Abdullah Öcalan’ın çağrısı ve PKK’nın fesih kararı doğrultusunda Türkiye’deki tüm gerilla güçlerinin çekileceği, Kandil’de 26 Ekim’de düzenlenen basın toplantısıyla duyurulmuştu. Almanya merkezli Amargi platformu çekilme kararının alındığı gün KCK Dış İlişkiler Sözcüsü Zagros Hîwa ile bir röportaj gerçekleştirdi.
Hîwa, barış sürecinin şu ana kadar “büyük ölçüde kendilerinin tek taraflı adımlarıyla ilerlediğini” ifade ederek, “Şimdiye kadar somut, pratik bir adım atmadılar. Yeni zeminler oluşturmaya çalışıyoruz. Çekilme olası provokasyonları, Türk ordusuyla yaşanabilecek çatışmaları önlemek içindi. Bu sürecin başarılı olacağına inanıyoruz ve başarısı için mücadele edeceğiz” dedi.
SİLAH YAKMA, STRATEJİDE CİDDİYETİ GÖSTERDİ
Hîwa, Öcalan’ın “demokratik siyaset stratejisini” benimsemelerini ve Kürt sorununun çözümü için “yeni yollar açmalarını” istediğini belirtti. Kendilerini Barış ve Demokratik Toplum Grubu olarak adlandıran bir grubun silahlarını yakmasının, strateji değişikliğinde samimiyet ve ciddiyet göstergesi olduğunu vurguladı.
“Fakat Türk tarafına gelince, sürecin ilerlemesi için şimdiye kadar somut, pratik bir adım atmadılar” diyen Hîwa, Öcalan’a uygulanan tecridin sürdüğünü ve gerekli koşulların sağlanmadığını ifade etti.
'ZİHNİYETTE SOMUT BİR DEĞİŞİKLİK YOK'
Hîwa, Türk tarafının zihniyetinde somut bir değişiklik görmediklerini belirterek, örnek olarak Meclis komisyonunda Kürt annelerin Kürtçe konuşmasına izin verilmemesini gösterdi. Ayrıca Rojava’ya yönelik tehditler ve Kürt karşıtı politikaların devam ettiğini söyledi. Hîwa, sürecin ikinci aşamasının başlangıcını temsil eden açıklamanın, olası provokasyonları ve çatışmaları önlemeyi hedeflediğini ifade etti.
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun Öcalan ile görüşme yapmamasına da tepki gösteren Hîwa, “Süreci başlatan kişi Önder Apo’dur. PKK’nın askeri mücadele stratejisini sona erdiren, örgütün silahlarını yakmasını sağlayan kişidir. Meclis komisyonu böyle bir gerçeği nasıl görmezden gelebilir?” dedi.
Türk tarafının sadece retorik ürettiğini belirten Hîwa, “Sadece retorik var, aynalı retorik. Kardeşlikten, birlikten, Araplarla, Kürtlerle, Türklerle kardeş olmaktan bahsediyorlar. Hatta bazen Önder Apo’nun sözlerini tekrarlıyorlar. Ama medyada kullandıkları dil değişmedi” dedi. Hîwa, sınır ötesi operasyon izinleri ve tezkerelerin devamını eleştirdi.
'ADIMLARI HEP TEK TARAFLI ATTIK'
Öcalan’ın öngördüğü geleceğe inandıklarını belirten Hîwa, mücadelenin biçim ve stratejisinin değiştiğini ancak sürecin devam ettiğini vurguladı. Hîwa, “Şimdiye kadar tek taraflı adımlar attık — bunu diğer tarafın da somut adımlar atması için yapıyoruz. En azından kendi yasalarını uygulamalı, Kürt demokratik siyasetine yönelik operasyonları azaltmalı” diye konuştu.
SİLAH BIRAKAN İNSANLAR NE YAPACAK?
Kalıcı barış Öcalan’ın özgür çalışır koşullara ulaşması gerektiğini vurgulayan Hîwa, sürecin başarıya ulaşması için yapılması gerekenleri özetle şöyle sıraladı:
Yasal ve siyasal düzenlemeler yapılmalı. Meclis, Kürt meselesini çözmek için yeni yasalar çıkarmalı — demokratik bütünleşme ve özgürlük yasaları. PKK kendini feshetti. Peki bu insanlar ne yapacak? Onların demokratik siyasete entegre edilmesi gerekiyor. Türkiye anayasası Kürtleri dışlamamalı. Anayasa, Kürtleri yabancılaştırmayacak şekilde yeniden yazılmalı. Ayrıca Türk ordusu Irak ve Suriye’de geniş bölgeleri işgal etmiş durumda. Eğer gerçekten barış istiyorlarsa, bu bölgelerden çekilmeliler. Barıştan söz edip aynı anda askeri operasyonlarını genişletemez, üslerini güçlendiremezler. Yani hem Başûr’da (Güney Kürdistan) hem Rojava’da bu durum geçerli.
