Elazığ'da 20 yıldır kasaplık yapan 40 yaşındaki üç çocuk babası Naim Akbulut, mesleğinde olduğu kadar antika eşyalara olan ilgisiyle de dikkat çekiyor. Akbulut, iş yerinde sadece et satmıyor; aynı zamanda 2 bin antika eşya ile adeta bir müze atmosferi yaratıyor. Kasap dükkanının yaklaşık 25 metrekarelik bölümü, tarihi eşya koleksiyonuyla donatılmış ve her gün müşterilerini geçmişe bir yolculuğa çıkarıyor.

ANTİKA AŞKI, İŞİNİZİ RENKLENDİRİYOR
Naim Akbulut, işini sadece geçim kaynağı olarak görmüyor; aynı zamanda bir tutkuyu da hayata geçiriyor. Çocukluk yıllarından bu yana antika eşyalarla ilgilenen Akbulut, boş zamanlarında köylere ve antika dükkanlarına giderek yeni parçalar topluyor. Plaklar, eski fotoğraf makineleri, gaz lambaları, yayıklar gibi onlarca farklı objeyi dükkanında sergileyen Akbulut, her sabah işyerini açarken hem etlerini hazırlıyor hem de "huzur köşesi" dediği alanda antika eşyalarıyla ilgileniyor.

MÜŞTERİLER "BURASI KASAP MI, MÜZE Mİ?" DİYOR
Müşteriler, Akbulut’un dükkanına girdiklerinde sadece et almakla kalmıyor, aynı zamanda geçmişin izlerini süren antika eşyalarla da karşılaşıyor. Birçok müşteri, şaşkınlıkla "Buraya kasap mı geldik, müzeye mi?" diye soruyor. Akbulut, siparişleri hazırlarken, müşterilerinin antika eşyaların arasında gezip, eski zamanları keşfettiğini belirtiyor. “Bu eşyalar, para ile alınamayacak kadar değerli. Müşterilerim burada adeta geçmişe yolculuk yapıyor.” diyerek, işinin sadece et satmaktan ibaret olmadığını vurguluyor.

İŞ YERİ BİR HOBİ ALANI HALİNE GELDİ
Naim Akbulut için dükkan, hem çalıştığı yer hem de hobisini yaşadığı bir alan. Antika eşyalara olan ilgisi ve tutkusu, sadece işyerinde değil, günlük yaşamında da kendini gösteriyor. Akbulut, antikalara olan ilgisini şu şekilde dile getiriyor: "Kimi insanların futbol, kimi insanların resimle ilgisi var. Benim ilgim ise antika eşyalarda. Bu tutkuyu yaşadıkça huzur buluyorum, onlarla vakit geçiriyorum."
MÜŞTERİLER HER ZAMAN YENİ ŞEYLER KEŞFEDİYOR
Naim Akbulut’un kasap dükkanındaki antikalar, her gün farklı bir deneyim sunuyor. Müşteri Enes İşlek, "Her gelişimde farklı antikalar görüyorum, zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum" diyerek Akbulut’un dükkânındaki atmosferin büyüsünden bahsediyor. Kasaba et almak için giren birçok kişi, siparişlerinin hazırlanması sırasında zamanın nasıl geçtiğini fark etmiyor ve her defasında yeni bir antika eşya keşfetmenin keyfini yaşıyor.

ANTİKA MERAKLILARI İÇİN BİR CENNET
Naim Akbulut’un kasap dükkanındaki antika koleksiyonu, hem et almak isteyenler hem de geçmişe meraklı olanlar için bir cazibe merkezi haline gelmiş durumda. Akbulut, her zaman daha fazla antika arayışında ve işini tutkuyla yapmaya devam ediyor. "Burada antikalarla geçirdiğim vakit, bana huzur veriyor ve işimi daha çok severek yapıyorum" diyen Akbulut, tutkusunu işine entegre ederek, dükkanını sıradan bir kasap dükkanından çok daha fazlası haline getirdi.

SONUÇ OLARAK
Naim Akbulut’un dükkanı, kasaplık mesleği ile antika koleksiyonculuğunu birleştirerek ilginç bir işletme modeli sunuyor. Bu eşsiz mekan, hem kasaplık yapan hem de antikalara olan tutkusunu işine yansıtan Akbulut’un, müşterileriyle kurduğu bağ sayesinde her geçen gün daha fazla dikkat çekiyor. Elazığ’daki bu sıradışı kasap dükkanı, adeta bir müze atmosferiyle müşterilerini geçmişe doğru bir yolculuğa çıkarıyor.
