Kan vermek için sağlık ocağına giden birçok kişinin dikkat etmesi gereken detay paylaşıldı. En doğru sonucu almak için biyolojik saatin önemli olduğuna değinen uzmanlar herkesi şaşkına çevirdi. Kan vermek için giden bir vatandaşın biyolojik saate dikkat etmesi gerektiği vurgulanıyor. Artık kan verirken biyolojik saat gözetilecek. İşte tüm detaylar…
KAN VERMEK İÇİN O SAAT ARALIKLARI DİKKATE ALINACAK
İnsanın kan vermesi için en uygun biyolojik saatin 08:00-09:00 olduğunu belirten uzmanlar bu saat aralıklarında alınan sonuçların en doğru sonucu verdiğini belirtti. Sağlık ocağına ya da hastaneye kan vermek için giden giden kişilerin dikkat etmesi gereken noktalar açıklandı. Sağlık ocaklarında 8.30 ile 10.30 arasında kan verilebiliyor. Ancak en doğru sonuç için biyolojik saate uyulması gerekmektedir. 10.30'dan sonra sağlık ocaklarında kan verilmemektedir. Bazı sağlık ocakları yalnızca 08:00-09:00 saat aralığında kan almaktadır.
BİYOLOJİK SAAT NERELERDE ETKİLİDİR?
PNAS dergisinde yayınlanan araştırmalar doğrultusunda bilim insanı Rosemary Braun, biyolojik saati bütün türden biyolojik süreçleri, açlık hissedilen zamanı, bağışıklık sisteminin aktif olduğu zamanı ve Kan basıncının en yüksek olduğu zamanı işaret etti.
Northwestern Üniversitesi'nde 73 döner üzerinde yapılan 2 saatlik inceleme doğrultusunda her iki saatte bir hastalardan alınan kan örnekleri tek tek incelendi. Alınan kanlar doğrultusunda bilgisayar sistemi ile incelenen hücrelerin gün içinde yaşanan genetik değişimlerden etkilendiği belirtildi.
SAAT BAŞI KAN ÖRNEĞİ ALINDI
Gerçekleştirilen test sonucunda biyolojik saatin gerçek saatle uyumunun belirlenebilmesi için her saat başı kan örneği alınması gerekiyordu. Bilim insanları ise bu verileri gün boyunca inceleyerek saatler arasında hücrede yaşanan genetik etkinlikleri not aldı.
Geçtiğimiz yıl üç Amerikalı Genetik Bilimci Jeffrey C. Hall, Michael Rosbash ve Michael W. Young vücuttaki tüm hücrelerin 24 saatlik bir döngü ile uyum içerisinde hareket ettiğini belirtti. Gerçekleştirilen çalışmalar Nobel ödülü alırken bilim insanları bu ritmi düzenleyen molekül mekanizmanın olduğunu söyledi.
