2065 yılına kadar İstanbul güvende mi? Prof. Dr. Ahmet Ercan'dan 'bilimsel veri' açıklaması

2065 yılına kadar İstanbul güvende mi? Prof. Dr. Ahmet Ercan'dan 'bilimsel veri' açıklaması

Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, yakın zamanda deprem fırtınası yaşanan Balıkesir Sındırgı'daki gözlemlerini aktardı. Prof. Dr. Ahmet Ercan, enerjinin tek seferde değil, iki ayrı depremle boşalmasının Sındırgı için büyük bir şans olduğunu belirtti. Zemin sıvılaşması ve eski yapı stokunun riskine dikkat çeken uzman isim, beklenen İstanbul depremi için tarih verdi. İşte detaylar...

Son günlerde Türkiye'nin gündemine oturan Balıkesir deprem fırtınası, bölge halkında endişe yaratırken jeofizik yüksek mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, yaşanan sarsıntıların perde arkasını ve Marmara depremi riskini değerlendirdi.

Özellikle Sındırgı ilçesinde yoğunlaşan aktiviteyi yerinde inceleyen Prof. Dr. Ahmet Ercan, bölgedeki yapı stoku ve zemin sıvılaşması konularında çarpıcı uyarılarda bulundu.

Uzman isim, İstanbul deprem uyarısı yaparken Kuzey Marmara Fayı üzerindeki gerilime dikkat çekti ve riskli ilçeleri tek tek sıraladı.

2025/12/21/marmara-fay-hatlari-haritasi.jpg

İKİ AYRI DEPREM, FELAKETİ ÖNLEDİ

Balıkesir'in Sındırgı ilçesi, 1964 yılında yaşadığı 6.1 büyüklüğündeki depremin ardından uzun bir sessizlik dönemine girmişti.

Ancak 10 Ağustos 2025 tarihinde meydana gelen ve yer kabuğunu yaklaşık 17 kilometre boyunca kıran deprem, bölgedeki sessizliği bozdu.

Prof. Dr. Ahmet Ercan, sarsıntıların sönümlenmesini bekledikleri bir süreçte, güneyde beklenmedik ikinci bir kırılmanın daha gerçekleştiğini belirtti.

Toplam kırık boyunun 32-33 kilometreye ulaştığını vurgulayan Prof. Dr. Ahmet Ercan, bu enerjinin tek seferde boşalması halinde büyüklüğün 6.5 ile 6.7 arasına çıkabileceğini ve bunun Sındırgı için yıkıcı sonuçlar doğurabileceğini ifade etti.

Prof. Dr. Ahmet Ercan, "Allah Sındırgı'yı korudu, enerji iki parça halinde boşaldı" değerlendirmesinde bulundu.

"BATAKLIK ZEMİNE BİNA YAPILMAZ"

Cumhuriyet'te yer alan habere göre, bölgede yaptığı incelemelerde hasarın en yoğun olduğu yerlerin Balıkesir ve Akhisar caddeleri olduğunu tespit eden Prof. Dr. Ahmet Ercan, bu alanların geçmişte bataklık ve göl yatağı olduğuna dikkat çekti.

Yer altı suyu seviyesinin ilk 20 metrede olduğu bölgelerde zemin sıvılaşması ve rezonans olaylarının binaları adeta yuttuğunu belirten uzman isim, yıkılan yapıların mühendislik hizmeti almadığını vurguladı.

Prof. Dr. Ahmet Ercan, 1999 öncesi yapılan ve yönetmeliklere uymayan binaların, normal şartlarda yıkılmaması gereken büyüklükteki depremlerde bile ağır hasar aldığını kaydetti.

Prof. Dr. Ahmet Ercan, şunları söyledi:

"Yer altı suyu ilk 20 metrede olan yerlerde binalar rezonansa giriyor.

Sındırgı'da hasar gören yerler maalesef dar gelirli vatandaşlarımızın oturduğu çürük zeminli bölgeler.

Ancak Düvertepe yönündeki TOKİ konutları sağlam zeminde olduğu için hasarsız atlattı."

OTELDE YAŞANAN KORKU DOLU ANLAR

Prof. Dr. Ahmet Ercan, İzmir Tire'de bulunduğu sırada hissettiği bir artçı sarsıntıyı da anlattı.

Beş yıldızlı bir otelin beşinci katında yakalandığı depremi, binanın sağlam olmasına rağmen zemin yapısı nedeniyle çok şiddetli hissettiğini belirtti.

Prof. Dr. Ahmet Ercan, "Yapı yarı rezonansa girdi ve sarsıntı 3-4 kat büyüyerek binaya yansıdı. Bir deprem bilimci olarak o korkuyu ve rezonansı bizzat yaşadım" ifadelerini kullandı.

Bu durumun, depremin merkez üssünden uzak olunsa bile gevşek zeminlerde sarsıntının ne denli şiddetli hissedilebileceğinin kanıtı olduğunu vurguladı.

ZEMİN ETKİSİ VE KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇAĞRISI

Balıkesir'deki depremlerin çevre illeri tetikleme ihtimalinin düşük olduğunu belirten Prof. Dr. Ahmet Ercan, asıl tehlikenin zemin koşullarında yattığını söyledi.

İzmir'de Balçova, Bornova, Karşıyaka; İstanbul'da ise Tuzla, Kurbağalıdere, Beşiktaş, Bakırköy ve Küçükçekmece gibi gevşek zeminli bölgelerde yaşayanların, uzak depremleri bile çok şiddetli hissettiğini açıkladı.

Sındırgı'nın afet bölgesi ilan edilmesinin olumlu bir adım olduğunu belirten Prof. Dr. Ahmet Ercan, bölgedeki hasarlı yapıların kentsel dönüşüme sokularak TOKİ konutları gibi sağlam zeminli alanlara, özellikle Düvertepe tarafına taşınması gerektiğini savundu.

Türkiye'de yapılaşmanın 20. yüzyılın ortalarından itibaren tarım arazilerine ve gevşek zeminlere kaydığını, bunun da sarsıntı şiddetini 3 ila 5 kat artırdığını belirtti.

İSTANBUL İÇİN TARİH VE YER VERDİ

Marmara Bölgesi için de kritik uyarılarda bulunan Prof. Dr. Ahmet Ercan, olası İstanbul depreminin merkezinin kıyının 25 kilometre açığında olacağını belirtti.

Yaptıkları uyarılar nedeniyle 'halkı korkutmakla' suçlandıklarını belirten Prof. Dr. Ahmet Ercan, deprem bilimcilerin susma lüksü olmadığını söyledi.

Küçükçekmece açıklarında 6.4 ile 6.8, Silivri açıklarında ise 6.9 ile 7.1 büyüklüğünde sarsıntılar öngördüğünü ifade eden Prof. Dr. Ahmet Ercan, "Korkutmakla suçlanıyoruz ama toplumu hazırlamak zorundayız" dedi.

Prof. Dr. Ahmet Ercan, bilimsel verilerin büyük deprem için yakın bir tarihi işaret etmediğini, kendi uzun vadeli kestirimlerinin 2065-2075 aralığını gösterdiğini sözlerine ekledi.

Uzman isim, hayatta kalmanın anahtarının doğru zemin ve doğru bina seçimi olduğunun altını çizdi.

YORUMLAR
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN