Şehrin karmaşasından uzak ama şehirden kopmadan doğayla buluşmak mümkün. Sessizliğiyle, yeşiliyle ve huzur veren göletleriyle bu rotalar adeta gizli birer vaha gibi.
İstanbul’un kalabalığından, trafikten ve beton yığınlarından sıkıldıysanız, sadece kısa bir yolculukla bambaşka bir dünyaya geçiş yapabilirsiniz. Az kişinin bildiği, sessizliğini hala koruyan bu göletler, hafta sonu kaçamaklarının yeni adresi olmaya aday. Üstelik İstanbul sınırları içinde veya yalnızca 1-2 saat uzaklıkta!
POLONEZKÖY TABİAT PARKI – BEYKOZ
Şehir merkezine sadece 30 dakika mesafede. Gölet çevresinde yürüyüş yolları, piknik alanları ve huzurlu bir atmosfer sunuyor. Özellikle sabah saatlerinde, doğanın sesi dışında hiçbir şey duymuyorsunuz.
SAKLIGÖL – ŞİLE
Adının hakkını veren bu gölet, ormanla çevrili doğal bir gölet. Serin havası ve cam gibi suyu ile yazın bile kalabalıktan uzak bir kaçış sunuyor. Küçük ahşap iskeleler, göl kıyısında keyif yapmak isteyenler için birebir.
TERKOS GÖLÜ’NÜN KIYISI – DURUSU
İstanbul’un en büyük doğal göllerinden biri olan Terkos’un Durusu tarafı, az bilinen saklı köşelerle dolu. Balıkçılar, fotoğrafçılar ve kampçılar için huzurlu bir nokta.
GÖKTÜRK GÖLETİ – EYÜPSULTAN
Şehirden çok uzaklaşmadan doğayla baş başa kalmak isteyenler için mükemmel. Kamp yapmak veya sadece yürüyüş yapmak isteyenler için ideal. Özellikle sonbaharda yaprakların gölette yarattığı manzara kartpostal gibi.
Bu göletler, İstanbul’un hemen yakınında küçük doğa molaları vermek isteyenler için alternatif bir rota sunuyor. Ne saatlerce yol gitmeye gerek var ne de şehirden tamamen kopmaya. Doğa, sessizlik ve huzur birkaç kilometre uzağınızda olabilir.