssümüzle oradaki çalışmalarımızı ayrıca yürüteceğiz. Orayı da ziyaret etmek suretiyle Mehmetçiklerimizle orada bir arada olacağız. 2014 yılında Stratejik Komitenin ilk toplantısını gerçekleştirmek üzere adımlarımızı attık. 2015 yılında da Doha'da ilk toplantıyı yaptık. Türkiye Katar ilişkileri iki ülkenin tarihine dostluğuyla ve potansiyeliyle mütenasip bir şekilde stratejik perspektifle günden güne güçlenmeye başlamıştır. Yüksek Stratejik Komite mekanizması çerçevesinde Katar'la bugüne kadar siyasi, askeri, ekonomik, kültürel olmak üzere 69 belge imzaladık. Yapılan anlaşmalar sayesinde işbirliğimizi daha da ileri noktalara taşıdık."

Türkiye ve Katar'ın iki dost ve kardeş ülke olarak yakın iş birliği içinde hareket ederek badireleri aşmayı başardıklarını ifade eden Erdoğan, ekonomiden savunmaya, ticaretten yatırımlara kadar pek çok alanda kazan-kazan temelinde ortaklıklarını güçlendirdiklerini anlattı.

'KÖRFEZ'DEKİ DİĞER ÜLKELERLE DE İŞ BİRLİĞİMİZİ GELİŞTİRMEYE ÇALIŞIYORUZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 19 yıldır olduğu gibi gelecekte de sermaye ve yatırım düşmanı mandacılara rağmen Türkiye'yi büyütmeye, güçlendirmeye, bölgesinin ve dünyanın parlayan yıldızı yapmaya devam edeceklerini ifade ederek, "Bu amaç doğrultusunda Katar'ın yanı sıra Körfez'deki diğer ülkelerle de iş birliğimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Körfez bölgesinde diyalog kapılarının tekrar açılması ve yanlış anlamaların giderilmesi yönünde yürütülen diplomatik çabaları memnuniyetle karşılıyoruz. Türkiye olarak, hiçbir ayrım yapmadan Körfez'deki kardeşlerimizle olan münasebetlerimizi ortak menfaatlerimiz ve karşılıkla saygı çerçevesinde ilerletmeyi sürdüreceğiz. Doha'daki temaslarımızın, Katar'la olan ilişkilerimizin derinleşmesine önemli katkılarda bulunacağına inanıyorum." diye konuştu.

Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayid'in Türkiye'ye gerçekleştirdiği ziyaret hatırlatılarak Türkiye ile Arap ülkeleri arasındaki ilişkilere yönelik değerlendirmeleri sorulan Erdoğan, "Türk yapısı olarak, Türkiye olarak tüm Körfez ülkeleriyle olan birlikteliğimizi, dayanışmamızı bundan sonraki ilişkileri çok daha güçlenerek devam ettirmekten yanayız." dedi.

'MUHALEFETİN RAHATSIZLIKLARINA RAĞMEN...'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu konuda muhalefetin rahatsızlıklarını zaten biliyoruz. Bu rahatsızlıklara rağmen, bu ilişkileri devam ettirmekte kararlıyız. Neticede Katar'a yönelik uygulamaya konulan abluka ve müeyyideler bu yılın başından itibaren kaldırıldı. Şu anda Körfez ülkeleri arasında da bir birliktelik, bir beraberlik, dayanışma yeniden tesis edildi. Tüm bölge ülkelerinin de ülkemizin Körfez bölgesinin politikalarına yönelik attığı ve atacağı adımların bunlar bir işaretidir. Muammed bin Zayid'in Türkiye ziyareti bu adımın bir ifadesidir. Nasip olursa şubat ayında yine geniş, kapsamlı bir heyet ile Abu Dabi'ye bir ziyaretimiz olacak. Şu anda ekonomik ilişkilerde atılan adımları daha da etraflıca ele almak suretiyle ve bu konuda gerek Türkiye'de yapılan yatırımlar gerekse BAE'de yapılan ve yapılacak birçok yatırımla bunu perçinleyeceğiz. Şu anda yine bölgenin en güçlü ülkelerinden bir tanesi olan Katar'la zaten attığımız adımlar bunun nişanesidir ve rakamlar öyle ufak rakamlar değil. Çok ciddi yatırımlarla bunu sürdürüyoruz. Özellikle Türk iş adamlarına yönelik Katar'ın yaklaşımları altyapıda, üst yapıda çok çok yüksek rakamlardır. Bunların artarak devam edeceğine inancım tamdır. Bunlar, şu an itibarıyla Türk iş adamlarına verilen Katar'daki işlerin tutarı yaklaşık 15 milyar dolar civarındadır."

ASGARİ ÜCRET NE OLACAK?

Bir gazetecinin, "Asgari ücret konusundaki son durum nedir? Bu hafta da görüşmeler gerçekleşecek. Sizin gönlünüzden geçen rakam nedir? 'Çok büyük bir artış olacak.' demiştiniz." sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin'in heyetiyle birlikte gerek işçi, gerekse işveren kesimiyle bugün ve perşembe günü bu tür görüşmeleri yapacaklarını, bu görüşmelerle birlikte de bir yere varacaklarını söyledi.

Yurt dışı ziyaretinden dönünce, bu görüşmelerde ne yaptılar, tarafların teklifleri nedir, bunları göreceklerini ifade eden Erdoğan, "Biz kesinlikle bu noktada işçimizi zora sokmayacağız. Asgari ücret noktasında da inşallah en uygununu, en ideal olanını gerek brüt gerek net, masaya yatırarak nihai kararımızı vereceğiz. Bu nihai kararla birlikte de temenni ediyorum ki sadece işçi kesiminin buradaki memnuniyeti değil, iş verenin de bu alınan kararla memnun olması lazım. Çünkü hep söylüyoruz ya yatırım, istihdam, üretim, ihracat, büyüme... Şimdi bizim burada hem işçinin emeğine, iş verenin de bu noktadaki yatırım gücüne ihtiyacımız var. Bu iki gücün ayakta durması bizim için büyük önem arz ediyor. İnşallah sadece bu dönemde alınacak karar değil, bir de önümüzdeki yıl seçim öncesi alınacak olan karar da var. Bütün bunları düşünerek bir karar vereceğiz. Bu kararla beraber yolumuza devam edeceğiz." diye konuştu.

STOKÇULUK İDDİALARI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, fahiş fiyat konusunda yürütülen çalışmalara ilişkin soru üzerine, en çok rahatsızlık duyduğu konunun stokçuluk olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:

"Stokçuluk biliyorsunuz, Diyanet İşleri Başkanımın yanında bunu konuşmak bana düşmez ama bizim dinimizde de haramdır. Böyle bir şeye gidemezsiniz. Fakat görüyoruz ki stokçuluk yapanlar var, her alanda. Son zamanlarda otomotiv sektöründe bile stokçuluk var. Birçok kapalı otoparklara sıfır otomobiller depolanmak suretiyle onun da stokçuluğunu yapıyorlar. Hele hele gıdada stokçuluk yenilir, yutulur bir şey değil. Onun için şu andaki cezai müeyyide çok düşük.

Ben Mehmet Bey'e de söyledim, hazırlıklarınızı yapın, bu müeyyideyi onları rahatsız edici bir noktaya çıkaralım. Ondan sonra yine yapabiliyorsa yapsın bakalım stokçuluğu. Bu işin başka çıkar yolu yok. Bedelini ağır ödeyecekler. Sen mi stokçuluk yapıyorsun? Bunun bedelini ağır ödeyeceksin. Çünkü vatandaşımıza, hele hele gıdada bu tür zulmü yapanlara biz 'Buyur yoluna devam et' diyemeyiz. Ne gerekiyorsa, başta Ticaret Bakanlığımız olmak üzere gerekli adımları atacağız, üzerine üzerine de gideceğiz bu işin."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR (38)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
38 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN