Hal ve Gidiş'e Ferhat Kentel konuk oluyor

Ali Bayramoğlu, Hal ve Gidiş'te bugün sosyolog-yazar Ferhat Kentel'i ağırladı. Duygusal sermayenin tanımı yapan Kentel şu ifadeleri kullandı: Duygusal sermaye öyle bir şey ki; adeta işçi sınıfının emeği, burjuvazinin sermayesi gibi radikal bir şey. İşçi sınıfı ve burjuvazi karşı karşıya geldiği zaman asla aynı olmuyorlar.

Ali Bayramoğlu, KARAR TV'nin ilgiyle takip edilen programı 'Hal ve Gidiş'te konukları ile önemli konuları ele almaya devam ediyor. Programın bugünkü konuğu sosyolog-yazar Ferhat Kentel oldu. Duygu ve sosyoloji ilişkisine değinen Kentel duygusal sermayenin tanımını yaptı.

DUYGU SOSYOLOJİSİ

Sosyolojinin ilki 60'lı ve 70'lı yıllarda, ikincisi ise 90 yıllarda yaşadığı dönüşü anlatan Ferhat Kentel
duygu ve sosyoloji arasındaki ilişkiye değindi. Kentel duyguların önemine şöyle değindi:

“Duyguların bu kadar önem kazanmasında bir sürü sebep var. Bir tane sebep; o kadar çok imaj üretiliyor ki, bu yeni bulunduğumuz zamanda, bu imajların içimizde yaratmış olduğu hikayeler, çoğul bir dünya olarak karşımıza çıkıyor. İkincisi; muhtemelen modern dünya ile ortaya çıkan, seküler milliyetçiliğin ortaya koymuş olduğu, kibirden kaynaklanan bir şey.”

Sosyolojinin günümüzde eski anlamasını taşımadığını belirten Kentel,” Sosyoloji, 'Sosyal olayların sosyolojik olarak incelenmesidir' demek bugün mümkün değil. İnsanın, başka insanlarla yaşadığı hikayeyi anlamak için sosyal olgular içinde dolaşmak mümkün değil” ifadelerini kullandı.

“BİR BURJUVANIN HAYAL ETTİĞİNİ, İŞÇİ SINIFI HAYAL EDEMEZ”

“Duygusal sermaye öyle bir şey ki; adeta işçi sınıfının emeği, burjuvazinin sermayesi gibi radikal bir şey. İşçi sınıfı ve burjuvazi karşı karşıya geldiği zaman asla aynı olmuyorlar” şeklinde duygusal sermayenin tanımı yapan Kentel, şöyle devam etti:

Bir burjuvanın hayal ettiğini, işçi sınıfı hayal edemez. İşte duygusal sermaye de böyle bir şey. Duygusal sermaye beni senden, seni benden koparıyor. 
 

KORKU VE GÜVENSİZLİK

“Benim sosyoloji olarak o kadar çok psikolojiye, psikanalize o kadar çok ihtiyacım var ki. Ben benden önce gelenlerin akıttığı bir kabım. Bu kabın oluşmasında geçmişten gelen bir sürü şey var” ifadelerini kullanan Kentel geçmişten gelen şeylerin duygusal sermaye olduğu üzerinde durdu. Duygusal sermayasinin korkularımızdan ve güvensizlik kavramından uzak olmadığını şu sözlerle özetledi:

“Düşünürken cebelleştiğim; korku ve güvensizlik meseleleri. Çok önemli. Güven, çok temel bir şeydir. Korku meselesi de o kadar önemli ki... Biz hala birtakım korkular vasıtasıyla bir sürü şeye inanıyoruz. Anadolu toprakları bu tür kötülükler konusunda verimli bir yerdir. Türkiye'de yaşayan her birey, düşmanlarla(kötülüklerle) karşılaşabiliyor. Sürekli tehdit eden başkaları var. Bizim tabi ki duygusal sermayelerimiz var. Ama bu bireysel duygusal sermayelerimiz kolektif çalışılan resmi hafızadan bağımsız değil."
 

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN