Silivri Cezaevi yerleşkesindeki adliyede görülen CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı “bilirkişi davası”nın üçüncü duruşması bugün oldu. Tutuklu bulunan İmamoğlu’nun salona girişi uzun süre kesilmeyen alkışlarla karşılandı. Alkışların devam etmesi üzerine hâkim, izleyicileri salondan çıkarma uyarısında bulundu. Duruşmayı, yeni atanan hâkimin göreve başlamaması nedeniyle başka bir mahkeme hâkimi yönetti.
Savunmasına sert ifadelerle başlayan İmamoğlu, “Buradayım, Silivri’deyim. Uydurma dosyalara karşı savunma yapmaya değil; suç işleyenleri ortaya çıkarmaya sonuna kadar devam edeceğim” diyerek kendilerine yöneltilen suçlamanın “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” olduğunu hatırlattı. İmamoğlu, asıl yargılananın hakikati söylemek olduğunu savundu.
“TURPUN BÜYÜĞÜ” AÇIKLAMASININ ARDINDAN SORUŞTURMA BAŞLATILMIŞTI
İmamoğlu hakkında soruşturma, 27 Ocak’ta Saraçhane’de düzenlediği “Turpun Büyüğü” başlıklı basın toplantısında bir bilirkişinin adını anarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslendiği konuşma sonrası başlatılmıştı. İmamoğlu, söz konusu açıklamasında bilirkişiyi “nokta atışı seçilmiş kişi” olarak nitelemiş ve Cumhurbaşkanı’na yönelik eleştirilerde bulunmuştu. Bu açıklamanın ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bilirkişiyi hedef gösterdiği iddiasıyla resen soruşturma açmıştı.
Dosyanın ilk duruşmasına, hem yer hem zaman bakımından hukuka aykırı belirlendiği gerekçesiyle katılmayan İmamoğlu ve avukatları, ikinci duruşmada bilirkişi S.B.’nin dinlenmesi talebinin reddedilmesine tepki göstermişti.
ALKIŞLAR DURDURULDU, HÂKİM UYARDI
Bugünkü duruşmada İmamoğlu jandarma eşliğinde salona getirildiğinde izleyiciler tarafından alkışlarla karşılandı. Uyarılara rağmen alkışın devam etmesi üzerine hâkim, düzenin sağlanması için salondan çıkarma uyarısı yaptı.
“HAKİKATİ SÖYLEME CESARETİNİ YARGILIYORSUNUZ”
İmamoğlu savunmasında, hem dosyadaki süreçlere hem de ülkedeki genel duruma yönelik değerlendirmelerde bulundu:
“Bu dosyada yine hâkim değişikliği yaşandı. Soruşturma süreçlerinin nasıl yürütüldüğü ortada.”
“Buradayım, Silivri’deyim. Uydurma davalara karşı değil; suç işleyenleri ortaya çıkarmak için sonuna kadar buradayım.”
“Gazeteciler, öğrenciler tutuklanıyor; yoksulluk, yangınlar, zehirlenmeler, taciz vakaları… İnsanımız ağır sorunlarla mücadele ediyor ama sistem anayasal düzene zarar veren icatlarla yoluna devam ediyor.”
“Bize yöneltilen suçlama adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs. Ben mi etkilemişim? Yoksa istemediği kararları veren hâkimleri bir gecede görevden alanlar mı?”
“Hakikati söyleme cesaretini yargılıyorsunuz. Bu düzenin çürümüşlüğünü dile getirmek ne zamandır ihanet sayılıyor?”
“SUSMAYACAĞIM”
İmamoğlu, iddia makamının yargıyı aldattığını öne sürerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu iddia makamı suç işlemektedir. Asla susmayacağım.”
“Milletin susturulmasına karşı mücadele edeceğim.”
“Konuşma, sus denilemez. Kimse bana ‘Yanlışı anlatamazsın’ diyemez.”
“Benim sustuğum gün bu ülke konuşamaz hâle gelir.”
“Her alanda çöküş, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin sonucu”
Ekonomiden eğitime, sanayiden adalete kadar ülkenin birçok alanında çöküş yaşandığını belirten İmamoğlu, bunun sorumlusu olarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni işaret etti:
“Akıl dışı senaryolar, iftiralar pervasızca üretiliyor. Bu yaşananlar adalet sistemine yönelik en büyük tehdittir. ‘Adalet mülkün temelidir’ yazısının karşısında konuşurken, birileri adaleti çökertmenin peşinde.”
"BOYNUNUZA ASACAĞINIZ O KARA LEKE MADALYONU HAYIRLI UĞURLU OLSUN"
86 milyondan kopan zihniyet saraylara bile sığamaz. Millete hesap vermekten kaçan iktidar, karanlık odalara hapsolur. Bu işi organize edenlere sesleniyorum. Duruşma salonlarına sığılmıyor. En büyük duruşma salonu yapılıyor. Görüyorum ki inşaatı başlamış. Boynunuza asacağınız o kara leke madalyonu hayırlı uğurlu olsun, herkese anlatalım.
Ey iktidar, 64 yıl sonra aynı ayıbı, utancı tekrar ediyorsunuz. Bu zihniyet, bu ülkeye Silivri'de Yassıada'yı kuruyor, hayırlı uğurlu olsun. Tarihe kara bir leke olarak geçtiniz. Kurduğunuz kara düzen sizi boğacak. TOKİ yapacakmış. Ona da hayırlı olsun. Kurum’a kara bir leke daha eklendi. İkinci Yassıada'yı yapanlara sesleniyorum. Hesabını vereceksiniz. Tek başınıza, o salonlarda tek tek hesap vereceksiniz."
"DEVRE ARASINDA HAKEM DEĞİŞTİRİLİR GİBİ HÂKİM DEĞİŞTİRİLİYOR!"
Dava hâkiminin değişmesini de eleştiren İmamoğlu, "Sürgünde gibi mahkemedeyiz, nereden geldiğinizi biliyorum. Avrupa’nın en büyük adliyesine sığmıyoruz. Neden? Çünkü adalet içerisinden sökülüp atılmış. Devre arasında hakem değiştirilir gibi hâkim değiştiriliyor. VAR odasına gitmeye çalışıyoruz, orada da her şey değişmiş oluyor. Yargıyı bir oyuncak gibi kullanıyorlar, bir sopa gibi bizlere sallıyorlar. Bu süreç siyasetin yargıya gölge düşürdüğü karar mekanizmalarından kamu gücünün hakikate değil, talimata dayandığı bir sürecin yansımasıdır" beyanında bulundu.
İmamoğlu'nun üçüncü kez hakim karşısında çıktığı duruşma, 30 Mart'a ertelendi.

