İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde, Gazze’de yaşanan sivil ölümler ve insan hakları ihlalleri temsili bir uluslararası ceza mahkemesinde ele alındı. Hukuk Fakültesi öğrencileri tarafından gerçekleştirilen yargılamada, İsrail’in 7 Ekim 2023'ten bu yana sürdürdüğü saldırılarda "soykırım suçu" işlediği sonucuna varıldı.
Üniversitenin Sanal Mahkeme Salonu'nda yapılan duruşmalar iki celse halinde gerçekleşti. Hakim heyetinde İstanbul Ticaret Üniversitesi’nden Doç. Dr. Abdülkadir Akıl, İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nden Prof. Dr. Berdal Aral ve Dr. Öğr. Üyesi Özlem Yücel yer aldı.
Tarafları temsil edenler ise hukuk öğrencileriydi. Temsili yargılamada, Güney Afrika Cumhuriyeti ve Türkiye adına müdahil olan öğrenciler, Uluslararası Adalet Divanı nezdinde İsrail'e karşı dava açılmasını savunurken; İsrail tarafını temsilen yer alan öğrenciler de savunma yaptı.
Mahkeme sonunda açıklanan kararda, İsrail'in Gazze’de hem maddi hem manevi olarak soykırım suçu işlediği belirtildi.
Duruşma öncesi konuşan Doç. Dr. Abdülkadir Akıl, “Bu tür çalışmalar yalnızca Gazze'deki soykırımın duyurulması için değil, insan haklarının güçlendirilmesi açısından da önemlidir.” dedi.
Üniversitenin Rektörü Prof. Dr. Necip Şimşek ise, temsili yargılamanın “hukuksuzluğa karşı bir ses ve itiraz” olarak görülmesi gerektiğini vurguladı.
Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker de, insanlığın ancak merhamet ve anlayışla var olabileceğini söyledi.
SÖYLEŞİYLE DESTEKLENDİ
Yargılamadan önce, üniversitenin Sütlüce yerleşkesinde Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) İstanbul Şubesi iş birliğiyle bir söyleşi düzenlendi. “Ateş düşlerinden özgürlük düşlerine: Soykırım sonrası bir devlet hayal etmek için karşı olgusal yöntemi kullanmak” başlıklı etkinliğe, Xi’an Jiaotong-Liverpool Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mohsen al Attar ana konuşmacı olarak katıldı.
Konuşmasında Filistin’in geleceğine dair üç alternatif senaryo sunan Attar, “Siyonist distopya, legalist model ve kurtuluşçu model” kavramlarını tartışmaya açtı.
Attar, “Theodor Herzl'in 19. yüzyılın sonlarında kurduğu ateşli hayal, bugün İsrail'in devlet politikası haline geldi. Filistin'i Filistinlilerden arındırma arzusu, bugün Gazze'nin yaşanmaz kılınmasıyla somutlaştı.” ifadelerini kullandı.
Hukukun artık sadece bir tartışma aracı haline geldiğini belirten Attar, “Filistinli çocukların hayatta kalabileceği bir gelecek yalnızca kanunla değil, mücadeleyle mümkün olabilir. Bu yüzden, Gazze'nin geleceğini hayal ederken, yok oluşu değil direnişi merkeze almalıyız.” dedi.
