Üniversiteden araştırmacılar, Ağrı Tendürek Dağı'nda Nuh'un Gemisi'ni arayacak. Kazı çalışması birkaç yıl içinde başlayabilir. İşte detaylar...
ABD'li bağımsız araştırmacılardan oluşan bir grup, Ağrı Tendürek Dağı'ndaki Durupınar sırtında Nuh'un Gemisi'nin enkazını ortaya çıkarmak için çalışmalara başladı.
Büyük Ağrı Dağı zirvesinin (Atatürk zirvesi diye de biliniyor) 29 kilometre güneyinde yer alan 164 metre yüksekliğindekindeki Durupınar sahasının şekli de ilginç şekilde bir gemiyi andırıyor.
Bu durum, İslam, Yahudilik ve Hıristiyanlık gibi semavi dinlerde yer alan Nuh Tufanı rivayetinde Hz. Nuh'un inşa ettiği geminin kalıntılarının bu sahada yer aldığına inanılmasına yol açıyor.
NUH'UN GEMİSİ'NİN KARAYA OTURDUĞU TAHMİN EDİLİYOR
İlk olarak 1948'de tanımlanan saha, 1970'lerin sonunda kendini amatör arkeolog olarak tanıtan Ron Wyatt'ın dikkatini çekmişti. Ron Wyatt, buranın Nuh'un Gemisi'nin karaya oturduğu yer olduğunu iddia edince bu düşünce hızla yayıldı.
Euronews'te yer alan habere göre, Ron Wyatt ve bazı Türk araştırmacılar, Durupınar sahasında çeşitli araştırmalar yaptı. Ancak, bulguların hiçbiri kamuoyuna açıklanmadı.
"ÖNCELİĞİMİZ ALANI KORUMAK"
Şimdiyse Durupınar sahasına hayran olan bir grup araştırmacı, burada incelemeler yapmaya karar verdi. Kaliforniyalı ekip kendisini 'Nuh'un Gemisi Tarama Projesi' diye adlandırıyor.
Ancak ekibin acilen kazı yapmak gibi bir planı yok. Öncelikleri sahayı korumak ve Türk bilim insanlarının daha fazla çalışma yürütmesini sağlamak.
Ekibin yakın zamanda yaptığı açıklamada, "Tekne sahasındaki kazılar henüz başlamadı, çünkü önce daha fazla jeofizik araştırmaya, karot delmeye ve dikkatli planlamaya ihtiyacımız var. Konum, sert kışların yaşandığı aktif bir toprak akışında yer alıyor, bu nedenle alanı korumak en büyük önceliğimiz" ifadeleri yer aldı.
"KAZI YAPMAYI DÜŞÜNECEĞİZ"
"Önümüzdeki birkaç yıl içinde, Türkiye'deki üniversite ortaklarımız, tespit ettiğimiz yapıların gerçekten insan yapımı mı, yoksa sadece doğal oluşumlar mı olduğunu belirlemek için toprak örneklemesi ve radar taramaları gibi tahribatsız testler gerçekleştirecek. Ancak yeterli kanıt topladıktan ve yerinde uygun bir koruma planı oluşturduktan sonra kazı yapmayı düşüneceğiz."
Şimdiye kadar toplanan bilimsel kanıtlar ise Durupınar sahasını Nuh Tufanı rivayetiyle ilişkilendirebilecek bir kanıt sunmamıştı.
Ron Wyatt'a Türkiye'deki ilk keşif gezilerinde eşlik eden araştırmacı David Fasold da sahanın şeklinin sadece jeolojik süreçlerden oluştuğunu yazdığı bir makale yayınlamıştı.
NUH TUFANI NEDİR?
Tufan rivayeti Kur-an'ın yanı sıra hem Tevrat'ta hem de Kitab-ı Mukaddes'te geçiyor. Ancak hikayenin üç kutsal kitapta da belirli nüanslara sahip versiyonları yer alıyor.
İslam Ansiklopedisi'ne göre, Kur-an'da anlatılan hikaye şu şekilde:
"(...) Nuh uzun mücadeleler sonunda kavminin putperestlikten vazgeçmediğini görünce inanmayanları cezalandırması için Allah'a dua etmiş (eş-Şuarâ 26/118-119; Nûh 71/1-28), Allah Nuh'un duasını kabul etmiş ve inkarcı kavminin tufanla helâk edileceğini, kendisinin ve inananların kurtulacağını bildirerek bir gemi yapmasını istemiştir (Hûd 11/36-39).
Gemi inşa edilirken Nuh'un kavmi kendisiyle alay etmiştir (Hûd 11/38). Rivayete göre gemi yapması istenince Hz. Nuh tahtayı nereden bulacağını sorar, ona ağaç dikmesi emredilir ve Hint meşesi denilen ağaçları diker. Kırk yıl geçtikten sonra bu ağaçları keserek gemiyi yapar (Fîrûzâbâdî, VI, 29).
Geminin inşası bitince her hayvan türünden birer çift, ayrıca boğulmasına hükmedilenler dışındaki aile fertleri ve iman eden diğer kimseler gemiye bindirilir. Nuh ve ona inananlar kurtulurken eşi ve oğlu inanmayanlarla birlikte boğulur."