Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen “Beş Ressam Bir Şehir Canım İstanbul” programında konuştu. Serginin İstanbul’un eşsiz güzelliklerini ve zengin kültürel dokusunu yansıttığını söyleyen Erdoğan, Osmanlı’da sadrazamlık da yapmış olan şair Koca Ragıp Paşa’nın beytine atıfta bulunarak, “Buradaki her bir çalışmayı tüm bir kompozisyonuyla ahenkli bir şiiri andıran İstanbul’un en güzel mısraları olarak gördüğümü ifade etmek isterim” dedi.
Erdoğan, konuşmasında Anadolu’nun bin yıllardır medeniyetlerin beşiği olduğunu, bu coğrafyada felsefeden sanata, hukuktan bilime pek çok alanda değer üretildiğini ifade etti. Millet olarak inanç, dil, gelenek ve motiflerle insanlığa katkı sağladıklarını söyleyen Erdoğan, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın 1932’de sanatın gayesini “güzellik” olarak tarif ettiğini hatırlattı. Türk milletinin de daima sanata iyiye, güzele, hakka ve hakikate ulaşmanın bir yolu olarak baktığını dile getirdi.

“İstanbul medeniyet demektir, tarih demektir, ilim ve sanat demektir” diyen Erdoğan, şehrin Türk-İslam coğrafyasının ortak değeri olduğunu vurguladı. Necip Fazıl’ın ifadelerine atıfla İstanbul’un kültür ve sanat hayatının merkezinde bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı, şehrin sokaklarından meydanlarına, camilerinden çeşmelerine kadar eserleriyle sanatın en önemli esin kaynağı olduğunu söyledi. İstanbul’un kendisi için ayrı bir anlam taşıdığını kaydeden Erdoğan, “Tarihiyle, tabiatıyla, maneviyatıyla her metrekaresine nakış nakış işlenmiş güzellikleriyle İstanbul gibisini başka hiçbir yerde görmedim. Gözlerimi dünyaya bu şehirde açmaktan, bu şehirde büyümekten, bu aziz şehre hizmet etmekten daima şeref duydum" ifadelerini kullandı.
"İSTANBUL’UN VE İSTANBULLULARIN HİZMETİNDE OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Dört buçuk yıl İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, ardından Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak 28 yıldır şehre hizmet ettiğini hatırlatan Erdoğan, Marmaray, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Büyük Çamlıca Camii, İstanbul Havalimanı, Atatürk Kültür Merkezi, Ayasofya-i Kebir Camii’nin yeniden ibadete açılması ve Rami Kütüphanesi gibi projeleri örnek gösterdi. “İstanbul için hiçbir zaman yaptıklarımızla yetinmedik, yetinmeyeceğiz” diyen Erdoğan, şehre olan sevgisinin ömür boyu süreceğini ifade etti. “Hakim-ül İstanbul değil, Hadim-ül İstanbul olarak devam edeceğiz. Bu can bu tende olduğu müddetçe İstanbul’a olan sevdamız bitmeyecek” sözleriyle kararlılığını dile getirdi.
Erdoğan, İstanbul’dan aldıkları ilhamla Gazze’den Sudan’a, Balkanlar’dan Kafkasya’ya kadar mazlumların yanında durmayı öğrendiklerini söyledi. Bu şehrin kendilerine sabrı, dirayeti ve mücadeleyi öğrettiğini vurguladı.
Sanatla ilgili değerlendirmelerinde ise resim alanında geçmişe göre çok daha dinamik bir ortam bulunduğunu belirten Erdoğan, taklitten uzak, özgün eserlerin değer kazandığını ifade etti. Genç ressamların ustalardan ilham almalarını ve tecrübelerinden faydalanmalarını önemli bulduğunu söyledi. Türkiye Yüzyılı vizyonunun, sanatçıların, şairlerin ve kültür insanlarının eserleriyle şekilleneceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını Necip Fazıl Kısakürek’in “Canım İstanbul” şiirini okuyarak sonlandırdı.
