Daha önce 23 Nisan'da İstanbul'da meydana gelebilecek 6,2 büyüklüğündeki bir depremi nokta atışıyla tahmin ederek kamuoyunun ve bilim dünyasının dikkatini çeken ünlü deprem bilimci Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, bu sabaha karşı Marmaris, Bodrum, Kuşadası ve geniş bir çevrede kuvvetle hissedilen, farklı istasyonlarca büyüklüğü 5.8 ile 6.2 arasında bildirilen depremin ardından ezber bozan değerlendirmelerde bulundu. Üşümezsoy, depremin sıkça konuşulan Rodos Çukuru'nda değil, Marmaris-Bayır ile Rodos arasındaki daha doğu-batı gidişli bir fay üzerinde, yıllar önce kendisinin saptadığı aynı lokasyonda meydana geldiğini ve bu sarsıntının Akdeniz kabuğunun bölge altına daldığı derin bir tektonik sürece işaret ettiğini belirtti.
DEPREMİN TAM ADRESİ: RODOS ÇUKURU DEĞİL, MARMARİS-RODOS ARASINDAKİ FAY!

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, depremin merkez üssünün genellikle işaret edilen Rodos'un güneyindeki, Pliny-Strabo gibi isimlerle anılan ve güçlü bir sıkıştırmanın olduğu kuzeydoğu-güneybatı doğrultulu "makaslama fay zonu" (Rodos Çukuru) içinde olmadığını özellikle vurguladı. Ünlü bilim insanı, yaptığı açıklamada, "Deprem, bu kuşağın hemen kuzeyindeki, Rodos'un kuzeydoğu ucu ile Marmaris'e bağlı Bayır Mahallesi'nin güneyi arasında, özellikle Marmaris-Bayır ile Rodos arasındaki daha doğu-batı yönelimli bir fay sistemi üzerinde meydana geldi. Bu, yıllar önce Marmaris'te hissedilen ve fay haritasını çıkardığım bir depremle birebir aynı lokasyondur" diyerek depremin kaynağına dair net bir adres gösterdi.
DEPREMİN "KİMLİK KARTI": "TERS FAY" VE 58-70 KM DERİNLİKTEKİ DALMA-BATMA!

Fay çözümlerine göre depremin, güneyden kuzeye doğru bir sıkışma sonucu Bayır'ın yükseldiği bir "ters fay" (bindirme fayı) karakterinde olduğunu belirten Prof. Dr. Üşümezsoy, depremin yaklaşık 58-70 kilometre gibi derin bir seviyede gerçekleşmesinin son derece önemli olduğunun altını çizdi. "Bu derinlik, Akdeniz kabuğunun, Pliny fay zonu aracılığıyla Rodos ve Marmaris'in altına doğru dik'e yakın bir açıyla daldığı (subdüksiyon) bir sürece işaret ediyor" dedi. Bu durumun, Gökova ve Kuşadası'nda sıklıkla görülen daha sığ (yüzeysel) ve çekmeyle oluşan normal fay depremlerinden tamamen farklı bir mekanizmaya sahip olduğunu ekledi.
BÖLGENİN BÜYÜK TEKTONİK RESMİ: DÖNEN EGE VE YÜKSELEN BLOKLAR
Prof. Dr. Üşümezsoy, bölgedeki karmaşık tektonik hareketliliği de daha anlaşılır bir dille açıkladı: Girit-Rodos hattı ile Fethiye kıyılarının kesiştiği üçgen bir alanda okyanusal Akdeniz kabuğu, Ege kıyıları altına doğru dalıyor. Ege karası ise bu bölgeye doğru saatin tersi yönünde bir dönme (rotasyon) hareketi içinde bulunuyor. Marmaris, Datça ve Rodos bir blok halinde güneye, bu dalma-batma zonu olan Rodos Çukuru üzerine doğru itiliyor ve bu süreçte Marmaris-Rodos bloğu yükselirken, Akdeniz kabuğu bu bloğun altına dalıyor. Depremin bu denli derin bir odakta oluşması ve fay düzleminin sahip olduğu açı nedeniyle sarsıntının bu kadar geniş bir alanda hissedildiğini de sözlerine ekledi.
