Son olarak Afganistan'dan Türkiye'ye doğru başlayan yoğun göç dalgası toplumda göçmen tartışmalarını alevlendirdi. Ekonomist Turhan, hükümetin yanlış politikalarının yarattığı sorunların ve buna duyulan tepkinin ırkçılığın ateşini körükleyen bir mülteci düşmanlığına dönüşmemesi gerektiğini vurguladı. "Diktatörlük rejimlerinin baskısından, savaşlardan ve sivil katliamlardan, açlıktan ve ölümden kaçan insanlara karşı insanca davranmalıyız" dedi.
Son yıllarda Türkiye'ye yönelik yoğun göç dalgası birçok tartışmayı da beraberinde getirdi. Suriye ile başlayan mülteci geçişi şimdi Afganistan üzerinden gerçekleşiyor. Afganistan'dan ABD'nin çekilmesiyle birlikte Taliban'ın alan kazanımlarının yayılması ülkeden kaçışları artırdı. Birçok Afgan Pakistan, İran ve Türkiye'ye göç etmeye başladı. Türkiye'de ise kamuoyunda göçmenlerin artışıyla ilgili tartışmalar baş gösterdi.
GÖÇMEN TARTIŞMALARI BÜYÜYOR
Provokasyona açık olan bu hassas konuyla ilgili hükümetten ayrıntılı bir açıklama yapılmaması tartışmaları artırıyor. Toplumun bir kesimi pandemi dönemiyle birlikte yükselen işsizliğin göçmenlerin ucuza çalıştırılıyor olması nedeniyle artacağını savunurken, bir kesim ise bunun hükümet politikalarından kaynaklandığını ve göçmenlerin bir suçunun olmadığını savunuyor.
Özellikle sosyal medyada yayılan göçmen karşıtlığının radikal boyutlara ulaşmasının getireceği riskler ise endişe yaratıyor. 25. ve 26. Dönem İzmir Milletvekili, Gelecek Partisi Kurucusu ve YK Üyesi İbrahim Turhan da sosyal medya hesabından bu konuya dikkat çekerek "Diktatörlük rejimlerinin baskısından, savaşlardan ve sivil katliamlardan, açlıktan ve ölümden kaçan insanlara karşı insanca davranmalıyız" dedi.
'ENDİŞELER IRKÇILIĞIN ATEŞİNİ KÖRÜKLEYEN DÜŞMANLIĞA DÖNÜŞMEMELİ'
Turhan, "Hükümetin yanlış politikalarının yol açtığı sorunlar, iktidara duyulan haklı tepki ve toplumda büyüyen kuşkuların yol açtığı endişeler; son kertede dinsel ve/veya etnik ırkçılığın ateşini körükleyen bir yabancı/göçmen/mülteci düşmanlığına dönüşmemeli. Irkçılık ilkelliktir.
'O YA DA BU COĞRAFYADA DÜNYAYA GELMEK KİMSENİN KENDİ TERCİHİ DEĞİL'
Sığınma hakkı, uluslararası hukukun güvencesinde temel bir insan hakkıdır. O ya da bu coğrafyada dünyaya gelmek kimsenin kendi tercihi değil. Diktatörlük rejimlerinin baskısından, savaşlardan ve sivil katliamlardan, açlıktan ve ölümden kaçan insanlara karşı insanca davranmalıyız" ifadelerini kullandı.
Sığınma hakkı, uluslararası hukukun güvencesinde temel bir insan hakkıdır.
— Ibrahim M. Turhan (@ibrahimmturhan2) July 18, 2021
O ya da bu coğrafyada dünyaya gelmek kimsenin kendi tercihi değil.
Diktatörlük rejimlerinin baskısından, savaşlardan ve sivil katliamlardan, açlıktan ve ölümden kaçan insanlara karşı insanca davranmalıyız.
