Yargıtay, boşanma davalarındaki bazı ifadeleri, eşler arasındaki ilişkilerde onur kırıcı ve küçültücü olarak değerlendiriyor. İşte, boşanma gerekçesi sayılan hitaplar...
Evlilikte, hakaret, tehdit ve aşağılayıcı sözler ile davranışlar, boşanma nedenleri arasında yer alıyor ve bu tür sözleri kullanan taraf kusurlu sayılıyor.
Evlilik birliğinde saygı ve güvenin zedelendiği durumlarda mahkemeler artık bu tür davranışlara karşı daha hassas. Islıkla çağırmak, yüksek sesle alaycı şekilde seslenmek ya da küçümseyici tonlar kullanmak, boşanma davalarında olumsuz anlamda delil olarak değerlendirilebiliyor.
EŞLERİN BİRBİRLERİNE HİTAPLARI HUKUKİ SÜRECİ ETKİLİYOR
Sozcu'de yer alan habere göre, 2009 yılında görülen bir davada, eşlerden birinin, "Ben evli insan olacak biri değilim" ifadesini kullanması, onur kırıcı bulunarak boşanma gerekçesi olarak değerlendirildi.
Evlilikte her ne kadar anlaşmazlıklar yaşansa da, dilin inceliği ve kullanılan ifadelerin etkisi büyük. Saygılı bir iletişim, sadece sağlıklı bir ilişki değil, hukuki süreçlerde de tarafların lehine olabilir.
HANGİ İFADELER BOŞANMA GEREKÇESİ SAYILIYOR?
Yargıtay kararlarında boşanma nedeni olarak öne çıkan bazı diğer ifadeler ve davranışlar ise şöyle sıralanıyor:
* Eşe "Alo" demek, lakap takmak
* Eşin geçmişteki gelir durumu ile dalga geçmek
* Kilosuyla alay etmek
* "Hey, hişt!" demek ya da ıslıkla seslenmek
* "Oğlum" gibi hitaplarda bulunmak
* "Ben evli insan olacak biri değilim" şeklindeki sözler