İstanbullunun deprem çıkmazı: Kimse binasına güvenmiyor ama kontrole de yanaşmıyor

İstanbullunun deprem çıkmazı: Kimse binasına güvenmiyor ama kontrole de yanaşmıyor

İstanbullular endişe içinde büyük İstanbul depremini bekliyor. Bazı vatandaşlar bina tespit seferberliğine katılırken bazıları ise binalarının çürük raporu almasından endişe ediyor. Bu nedenle binalarda komşular arası tartışmalar yaşanıyor.

6 Şubat depremleri sonrası İstanbul’da beklenen büyük deprem bazı vatandaşları harekete geçirirken bazı vatandaşlar ise süreçten endişe duyuyor. Evinin sağlam olup olmadığını merak eden İstanbullu, mevcut ekonomik koşullar nedeniyle binasının kontrol edilmesine de yanaşmıyor. Depremi bekleyen İstanbullular Hürriyet Pazar'dan Necla Bayraktar'a konuştu. İşte anlattıkları:

‘RİSK RAPORU İÇİN BAŞVURUYA YANAŞMADILAR’

“17 Ağustos depremine şu an oturduğum evimde yakalandım. Tüm İstanbullularla benzer korkular yaşadım, günlerce evime giremedim… Fakat zamanla unuttum duyduğum endişeyi, ta ki Kahramanmaraş depremleri olana kadar… İlk şokun ardından acaba binam sağlam mı sorusu zihnime oturdu. O endişeyle apartmanın WhatsApp grubuna yazdım, komşularıma binayı kontrol ettirmeyi önerdim. Uzun bir sessizliğin ardından resmen kızılca kıyamet koptu… ‘Nereye gideceğiz?’ 10 haneli apartmanda sadece 2 komşum önerimi kabul etti. Diğerleri yanaşmadı risk raporu almak için başvuru yapmaya.”

‘ORTAK KAYGI RAPORUN OLUMSUZ ÇIKMASI’

“Hepsinin ortak kaygısı, raporun olumsuz çıkması ve hepimizin ‘Üç ay içinde binadan çıkarılmamız’dı. Zira çoğumuzun apartmanı yıktırıp tekrar yaptıracak ekonomik gücü yok. Bir diğer konu da İstanbul’da astronomik rakamlara çıkan kiralardı. “Nereden sağlam ev bulacağız” diye sordu komşularımdan biri, öfkeliydi… Hadi bulduk buluşturduk, yeni kirayı karşılamayı başardık… Kiraladığımız evin depreme ne kadar dayanıklı olduğu konusu da tam bir muamma. İstanbul’un yapı stoku malum… Neyse ki komşularım arasından biri çıktı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne, ücretsiz yapılan ve yaptırımı olmayan ‘hızlı tarama’ için başvurdu. Komşuların çoğu bu başvurudan haberdar değil, duyarlarsa nasıl tepki verecekler bilemiyorum… İstanbul’da pek çok apartmanda durum bizimkine çok benzer. Risk raporu konusunda sıkıntı yaşayan ev sahipleri ve kiracılarla konuştuk. Gördük ki kaygılar ortak, çözüm de belli…”

‘KİMSE ORALI OLMADI’

“Yerbilimci Prof. Dr. Celal Şengör’ün sağlam dediği sahil semtlerinden birinde oturuyorum. Deprem sonrasında çoğu kişi gibi binanın sağlamlığıyla ilgili endişelerim oluştu. Apartman grubuna yazdım ancak kimse oralı olmadı. Grupta bulunan ev sahipleri de pek ilgilenmedi. Ev sahibi olmayınca bina tespit ekibi de çağrılamıyordu o sırada.”

‘KOMŞUMDAN AZAR YEDİM’

“Babam inşaat mühendisi, biraz uyku uyuyabilmek için kazan dairesinden görüntü alıp ona göndermek istedim, en azından kolonlar ve duvarlar hakkında afaki bir şeyler söylesin diye. Fakat yaşlı bir komşuma yakalandım. Muhtemelen ekiplere iletmek için çekim yaptığımı sandı. Kendisinden sağlam bir azar yedim “Sen bizi sokakta mı bırakacaksın” diye. Yanlış anlaşılmasın. Yaşlı olmasını belirtmemin sebebi, insanlar bir yaştan sonra, yıllardır oturdukları evi değiştirmek gibi, büyük sayılabilecek bir maceraya atılmak istemiyorlar. Ekonomik parametrelerin haricinde, yaşanacak değişiklik onları korkutuyor.

Tabii ki içinde bulunduğumuz şartlarda ekonomik durum da ayrı bir unsur. Ev sahibi olsanız evin fiyatı düşecek; hasar alacak bir evi satmak vicdani olarak ayrı bir yük. Kiracı olsanız nereye gideceksiniz, gideceğiniz yer acaba sağlam mı, depozito, emlakçı parası, nakliye bu kira ortamında 100 bin liraya patlar... Böyle gidiyor bu durum.”

‘İBB HASARLI ÇIKINCA EVİ MÜHÜRLEMİYOR’

“En sonunda İBB’ye başvurdum çünkü kiracılara başvuru yolu açıldı. İnsanların yanlış bildiği bir şey var, İBB hasarlı çıkması durumunda evi mühürlemeyecek. Sadece bilgi sahibi olacağız. Sonra tabii ki isteyen kalır, isteyen yeni ev arayışına girer. Bunu insanların büyük kısmı bilmiyor, mutlaka duyurulmalı. Kimliğimi açıklamak istemedim, çünkü komşumu çok iyi anlıyor ve ona hak veriyorum. Fakat bilgi sahibi olmak da benim hakkım. Bu durumu paylaşmayı, kentsel dönüşümle ilgili insanların yaşadıklarına örnek olması ve problemli noktaya dikkat çekmek için istedim. Çünkü çevremde yaptığım konuşmalar gösteriyor ki her apartmanda benzer diyaloglar yaşanıyor.”

‘ENDİŞE ETMEMEK İMKANSIZ’

“Yüksek bir apartmandayım. 2015’te yapılmış. Ama son depremlerde gördük; 1 yıllık binalar bile yıkıldı. Endişe etmemek imkânsız. Tabii ki ben de içimi rahatlatacak bir test sonucu görmek istedim. Müteahhiddin yalıtım sistemini yanlış yapması nedeniyle yağmur suları kolonlar tarafından emiliyor. Bir kolonda korozyon var. Üstelik ülkenin en bilinen inşaat firmalarından biri yaptı binayı, şaka gibi.”

‘MÜTEAHHİT TANIDIK!’

“Komşularımın bilinçli ve duyarlı olduklarını düşünsem de her kafadan bir ses çıktı, herkes binamızın ne kadar güçlü ve dayanıklı olduğunu iddia eden şeyler söyledi, şunlar sadece aklıma gelenler: “Bizim zemin sağlammış”, “Müteahhit tanıdık”, “Biz bina yapılırken izledik”, “Herkes bizim binamızı örnek aldı”, “Firma çok iyiymiş”, “Bina zaten yeni, teste ne gerek var”... Ben gerekli testlerin yapılması ve izolasyon probleminin giderilmesi konuları için WhatsApp grubumuzdan toplantı talep ettim. Ortak kararla belirlenen bir firmanın binayı test etmesi ve izolasyon için ayrıca bir tadilatın başlatılması kararı alındı.”

‘İHMAL HAYATLARIMIZA MAL OLABİLİYOR’

“Binamız yeni olduğu için karot aldırma yöntemini kimse tercih etmedi açıkçası. Onun dışındaki yöntemlerle binamızın test edilmesi konusunda toplantıya katılan herkes hemfikir oldu. Tüm görevi bu binaları sağlam ve usulüne göre yapmak olan müteahhitlerin çoğunun biraz daha kâr etmek için kalitesiz malzemelerle, yanlış teknikler kullandığı aşikârken, sırf tanıdık olduğu için, firma ismine güvendiği için veya sadece işine gelmediği için bunu sorgulamayan komşularınız varsa mutlaka üstüne gidin, bireysel olarak başvurun. Buna hakkınız olduğunu unutmayın. Onların ihmali bizim hayatımıza mal olabiliyor!”

‘6 ŞUBAT’A KADAR ŞANSLI OLDUĞUMU DÜŞÜNÜYORDUM’

“3,5 yıl önce, kızım henüz 5 aylıkken Şişli’den Suadiye’ye taşındık. Anadolu Yakası’nın çocukla yaşamak için daha uygun olduğu düşüncesindeydik. 99 depremini Çınarcık’ta yaşamış bir çocuk olmama rağmen, yeni taşındığım evin bu açıdan güvenilir olup olmadığını düşünmedim bile. Zaten Şişli’de çıktığım daire de eski bir binadaydı. Yeni binalardaki kiralık dairelerin fiyatları üç sene önce de çok yüksekti, o yüzden iyi bir lokasyonda eski bir binayı tercih ettik. Çok güzel bir yaşam kurduk burada kendimize. Çocuğumu samimi bir mahalle ortamında büyüttüğüm için ne kadar şanslı olduğumu düşünüyordum son günlerde. Ta ki 6 Şubat’ta yaşanan felakete kadar…”

‘PARA NEDENİYLE KABUL ETMİYORLAR’

“Ben kiracıyım, ev sahibim çıkmamı istiyor. Kardeşimin Kartal’da bir evi var, oraya taşınmaya karar verdim. Fakat tam o sırada Kahramanmaraş’ta deprem oldu. Acaba gideceğim ev nasıl diye merak ettim. İstanbul Belediyesi’ne başvuralım diye düşündüm. Ama oturanların yüzde 70’i kabul etmiyor, paradan sebep. Çoğu hem kiracı hem emekli… Benim de çok param yok. Ama ölmek istemem. Ben kimseyi dinlemedim, başvurdum belediyeye… Rapor çıksın, eğer çürükse taşınmayacağım o eve.”

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (3)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
3 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN