Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajı, UNESCO tarafından 2015 yılında Dünya Miras Listesi’ne dâhil edilerek dünyanın en önemli kültürel varlıkları arasında yerini aldı. Diyarbakır’ın tarihi dokusunu oluşturan bu miras alanı, iki ana bölümden oluşuyor: Diyarbakır Surları ve Kalesi ile Hevsel Bahçeleri...

7 BİN YILLIK MİRASIN KALBİ: DİYARBAKIR KALESİ VE SUR LARI
Dünya üzerinde nadir rastlanan bir özgünlüğe sahip olan Diyarbakır Kalesi ve Surları, 30’dan fazla uygarlığın izlerini barındıran bölgenin tarihsel yolculuğunu gözler önüne seriyor. 7 bin yıllık geçmişi boyunca pek çok medeniyetin ihtiyaçlarına göre şekillenen kale yapıları, burçları ve surları bugün hâlâ ayakta duruyor ve özgün karakterini koruyor. Kentin tarih boyunca kesintisiz yaşam sürdürmesinde büyük rol oynayan bu savunma yapıları, dünya tarihi açısından da evrensel nitelikte bir kültürel miras değeri taşıyor.

TARİHİ BİR YAŞAM ALANI: HEVSEL BAHÇELERİ
Bölgenin en dikkat çekici alanlarından biri olan Hevsel Bahçeleri, yaklaşık 8 bin yıldır kesintisiz şekilde kullanılan nadir tarımsal alanlardan biri olarak biliniyor. Dicle Nehri ile surlar arasında uzanan bu geniş bahçeler, geçmişten bugüne halkın kullanımına açık sivil bir yaşam alanı niteliği taşıyor.

Bahçe kültürünün tarih boyunca önemli olduğu Mezopotamya coğrafyasında Hevsel, yalnızca tarımsal üretimiyle değil, aynı zamanda kültürel sürekliliğin en güçlü temsilcilerinden biri olarak öne çıkıyor. Doğayla iç içe gelişen yaşamın simgesi olan bu bahçeler, hem biyolojik çeşitliliği hem de insanlık tarihindeki stratejik konumuyla benzersiz bir kültürel peyzaj sunuyor.

KALE VE BAHÇELERİN EŞSİZ İŞBİRLİĞİ
Diyarbakır Kalesi ile Hevsel Bahçeleri arasındaki tarihsel ve yaşamsal bağ, kentin binlerce yıldır kesintisiz biçimde yaşam sürdürmesinin en önemli nedeni olarak kabul ediliyor. Kalenin savunma gücü ile bahçelerin verimli toprakları arasındaki bu uyum, bölgenin tarih boyunca hem stratejik hem kültürel açıdan değer görmesini sağladı.

UNESCO’nun “evrensel değer” nitelendirmesiyle tescil edilen bu kadim miras, geçmişle bugünü buluşturan nadir kültürel peyzajlardan biri olarak hem Türkiye’nin hem de dünyanın ortak kültürel birikimine ışık tutmaya devam ediyor.
