İstanbul'un Gaziosmanpaşa ilçesinde yaşanan akıl almaz bir olayda, işitme ve konuşma engelli Ahmet Sanduvaç, telefonunu gasp eden şahıs tarafından yakılma dehşetini yaşadı.
Bir ay süren tedavi sürecinin ardından hastaneden taburcu edilen Ahmet Sanduvaç'ın sağlık durumu ciddiyetini koruyor. Olay, gasp şikayeti üzerine saldırganın vahşi misillemesiyle doruğa çıktı.

ÖNCE TELEFONUNU GASP ETTİ, SONRA TEHDİT ETTİ
Ntv'de yer alan habere göre, ilçenin Karayolları mahallesinde 5 Haziran 2025 günü saat 23.30 sıralarında meydana gelen ilk olayda, Ahmet Sanduvaç'ın cep telefonu, aynı mahallede ikamet eden Ömer Açıkça tarafından gasp edildi.
Ahmet Sanduvaç, durumu polis merkezine bildirdi ve şikayetçi oldu. Ancak şikayetini öğrenen Ömer Açıkça, 9 Haziran 2025 tarihinde metro istasyonunun çıkışında Ahmet Sanduvaç'ın yolunu kesti.
İddialara göre Ömer Açıkça, "Sen beni niye şikayet ediyorsun? Şikayetini geri alacaksın" diyerek Ahmet Sanduvaç'ı tehdit etti.

VAHŞİ SALDIRI: BENZİN DÖKEREK YAKTI
Tehditlerin ardından Ömer Açıkça, "Telefonunu geri vereceğim" vaadiyle Ahmet Sanduvaç'ı boş bir araziye götürdü.
Burada Ahmet Sanduvaç'ın üzerine benzin döken Ömer Açıkça, ateşe verdikten sonra olay yerinden kaçtı. Vücudunun büyük kısmı yanan Ahmet Sanduvaç, yarı çıplak halde güçlükle evine ulaşabildi.
Ailesi tarafından Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan Ahmet Sanduvaç, yaklaşık 1 ay boyunca yoğun tedavi altında kaldı.

İKİ KOLUNU DA KULLANAMAMA RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA
Hastaneden taburcu edildikten sonra tedavisine evde devam edilen Ahmet Sanduvaç'ın, saldırı nedeniyle her iki kolunu da kullanma yeteneğini kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğu öğrenildi.
Olay öncesinde bir restoranda çalışan Ahmet Sanduvaç'ın ailesi, bu durumun Ahmet Sanduvaç'ın geleceğini derinden etkilediğini belirtti.
ŞÜPHELİ HÂLÂ SERBEST VE TEHDİTLER DEVAM EDİYOR
Ahmet Sanduvaç'ın abisi Mehmet Sanduvaç, yaşananları detaylarıyla anlattı. Mehmet Sanduvaç, şunları söyledi:
"Arefe günü telefonu elinden alıp gasp ediyor. Bayramın dördüncü günü de karşılaşıyorlar. Kardeşime, 'Sen niye beni şikayet ettin?' diyor. Kardeşim de işaret diliyle, 'Telefonu ver. Ben seni şikayet etmeyeyim' şeklinde karşılık veriyor. O da kardeşime, 'Gel telefonunu vereyim' diyerek boş bir alana götürüyor. Kardeşimi biraz hırpalayıp, benzin döküp, yakıyor."
Mehmet Sanduvaç ayrıca, şüphelinin daha önce de benzer suçlara karıştığını ve mahallede birçok kişiyi gasp ettiğini söyledi.
Sanduvaç ailesi, Ömer Açıkça'nın hâlâ serbest olmasına tepki göstererek, adaletin bir an önce sağlanmasını talep etti.

TEHDİTLER GÜVENLİK KAMERASINDA
Ahmet Sanduvaç'ın ailesi, şüphelinin genç amcasının olaydan sonra hastanedeyken evlerine gelerek tehditler savurduğunu iddia etti.
Mehmet Sanduvaç, "Olaydan sonra gelip, biz hepimiz hastanedeyken yengem, eşim, bacılarımın hepsini, 'Elinizi, ayağınızı çekin bu işten. Sizi ve evinizi komple yakarız' şeklinde tehdit etmiş" dedi.
Bu tehdit anlarının, başka bir binanın güvenlik kamerası tarafından kaydedildiği de belirtildi.
Görüntülerde, Ahmet Sanduvaç'ın yanıklar içinde yarı çıplak bir şekilde eve geldiği anlar ve şüpheli Ömer Açıkça'nın amcasının, Sanduvaç ailesini tehdit ettiği anlar yer alıyor.

Ahmet Sanduvaç
ADALET TALEBİ VE PSİKOLOJİK TRAVMA
Mehmet Sanduvaç, kardeşinin ellerinin geçim kaynağı olduğunu ve şu an ellerini kullanmakta büyük zorluklar yaşadığını vurguladı.
Hastanede tedavi görürken Ahmet Sanduvaç'ın ev alma hayallerinden bahsettiğini ve kollarının sakat kalma ihtimalinin onu derinden etkilediğini dile getirdi.
Ayrıca, Ahmet Sanduvaç'ın geceleri büyük halüsinasyonlar gördüğünü, rüyalarında ailesini korumaya çalıştığını ve doktorların da bu duruma şahit olduğunu ekledi.
Aile, bu insanlık dışı saldırının sorumlusunun bir an önce yakalanıp adalete teslim edilmesini bekliyor.

MEĞER KARAYOLLARI MAHALLESİNDE TERÖR ESTİRİYORLARMIŞ
Olayın yaşandığı Karayolları mahallesinde ikamet eden bazı internet kullanıcıları, Açıkça ailesinin bölgede çok uzun zamandır insanlara zorbalık yaptığını, gasp olayının ilk olmadığını, yaşadıkları örneklerle anlattı:
"Bu sadece haberlere yansıyan, bunlar en az 30 yıldır o bölgede kendilerinden zayıf gördükleri herkese bu şekilde davranıyorlar.
Karayolları mahallesinde 1999-2006 yılları arası ikamet ettik. Bunun evlatları (Açıkça sülalesi) o zamanda aynıydı sadece şimdi bazı şeyler gündem oluyor, tek fark o...
Çok basit bir örnek vereyim: O yıllarda BİM, A101 vs. yok, sokakta hangi bakkal varsa oraya gidiyorsunuz. 'Açıkça Market' vardı hemen yanımızda. Bayram harçlığımız ile gider bunların marketinden abur cubur alırdık. Marketten çıkmadan elimizden hem satın aldıklarımızı, hem de paramızı gasp ederlerdi. Evde aileye bu durumu anlatmak bir şeyi değiştirmezdi, çünkü bu köpek sürüleri bir evde 15 kişi yaşıyor, anlatsan da havada kalır.
Karayolları mahallesinde birçok iş yeri bunların, memleketleri Siirt ve ana gelir kaynaklarını söylememe gerek yok sanırım.
Terörist şerefsizler."

Ömer Açıkça'nın amcası, Sanduvaç ailesini tehdit ediyor
"Bunların sülalesi bu şekilde. 2003 yılında ortaokulu bunun kuzenlerinin okuduğu okulda okudum.
Kafalarına göre gözlerine kestirdikleri çocukları döver, gasp eder, yaralar hiçbir şey olmamış gibi yollarına devam ederler.
Hâlâ daha o bölgeye gitmek ya da o bölgeden geçmek zorunda kalsam içimde bir sıkıntı hissederim.
Karayolları mahallesinde birçok dükkanın tabelasında 'Açıkça' yazısını görürsünüz. Aşiret midir artık her neyse bunlar, terör örgütü gibi yerleşmiş durumdalar.
Taa o yıllardan aklımda kalan, o dönem terör olayları pik yaptığı dönemlerdi: Sokağa çıkar, 'Dişe diş, kana kan, seninleyiz Öcalan' diye slogan atardı bunlar.
Kısaca Gaziosmanpaşa'da bir iş yeri tabelasında 'Açıkça' yazıyorsa bilin ki orayı bunlar işletiyordur.
Uzak durun..."
