Türkiye Petrolleri'nin Gabar Dağı'ndaki büyük petrol keşfiyle başlayan üretim faaliyetlerinde kadınlar da önemli bir rol üstleniyor. Saha mühendislerinden çamur teknisyenlerine kadar birçok kadın, enerji sektöründe fark yaratıyor. Kadınların bu sektördeki varlığı, Türkiye'nin enerji hamlesine güç katıyor.
Şırnak’ın Gabar Dağı eteklerinde, Türkiye’nin enerji bağımsızlığına katkı sağlamak için yapılan petrol üretim çalışmalarına kadınların güçlü katılımı dikkat çekiyor. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) tarafından yürütülen projelerde, kadın mühendisler ve teknikerler, erkeklerle omuz omuza çalışarak, petrol sahalarında büyük bir başarıya imza atıyor. Zorlu doğa koşullarına rağmen görev yapan kadın çalışanlar, bu projede yer almakla gurur duyduklarını ifade ediyor.
GABAR DAĞI'NDAN ENERJİ HAMLESİ: KADINLAR DA İŞİN İÇİNDE
Şırnak’ın Gabar Dağı eteklerinde, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) tarafından 2017 yılında başlatılan petrol üretim faaliyetleri, 2021'de gerçekleştirilen büyük keşifle yeni bir boyut kazandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 12 Aralık 2022’de duyurduğu 150 milyon varil rezerv, Türkiye’nin enerji bağımsızlığı için atılan önemli bir adımdı. Bu büyük keşfin ardından, Gabar Dağı’nda her geçen gün üretim kapasitesi artırılıyor.
Petrol sahasında çalışan iş gücünün önemli bir kısmını kadınlar oluşturuyor. Şehitlerin anılarını yaşatan, önemli hatıraların bulunduğu sahalarda, mühendislerden teknikerlere kadar kadınlar, enerji üretim süreçlerinin her aşamasında görev alıyor.
ZOR KOŞULLARDA ÇALIŞAN KADINLAR
Gabar Dağı’nın 1850 rakımlı zorlu coğrafyasına, yaz kış demeden petrol üretim çalışmalarına katılan kadınlar, her şartta işlerini başarıyla sürdürüyor. Petrolün çıkarılmasından laboratuvar analizlerine kadar, sahanın farklı bölümlerinde çalışan 100'ün üzerinde kadın, üretim sürecine katkıda bulunuyor. İstanbul'dan, Isparta'dan, Ankara'dan gelen kadın mühendisler, teknisyenler ve jeologlar, bu zorlu coğrafyada ülkenin enerji geleceğine güç katıyor.
Sahada kule mühendisi olarak görev yapan Elif Ceylan, bu zorlu koşullarda çalışmanın kendisi için gurur verici olduğunu belirtiyor. “Çetin kış şartlarına rağmen, bu sektörde bir kadının var olması büyük bir anlam taşıyor. Ülkemizin geleceği için kadınların bu sektörde yer almasını destekliyorum,” diyor.
FARK YARATAN KADIN MÜHENDİSLER
Süheyla Özkan, İstanbul'dan gelerek Gabar Dağı’nda kuyu jeoloğu olarak görev yapıyor. 1,5 yıldır burada çalışan Özkan, bu projede yer almanın kendisi için büyük bir gurur olduğunu söylüyor: “Burada çalışmak herkesin nasip olacağı bir fırsat değil. Kadınların sektördeki artan sayısı, bunu kanıtlıyor. Bakanlık da kadınları destekliyor,” diye ekliyor.
SİBEL KAPLAN'IN HEDEFİ: GABAR DAĞI
Gabar Dağı’nda saha mühendisi olarak görev yapan Sibel Kaplan, burada çalışmanın kendisi için bir hayal olduğunu belirtiyor. Kaplan, sıfırın altında 24 dereceye kadar dayanabilen bir çalışan olarak, sahada sensörleri monte etmek gibi zorlu işleri başarıyla yapıyor. “Gabar, benim hayalimdi. Çalışırken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum. Çamura bulanmak asıl güzellik,” diyerek, sahadaki zorlukları ve heyecanı dile getiriyor.
ZORLUKLARA RAĞMEN: GABAR'DA ÇALIŞMAK BİR ONUR
Isparta'dan gelen ve kulelerde çamur teknisyeni olarak görev yapan Duru Yıldız ise, Gabar Dağı’nda çalışmanın zorlukları hakkında konuşuyor: “Bazı lokasyonlarda telefonlar çekmiyor, ailemle bazen 3-4 gün boyunca konuşamıyorum. Ama eve gittiğimde, Gabar’ı özlüyorum,” diyerek, bu zorlu süreçte elde ettiği tatmin duygusunu paylaşıyor. Yıldız, kadınların her sektörde bulunmasının önemini vurguluyor: “Bence kadınlar her sektörde olmalı. Bu sektör de bunun örneği.”
SONUÇ: KADINLARIN GÜCÜYLE ENERJİDE YENİ BİR DÖNEM
Gabar Dağı’ndaki petrol üretim çalışmalarına katılan kadınlar, sadece fiziksel olarak değil, zihinsel ve duygusal anlamda da bu projeye büyük katkı sağlıyor. Zorlu coğrafi koşullar ve yoğun çalışma şartlarına rağmen, kadın mühendisler, teknisyenler ve işçilerin sahada oluşturduğu sinerji, Türkiye’nin enerji alanındaki bağımsızlık hedeflerine katkı sağlıyor. Kadınların bu sektördeki artan varlığı, Türkiye'nin geleceği için umut verici bir gelişme olarak öne çıkıyor.