Her şeye para var okul yemeğine yok

Her şeye para var okul yemeğine yok

Her üç çocuktan birinin okula aç gittiği ülkemizde seçim öncesi verilen ‘okul yemeği’ vaadinin seçim sonrası ‘maliyeti yüksek’ gerekçesiyle rafa kaldırılması yeni ders yılı başlarken tekrar gündem oldu. Ekonomi uzmanları "Okul yemeğinin maliyeti KKM'ye, garantili geçişlere harcanan paranın yanında bir şey değil" yorumu yaptı.

BÜŞRA CEBECİ

SEÇİM BİTİNCE VAADLER ASKIYA ALINDI

Seçim öncesinde vaat edilen ücretsiz okul yemeği uygulaması hayata geçirilmeden 'Rasyonel değil’ denilerek rafa kaldırılmıştı. Ekonomik koşulların ağırlaşmasıyla okul çağı çocuklarındaki yoksulluk oranları da arttı. İPA verilerine göre, her 3 öğrenciden 1’i okula 'aç' giderken, yüzde 2’si okuldan sonra hiç akşam yemeği yemiyor, yüzde 1,9’u ise ekonomik sebeplerle her gün aç kalıyor.

ÖĞRENCİNİN BİR ÖĞÜNÜNE KAYNAK YOK

KGM verilerine göre 2025’te köprü ve otoyollar için garanti ödemesi olarak 94,96 milyar TL ayrıldı. Ocak–Haziran’da şirketlere 42,73 milyar TL aktarıldı. Bu ödemeler geçiş garantileri tutturulamadığı için Hazine tarafından karşılandı. CHP’li Özçağdaş, “Bir aylık faiz gideri 162 milyar lira ama çocuklarımızın bir öğününe gelince ‘kaynak yok’ deniliyor” diye tepki gösterdi.

0809krt01a-tum

ÖĞRENCİLERE ÜCRETSİZ YEMEK HİÇ ZOR DEĞİL

Yaklaşık 18 milyon öğrenci 2025-2026 eğitim-öğretim yılı için ders başı yaparken, Türkiye’de her üç çocuktan biri kahvaltı yapmadan okula gitmeye devam ediyor. Ücretsiz okul yemeği politikası hâlâ hayata geçmezken, bütçede köprü ve otoyollara verilen garantiye, KKM’de heba edilen 60 milyar dolara dikkat çeken uzmanlar bunun maddiyat değil öncelik meselesi olduğunu vurguluyor.

Milli Eğitim Bakanlığına (MEB) bağlı ilk ve ortaöğretim kurumlarında 2025-2026 eğitim-öğretim yılı derinleşen yoksulluk ve artan gıda fiyatlarının gölgesinde başladı. Tüm kademelerde yaklaşık 18 milyon öğrencinin ders başı yaptığı yeni öğretim yılında, birçok öğrenci okula kahvaltı yapmadan giderken, kantinlerdeki temel yiyecek ve içecek fiyatları, velilerin bütçesini zorluyor. İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) verilerine göre, Türkiye’de yaşanan ekonomik kriz yüzünden her 3 öğrenciden 1’i okula gitmeden önce kahvaltı yapamıyor. Çocukların yüzde 19,2’luk kesimi, parasızlık sebebiyle haftada en az bir gün yatağa aç giriyor. Yüksek gıda fiyatları, karbonhidrat ağırlıklı dengesiz beslenmeye itiyor. Uzmanlara göre ise yetersiz beslenme, öğrenme sürecini doğrudan etkiliyor. Ancak Türkiye’de tüm öğrencileri kapsayan ücretsiz yemek politikası hâlâ bulunmuyor.

BÜTÇEDE KÖPRÜ VE OTOYOLLARA GARANTİ

Seçim öncesi vaat edilen ücretsiz okul yemeği sonradan ‘Rasyonel değil’ diyerek rafa kaldırılırken, devletin bütçe öncelikleri eğitimdeki tabloyla çelişiyor. Karayolları Genel Müdürlüğünün verilerine göre, 2025’te köprü ve otoyollar için garanti ödemesi olarak 94,96 milyar lira ayrıldı. Ocak–Haziran döneminde şirketlere aktarılan miktar 42,73 milyar lira oldu. Bu ödemeler, araç geçiş garantilerinin tutturulamaması nedeniyle Hazine tarafından karşılandı. Bunun yanı sıra işveren prim ödemeleri için 223 milyar lira, özel mesleki eğitim kurumlarına 30 milyar lira kaynak ayrıldı. Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre, 2025’te çeşitli vergi istisna ve muafiyetlerinin bütçeye maliyeti 199,8 milyar lira olacak.

KKM’NİN MALİYETİ 20 YILLIK OKUL YEMEĞİNE BEDEL

İki ekonomist Ömer Rıfat Gencal ve Kerim Rota da YouTube’da yayımlanan haftalık ‘Pusula’ programında gündemi değerlendirirken, Rota okul yemeği politikası için dikkat çeken bir maliyet–fayda karşılaştırması yaptı. Rota, “Bu yapılabilecek bir şey. KKM’nin 60 milyar dolar maliyeti var, okul yemeğinin maliyeti 2–3 milyar dolar. Yapılmak istenseydi yapılırdı. Bu harcama değil bir yatırım. Okul yemeğine harcanan para 7 katıyla geri dönüyor. Bu bilimsel bir veri.” dedi.

ENDONEZYA’DA ÜCRETSİZ ÖĞÜN PROGRAMI

Nüfusu 286 milyon olan Endonezya, kişi başı gelirde Türkiye’nin gerisinde olmasına rağmen 2025’te dev bir adım attı. Hükümet, 19,5 milyon çocuk ve hamile kadına ücretsiz öğün sağlamak için 71 trilyon rupiah (yaklaşık 4,3 milyar dolar) bütçe ayırdı. Programın hedefi, 2029 yılına kadar 82,9 milyon kişiye günlük öğün ulaştırmak. Mayıs ayı itibarıyla 34 ilde 1.011 merkezi mutfak faaliyete geçti.

BİN 534 OKULUN BAKIMI DENETİMLİ SERBESTLİK YÜKÜMLÜLERİNDEN

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımında, bin 534 okulun denetimli serbestlik sistemi kapsamında yükümlüler tarafından bakımlarının yapıldığını duyurdu. Tunç “İnsanı onaran adalet anlayışımızın sahadaki yansımalarından biri olan denetimli serbestlik sistemi kapsamındaki yükümlüler, kamu yararına işlerde görev alarak hem toplumla uyum içinde yaşıyor, hem de cezalarını infaz ediyor. Geleceğimizin teminatı çocuklarımızın bilgiyle donatıldığı okullarımız, denetimli serbestlik yükümlüleri tarafından 2025-2026 eğitim öğretim yılına hazırlandı. Yaz tatili boyunca ülkemiz genelindeki bin 534 eğitim yuvasının boya, tadilat, temizlik, bakım ve onarım işleri denetimli serbestlik yükümlülerince yapıldı. Aydınlık yarınlarımız olan evlatlarımıza, daha da güzelleşen okullarında başarılı bir eğitim öğretim yılı geçirmelerini diliyorum” ifadelerini kullandı.

‘BU KAYNAK DEĞİL TERCİH MESELESİ’

CHP’nin Milli Eğitim Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, KARAR’a yaptığı açıklamada, çocukların açlıkla eğitim gördüğünü vurguladı. “Çocuklarımız okula aç gidiyor. Temiz içme suyuna ücretsiz erişim bile yaygın değil, kimi yerde öğrenciler temizlenemeyen tuvaletlerden su içmek zorunda kalıyor” dedi. Özçağdaş, geçen yıl reddedilen ‘Okullarda Öğle Yemeği Verilmesi’ başlıklı kanun teklifini bu yıl yeniden sunduklarını hatırlattı. Teklife göre pansiyonlu ve taşımalı kapsam dışındaki 14,5 milyon öğrenciye ücretsiz öğün verilmesi için yıllık 190,6 milyar lira gerekiyor. Bu tutarın GSYH’nin yalnızca %0,30’una, bütçenin ise %1,29’una denk geldiğini belirten Özçağdaş “Bu bir kaynak değil, tercih meselesi” ifadelerini kullandı.

DEPREM BÖLGESİNDEKİ SORUNLAR GİDERİLMELİ

Eğitim-Bir-Sen, yeni eğitim-öğretim yılına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Okulların zorunlu harcamalarını karşılayabilecek doğrudan bir ödeneği bulunmamasının ciddi bir sorun oluşturduğu belirtilen açıklamada, “Her okula münhasır ödenek tahsis edilmeli; yardımcı personel ihtiyacı doğrudan karşılanmalı veya kaynak aktarımı yapılmalıdır” denildi. Proje okullarının ve bu okullara öğretmen, yönetici atama ve görevlendirme esaslarının da yeniden ele alınarak amaç ve hedef bütünlüğüne kavuşturulması talep edildi. Açıklamada ayrıca deprem bölgesindeki eğitim kurumu ihtiyacının da giderilmesi gerektiği ifade edildi. “Mevcut kurumların altyapıları ve kapasiteleri güçlendirilmelidir. Bölgedeki öğretmenlerin hem de yeni atanacak öğretmenlerin kalıcı konutlarına ulaşması önceliklendirilmeli ve öğretmenlerin bölgedeki görevlerinin sürekliliği sağlanmalıdır. Eğitim-Bir-Sen olarak, yeni eğitim-öğretim yılının verilen vaatleri yerine getirecek somut adımların atıldığı bir yıl olmasını temenni ediyoruz” denildi.

YORUMLAR (5)
5 Yorum
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN