Türkiye'de işgücü piyasasının gerçek görünümünü ortaya koyan son veriler, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Dairesi (DİSK-AR), Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 18 Kasım 2025 tarihinde yayımladığı 3. çeyrek işgücü araştırması sonuçlarını temel alarak kapsamlı bir rapor hazırladı.
Rapora göre, atıl işgücü olarak da bilinen geniş tanımlı işsizlik sayısı 12 milyonu aştı ve bu, işsizlik oranı Türkiye güncel tablosunun ne kadar geniş olduğunu gözler önüne serdi.
DİSK-AR'ın 2010 yılından bu yana sürdürdüğü alternatif hesaplamaya göre, 2025 yılı 3. çeyrekte geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 29,4 olarak gerçekleşti.
DAR VE GENİŞ TANIMLI İŞSİZLİK FARKI 20,9 PUAN
TÜİK'in aynı dönem için açıkladığı mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 8,5 ve işsiz sayısı 3 milyon 10 bin olarak kaydedildi.
Ancak DİSK-AR'ın hesaplaması, geniş tanımlı işsiz sayısının 12 milyon 5 bin olduğunu ortaya koydu.
Bu iki oran arasındaki fark, dramatik bir şekilde 20,9 puana ulaştı.
Bu yüksek fark, dar tanımlı hesaplamanın, iş arama umudunu yitirenleri, iş aramayı bırakanları, kısmi zamanlı çalışmaya razı olan ancak daha fazla çalışmak isteyenleri (zamana bağlı eksik istihdam) ve potansiyel işgücünü dışarıda bıraktığını gösteriyor.
Kayıt dışı ekonominin yüzsüzlüğü! İşte Maliye'yi çileden çıkaran beyanlar
UMUDUNU YİTİRENLERİN SAYISI 9 MİLYONU AŞTI
Raporda yer alan önemli bir detay, 9 milyonu aşkın kişinin işgücü piyasasındaki mevcut durum nedeniyle umutsuzluğa kapıldığı, aktif olarak iş arama sürecini durdurduğu veya yetersiz çalışma koşullarına mecbur kaldığıdır.
İş aramayı bırakanlar ve mevcut kısmi zamanlı işiyle yetinmeyip daha uzun süre çalışmayı talep edenler, dar tanımlı işsizlik istatistiklerine dahil edilmiyor.
KAYITLI VE TAM ZAMANLI İSTİHDAM YÜZDE 34'TE KALDI
İşgücü piyasasının yalnızca işsizlik oranlarıyla değil, istihdamın niteliğiyle de değerlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor.
DİSK-AR, istihdamın kalitesini ölçmek amacıyla Kayıtlı ve Tam Zamanlı İstihdam (KATİ) adı altında yeni bir alternatif hesaplama başlattı.
KATİ, çalışanların kaçının sigortalı ve tam zamanlı çalıştığını gösteriyor; kayıtsız, kısmi ve eksik istihdam bu orana dahil edilmiyor.
Türkiye'de çalışma çağındaki yaklaşık 66,5 milyon kişiye karşılık, sadece 22,8 milyon kişi KATİ kapsamında çalışmaktadır.
Resmi istihdam oranı yüzde 49,0 olmasına rağmen, KATİ oranı yüzde 34,3'te kaldı.
Bu rakam, her 100 çalışma çağındaki kişiden sadece 34'ünün güvenceli ve tam zamanlı bir işte çalıştığını ifade ediyor.
KATİ oranı, resmi istihdam oranından 14,7 puan daha düşük.
Konut piyasası bir avuç zengine kaldı: Kiralar uçtu gitti!
KADINLAR VE GENÇLER İSTİHDAM KRİZİNİN MERKEZİNDE
İşsizlik sorununun etkileri, toplumun farklı kesimlerinde farklı yoğunlukta yaşanıyor.
Özellikle kadınlar ve gençler, istihdam krizinin en kırılgan grupları olarak öne çıkıyor.
Kadınlarda geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 39,1 ile genel oranın oldukça üzerinde seyrederken, erkeklerde bu oran yüzde 23,5 olarak ölçüldü.
Ayrıca, kadınlarda resmi istihdam oranı yüzde 32,1 iken, KATİ oranı yalnızca yüzde 19,7'dir.
Bu verilere göre, çalışma çağındaki 33,6 milyon kadının sadece 6,6 milyonu kayıtlı ve tam zamanlı istihdam kapsamında yer buluyor.
Genç nüfusa bakıldığında ise tablo daha da karamsar:
15-24 yaş grubundaki gençlerde geniş tanımlı işsizlik oranı, AK Parti iktidara geldiği 2002 yılı 3. çeyreğinde yüzde 26,1 iken, 2025 yılı 3. çeyrekte yüzde 37,6'ya yükseldi.
Gençlerde geniş tanımlı işsizlik, dar tanımlı genç işsizlik oranından 21,3 puan daha yüksek ölçüldü.
