Kahramanmaraş merkezli iki deprem 10 ili yıktı. Deprem sonrası ‘geç müdahale’ tartışmalarının odağındaki Hatay’daki son durumu anlatan CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin, enkaz altından sağ kurtarılamayanlara ceset torbalarının yetmediğini söyledi. Şahin, “İnsanlar bari ölenlerin mezarı olsun istiyorlar” dedi.
EDA NARİN | KARAR
Türkiye, merkez üssü Kahramanmaraş olan felaketin altıncı gününü yaşıyor. 10 ili yıkan iki deprem sonrası arama-kurtarma çalışmalarına ilişkin talepler gittikçe yakıcı hale geldi. Depremin en sarsıcı boyutlarıyla karşı karşıya kalan Hatay’daki son durumu ise depremin ilk gününden beri sahada olan CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin, karar.com'a anlattı.
‘ARAMA-KURTARMA EKİPLERİ DE UMUDUNU KESTİ’
Şahin de depremde yakınını kaybedenlerden… Hatay’daki hakim görüşü paylaşan Şahin, “Bu saatten sonra birçok kişi enkaz altından canlı beklemekten vazgeçmiş. Arama-kurtarma ekipleri ve AFAD da umudunu kesmiş. AFAD yetkilisine telefonla ulaşamıyorum 2 gündür” dedi.
CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin
Şahin, depremden zarar görenlerin dışında İskenderun’un tüm halkının deprem nedeniyle sefalet içinde olduğunu belirterek, “Yemeye, suya, ekmeğe, giyinmeye, ısınmaya, barınmaya, her türlü şeye ihtiyaçları var. Elektrik ve doğalgaz kesik. Su yok. Evlerine giremiyor birçok insan. Göçük değil dediğimiz binalar da yaşanabilir durumda değil. Binlerce apartman oturulacak durumda değil” diye konuştu.
‘BARİ ÖLENLERİN MEZARI OLSUN’
Göçüklerdeki ‘temizlenme ve ayıklanma’ işlemlerinin tamamlanmadığını aktaran Şahin, “Moraller bozuk, halk üzgün. Başlangıçtan ikinci güne kadar AFAD ekibi gelmedi. Malzeme gelmedi. İnsanlar ölüme terk edilmiş oldu. Şimdi de ölenlerin bedenine ulaşmaya çalışıyorlar. Bari ölenlerin mezarı olsun istiyorlar” ifadelerini kullandı.
Hatay asrın felaketi sonrası toz duman! Deprem enkazı havadan böyle görüntülendi
‘DENETİM OLMAZSA İNSANLIK BÖYLE DEPREMLERDE YOK OLUR’
Şahin, yıkıcı deprem sonrası “Biz bütün tedbirleri alacağız” sözlerinin duyulacağını söyleyerek, “Bu işler politiktir. Yöneten iktidarların politik kararlarıyla oluşur. Denetim ve planlama olmadığı sürece insanlık da böyle depremlerle yok olur gider. Diyecekler ki ‘doğal afet, başka yerde olmuyor mu?’ Evet, oluyor. Peki başka yerde bu kadar kayıp oluyor mu? Başka yerde dört gün süren sefalet oluyor mu? Her şeyi yapılmış olmasına rağmen kurtaramamış oluyorsunuz ama burada öyle bir şey yok” şeklinde konuştu.
‘YETTİ ARTIK! İNSAN HAYATI BU KADAR UCUZ DEĞİL’
Hatay’a müdahalede geç kalındığı tartışmalarına Şahin de şu sözlerle katıldı:
“Uçaklarla AFAD’ı 24 saat geçmeden ilk 6 saatte indireceklerdi buraya. İnmedi. Ertesi gün gece 00.00’a kadar AFAD gelmedi. Bu sefer AFAD geldi ama araç-gereç yok. Araç-gereç geldi, vinç yok. Yetti artık! Yeter artık, insanların hayatı bu kadar ucuz değil.”
Şahin, yaşananlardan herkesin ders çıkarması gerektiğinin altını çizerek, “Milletin kendi tedbirlerini alma zamanı. Yoksa bu iş her defasında ocaklar başımıza yıkılarak geçecek” dedi.
Hatay’da bir yanda cenazelerini almayı bekleyen insanların, bir yanda ise hala enkaz altından gelecek bir sesi, bir yaşam belirtisini bekleyen insanların olduğunu belirten Şahin, “Biz de yaşam kaybı olmasın istiyoruz ama bundan sonra da yaşam var. Ve bu yüzden insanların yemeye, içmeye, ısınmaya, barınmaya ihtiyaçları var. Bu noktada da çok ciddi çadır, konteyner, çocuk maması, sobaya ihtiyaç var. Desteklerin bu yönde olması konusunda da çağrı yapmış olayım” dedi.
‘CESET TORBALARI YETMEDİ, CENAZELER GÖMÜLEMEDİ’
Depremde can kayıplarının artmasıyla 10 ilde ihtiyaç duyulan şeylere ceset torbası da eklendi. Ceset torbası eksikliği nedeniyle enkazlardan sağ çıkarılamayanlar battaniyelerle defnedilmek zorunda kaldı. Hatay da bunu yaşayan illerden. Şahin bu duruma ilişkin ise şu ifadeleri kullandı:
“Bizim İskenderun’da ikinci gün 950 civarında can kaybımız oldu. Hatay’ın tamamında ortalama günlük 40 civarında ölümler. Birden bire sayılar yükselince birtakım sorunlar doğdu. Ceset torbaları yetmedi. Acı üstüne acı. İnsanlar cenazelerini gömemedi. Ambulanslar yeterli olmadı. Cenaze arabaları gecikti. Bu süreçte kriz yönetilemedi. AFAD hiç organize değildi. Eskiden TSK eliyle yapılıyordu, düzenliydi. Keşke onlar yönetseydi.”
