İklim değişikliği resmen onları da vurdu! Dünyadan hızla yok oldukları fark edilince uzmanlar acilen çalışma için toplandı… Araştırmacıların oldukça önem verdiği bu konu iklim değişikliğini bir kez daha gözler önüne serdi. İşte konuya ilişkin detaylar…
Dünyadan hızlı bir şekilde yok oldukları fark edilince araştırmacılar bir an önce çalışmalar için bir araya geldi. Dünyadan yok olmamaları için yeni araştırmaların başlayacağı ve kurtarma çözümleri bulunacağı açıklandı. Ekosistemin önemli parçalarından biri olan o canlılar için yeni yollar aranıyor.
DÜNYADAN HIZLA YOK OLUYORLAR
Birçok deniz canlısı için oldukça önemli olan mercanlar, her geçen gün yok olmanın eşiğine geliyor. İklim değişikliklerinin yol açtığı havaların aşırı sıcak olması mercan resiflerinin zarar görmesine yol açıyor. İklim değişikliği, mercanların git gide beyazlamasına, o canlı ve parlak renklerini kaybetmelerine neden oluyor. Mercanların renklerinden ağarmalar tek başlarına ölümlerine neden olmasa bile ölme olasılıklarını artırıyor.
Mercanların ağarması, dünya genelinde her geçen gün artarken, araştırmacılar ise bu sorunun önüne geçmek için yeni yollar arıyor. Mercan resiflerinin bazılarında ciddi ağarma sorunları gözlenirken en önemli örnek ise 2016 ile 2017 yılları arasında Avustralya'nın Büyük Bariyer Resifi'nde meydana geldi. Resiflerin resmen yüzde 91’i ağardı.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ONLARI DA TEHDİT EDİYOR
Avustralya Southern Cross Üniversitesi'nde araştırma görevlisi olan Peter Butcherine, bu konuya ilişkin olarak, "Dünyanın en iyi yönetilen mercan resif ekosistemlerinden biri olmasına rağmen, Büyük Set Resifi iklim değişikliğinin yakın tehdidi altında ve 2016'dan bu yana dört kitlesel ağartma olayına maruz kaldı” dedi.
Öte yandan Frontiers in Marine Science dergisinde yayınlanan çalışmanın yazarı Newsweek'e ise “Bu yaz, 2023-24, El Nino koşulları nedeniyle yüksek bir ağartma riski var ve bu da su sıcaklığının yükselmesine neden oluyor. Gelecekte, daha yoğun ve sık deniz sıcak hava dalgaları ve tropikal fırtınalar da dahil olmak üzere iklim değişikliğinin sonuçları, Büyük Bariyer Resifi için ciddi bir risk. Dünya genelinde iklim değişikliğini azaltmak için güçlü eylemlere ihtiyaç var; ancak iklim değişikliğini tek başına ele almak artık Resifleri korumak için yeterli olmayacak. Resif Restorasyon ve Adaptasyon Programından (RRAP) gelen müdahalelere ek olarak ihtiyaç duyulması muhtemel küresel sera gazı emisyonlarını azaltmaya ve resif yönetiminin en iyi uygulamalarına devam etmeye” diye konuştu.
FARKLI MERCANLAR ÜZERİNDE ÇALIŞMALAR YAPILDI
Artık Resif Restorasyon ve Adaptasyon Programının (RRAP) Soğutma ve Gölgeleme alt programında bulunan araştırmacılar gölgelenmenin bu gidişatı önemli ölçüde iyileştirebileceğini açıklayarak bulguları daha detaylı incelediler. Konuya ilişkin olarak konuşan Butcherine, "Kontrollü koşullar altında aralıklı gölgelemenin ışık stresini hafifletebileceğini ve ağartmayı yavaşlatabileceğini gösterdik. Güneş öğle saatlerinde güneş ışığını dört saat boyunca yüzde 30 oranında azaltmak, termal olarak stres altındaki bazı sığ mercanlarda ağartma tepkisinin başlangıcını yavaşlatabilir” ifadelerine yer verdi.
Butcherine, "Mercanların çevreleriyle olan etkileşimlerinin karmaşık doğası, gölgelemeye karşı çeşitli tepkilerin olabileceği anlamına geliyor. Mercan türlerinin gölgelendiğinde farklı tepkiler verebileceğini gösterdik, ancak bu farklılıklar mutlaka zararlı değildi, sadece birbirlerinden farklıydı” dedi.
BU SONUÇLAR UMUT VERİYOR
Şimdiye kadar yapılan bazı saha denemelerinin umut verici olduğunu aktaran Butcherine, şu ifadelere yer verdi:
"Buğulanma müdahalesinin birincil sınırlaması, düşük rüzgar hızı ve yüksek nemin gerekli olduğu atmosferik koşullardır; her ikisi de yaz aylarında Büyük Bariyer Resifi üzerinde meydana gelir. Geliştirilmekte olan sis jeneratörleri su içi altyapı gerektirmiyor, bu da nispeten hızlı bir şekilde konuşlandırılmalarına ve resifler arasında serbestçe hareket etmelerine olanak tanıyor. Ancak mevcut teknolojilerin sahada daha büyük ölçekte kullanıma hazır olabilmesi için daha fazla araştırma ve geliştirmeye ihtiyaç var. Şu ana kadar saha denemelerimiz bazı umut verici sonuçlar verdi ve onlarca hektarlık resif üzerinde yeterli sis örtüsü oluşturabileceğimizi gösteriyor."