Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan Iğdır, ne yazık ki son dönemde hava kalitesi endeksi verileriyle gündeme geliyor. Dünya Hava Kalitesi Endeksi (AQI) raporlarına göre Iğdır, 1 Aralık tarihinde bir kez daha Türkiye'nin en kirli havasına sahip ili olarak kayıtlara geçti. Kentte daha önce 26 Kasım'da 443 gibi tehlikeli bir AQI skoruna ulaşılmıştı. Uzmanlar, bu denli yüksek kirlilik seviyelerine maruz kalmanın her yıl on binlerce erken ölüme yol açabileceği konusunda ciddi uyarılarda bulunurken, kent sakinleri durumu "maske takmadan dışarı çıkılamıyor" sözleriyle özetliyor.
NEDEN BU KADAR KİRLİ?
Iğdır'daki hava kirliliğinin bu denli tehlikeli seviyelere ulaşmasının ardında çok sayıda faktör bulunuyor. En temel neden, kenti çevreleyen yüksek dağların hava sirkülasyonunu yavaşlatarak kirli havanın bir "çukur" içerisinde hapsolmasına neden olması. Coğrafi engelin yanı sıra, yakıt tercihi de büyük bir etken:

Kalitesiz Kömür Kullanımı: Doğal gaz kullanımının kent merkezinin bazı mahalleleri ve köylerde yeterince yaygın olmaması nedeniyle kalitesiz kömür ve tezek yakılması kirliliği artırıyor.
Diğer Çevresel Etmenler: Aşırı betonlaşma, süregelen altyapı çalışmalarından kaynaklanan toz, plansız şehirleşme ve şehir içinde devam eden hayvan besiciliği de hava kalitesini olumsuz etkileyen diğer önemli faktörler arasında.
BÜYÜK SAĞLIK RİSKLERİ TAŞIYOR
Iğdır'daki hava kirliliği sadece solunum yolu hastalıklarına değil, çok daha geniş kapsamlı sağlık sorunlarına yol açıyor. Uzmanlar, kirli havanın astım, kanser, felç ve kronik akciğer hastalıkları gibi ciddi rahatsızlıkları tetiklediğini belirtiyor. Hatta çocuklarda bilişsel gelişim bozukluklarına ve ruh sağlığı üzerinde olumsuz etkilere yol açabildiği ifade ediliyor.
Temiz Hava Hakkı Platformu (THHP) raporlarına göre, Iğdır'da son yıllarda gerçekleşen her üç ölümden birinin hava kirliliği ile ilişkili olduğu tahmin ediliyor, bu da durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor. Hava kirliliğine ek olarak, Iğdır'ın Ermenistan sınırında bulunan Metsamor Nükleer Santralından kaynaklanan radyasyon riski de bölge halkı için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Bu durum, kentte kanser vakaları ile KOAH ve astım gibi solunum yolu hastalıklarının yaygın görülmesine katkıda bulunduğu şeklinde yorumlanıyor.

VATANDAŞLARDAN YETKİLİLERE ACİL ÇÖZÜM ÇAĞRISI
Iğdır halkı, yıllardır süren bu hava kirliliği sorununa karşı yeterli önlemlerin alınmamasından dolayı büyük endişe duyuyor. Vatandaşlardan Allahverdi Kum, kirlilikten dolayı akşamları sokak lambalarının ışıklarının dahi zor seçildiğini belirtirken, astım hastası yakınlarının büyük sıkıntı yaşadığını vurguluyor.
Mehmet Emin Öner ise kirliliğin önüne geçilmesi için yetkililere çağrıda bulunarak, özellikle uzun süren altyapı çalışmalarının yarattığı toza karşı sulama gibi geçici çözümlerin bile hayata geçirilmesini talep ediyor. Halk, hem kendi sağlıkları hem de bölgenin geleceği için yetkililerden kalıcı ve kapsamlı çözümler bekliyor.
