Öcalan'ın PKK'ya çağrısı içeride ve dışarıda olumlu karşılandı: Türkiye için büyük fırsat

Öcalan'ın PKK'ya çağrısı içeride ve dışarıda olumlu karşılandı: Türkiye için büyük fırsat

İmralı’nın “Tüm gruplar silah bırakmalı, PKK kendini feshetmeli” çağrısı büyük yankı yarattı. Tarihi hamle için dünya basını ‘Bölgesel barış için dönüm noktası’, ‘Türkiye ve Orta Doğu’yu sarsabilecek değişim’ yorumu yaparken, Kandil’in çağrıya sessiz kalması dikkat çekti. PKK’nın Suriye kolu YPG’den ise ‘mesaj bize değil’ açıklaması geldi.

Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan DEM Parti heyeti ile gönderdiği ‘Tüm gruplar silah bıraksın, PKK kongreyi toplayıp kendini feshetsin’ çağrısı hem Türkiye’de hem dünyada olumlu karşılandı. AB ‘Kürt meselesinin barışçıl çözümü için tarihi bir adım’ derken BM’den ‘Çözümü sağlayabilecek umut ışığı’ açıklaması geldi. ABD ise ‘Öcalan’ın çağrısının bölgeye barış getirmeye yardımcı olacağına inanıyoruz’ açıklaması yaptı. Almanya Başbakanı da açıklamasında ‘Öcalan’ın çağrısı bu silahlı mücadelenin nihayet son bulması ve barışın gelişmesi yönünde bir fırsat sunuyor’ dedi.

AVRUPA'DAN AMERİKA'YA, ORTA DOĞU'DAN ÇİN'E

MHP Lideri Bahçeli'nin 22 Ekim'deki çağrısıyla başlattığı süreç, Öcalan'ın gönderdiği 'Silah bırakma' mektubuyla tarihi bir dönemece girdi. Barış süreci Türkiye'de ve dünyada olumlu karşılandı. AB 'Barışçıl çözüm için tarihi bir adım' derken BM'den 'Çözümü sağlayabilecek umut ışığı' açıklaması geldi. ABD ise 'Öcalan'ın çağrısının bölgeye barış getirmeye yardımcı olacağına inanıyoruz' ifadesini kullandı. Almanya Başbakanı 'Silahlı mücadelenin nihayet son bulması ve barışın gelişmesi yönünde bir fırsat' değerlendirmesi yaptı. Çin "Destekliyoruz" dedi.

KANDİL SESSİZ, SURİYE UZANTILARI MESAFELİ

HDP lideri Barzani, süreci desteklemeye devam edeceklerini ifade ederken Kandil sessizliğini korudu. PKK’nın Suriye kolu PYD ise çağrıyı olumlu karşılamakla birlikte sorumluluğu Kandil’e attı. YPG’nin ana unsuru olduğu SDG ise çağrının kendileriyle ilgisi olmadığını söyledi. Muhalefetten de sürece destek geldi. CHP Lideri Özel, “Kürtler bu ülkenin tam ve eşit vatandaşları hissedeceklerse biz orada varız”, GP Lideri Davutoğlu,”Süreç Meclis zemininde yürütülmeli”, DEVA Partisi Lideri Babacan, “Kürt sorununun çözümü için sorumluluktan kaçmayız’, YRP Lideri Erbakan, “ PYD ve YPG de silah bırakmalı’dedi.

firsat.jpg

ÖCALAN’IN ‘PKK SİLAH BIRAKSIN, KENDİNİ FESHETSİN’ ÇAĞRISINI DÜNYA OLUMLU KARŞILADI

BÖLGE VE TÜRKİYE İÇİN TARİHİ BİR BARIŞ FIRSATI: MHP lideri Bahçeli’nin 22 Ekim 2024’te ‘Öcalan gelsin Meclis’te terörün bittiğini ilan etsin’ çağrısıyla başlayan süreçte İmralı’dan beklenen açıklama geldi. 128 gün sonra Abdullah Öcalan, İmralı’ya giden DEM Parti heyeti ile beklenen çağrısını yaptı. İstanbul’da Kürtçe, Türkçe, Arapça ve İngilizce okunan çağrıda Öcalan Bahçeli ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür etti. Bin yıllık kardeşliğin yeniden düzenlenmesinin esas görev olduğu vurgusu yapılan metinde ‘Ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadır’ denildi. Öcalan çağrısında ‘Demokrasi dışında bir yol yok, olamaz.

Cumhuriyetin ikinci yüzyılı ancak demokrasiyle taçlandırıldığında kalıcı ve kardeşçe bir sürekliliğe sahip olur’ dedi ve ekledi: Devlet Bahçeli’nin yaptığı çağrı, Cumhurbaşkanın ortaya koyduğu iradeyle oluşan iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyorum. Devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmeli.” Çağrıda örgütün silah bırakması karşılığında herhangi bir şart ileri sürülmemesi ve Suriye’deki YPG varlığından söz edilmemesi dikkat çekti.

AB: BARIŞ İÇİN TARİHİ BİR ADIM: Öcalan’ın çağrısına iktidar ortağı MHP dışındaki milliyetçi cephe karşı çıktı. Diğer muhalefet partilerinden destek geldi. Dünyadan gelen destek ve olumlu yaklaşım ise içeriden daha yüksek oldu. Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, Öcalan’ın çağrısını memnuniyetle karşıladı. Amor “Bugün Abdullah Öcalan’ın PKK’ya yaptığı silah bırakma ve fesih çağrısı, son derece memnuniyetle karşılanan tarihi bir adımdır. Diyalog ve uzlaşı temelinde, Türkiye’deki Kürt meselesini barışçıl bir şekilde çözecek potansiyel bir siyasi ve kapsayıcı süreç için en iyi başlangıç noktasıdır” dedi.

BM: ÇÖZÜM SAĞLAYACAK UMUT IŞIĞI: BM Sözcüsü Stephane Dujarric, çağrıyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Genel Sekreter (Antonio Guterres) bu önemli gelişmeyi memnuniyetle karşılıyor. Bu, uzun süredir devam eden çatışmanın çözümünü sağlayabilecek bir umut ışığını temsil ediyor.”

ABD: GELİŞME BARIŞI GETİRECEK: Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Brian Hughes, konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı: “Bu önemli bir gelişme. Türk müttefiklerimizin, ABD’nin Suriye’nin kuzeydoğusundaki IŞİD karşıtı ortakları konusunda rahatlamasına yardımcı olacağını umuyoruz. Bunun bu sorunlu bölgeye barış getirmeye yardımcı olacağına inanıyoruz.”

ALMANYA: KALICI BARIŞ İÇİN BİR FIRSAT: Almanya Başbakanı Olaf Scholz “PKK lideri Abdullah Öcalan’nın, silahların bırakılması ve PKK’nın feshedilmesi yönündeki çağrısını memnuniyetle karşılıyoruz. PKK Almanya’da yasaklanmış bir terör örgütüdür ve mücadelesi çok fazla can kaybına sebep olmuştur. Öcalan’ın çağrısı bu silahlı mücadelenin nihayet son bulması ve Kürt sorununda kalıcı bir barışın gelişmesi yönünde bir fırsat sunuyor.”

ÇİN DIŞİŞLERİ: Öcalan’ın silah bırakma ve PKK’nin kendini feshetme çağrısıyla ilgili raporları inceledik. Çin, Türkiye’deki ilgili tarafların anlaşmazlıkları siyasi yollarla çözme çabalarını her zaman desteklemiştir.

BARZANİ VE TALABANİ’DEN DESTEK

Öcalan’ın PKK’ya silah bırakma çağrısı Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde de olumlu karşılandı. KYB lideri Bafil Talabani “Kürtleri birleştirmek ve sorunları barışçı diyalog yoluyla çözmek için bu aşamada bunun sorumlu ve gerekli bir çağrı olduğunu düşünüyoruz. Tüm tarafları bu açıklamayı benimsemeye ve bu tarihi fırsatı değerlendirerek kapsamlı bir barışa ulaşmak için uygulanabilir adımlar atmaya çağırıyoruz” dedi. KDP lideri Mesud Barzani ise “Türkiye’de barış ve çözüm sürecine yönelik tutumumuz değişmemiştir. Her türlü çaba ve fırsatı değerlendirerek bu süreci desteklemeye devam ediyoruz. Barış, sorunların çözümünün tek doğru yoludur. Umarım Sayın Öcalan’ın mesajı, barış sürecinin yeniden başlaması için bir temel oluşturur ve herkesin yararına olacak bir sonuca ulaşılır” ifadelerini kullandı.

YPG KARŞI ÇIKTI PYD TOPU PKK’YA ATTI

Öcalan’ın çağrısına verilen ilk cevap PYD’den geldi. PKK’nın Suriye kolu PYD lideri Salih Müslim, çağrıyı olumlu karşılamakla birlikte sorumluluğu Kandil’e attı. Müslim “PKK’nın vereceği karara saygı duyacağız. Eğer bu yönde bir karar alınırsa biz de aynı doğrultuda hareket edeceğiz. Ancak sürecin nasıl ilerleyeceğini görmek gerekiyor” dedi. Ancak PYD’nin silahlı kolu ve PKK’nın da Suriye’deki varlığı YPG’nin ana unsuru olduğu Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) komutanı Mazlum Abdi, Washington’da düzenlenen bir konferansa internet üzerinden katıldığı sırada, Öcalan’ın açıklamalarının Suriye’deki Kürtlerle ilgili olmadığını ve Türkiye’nin iç politikasına yönelik bir çağrı olduğunu savundu. Abdi “Öcalan’ın yaptığı çağrıyı önemsiyoruz. Türkiye içindeki çatışmaların son bulmasını olumlu buluyoruz. Öcalan’ın çağrısı Suriye’deki Kürtlerle ilgili değil, Türkiye’nin iç meselesidir” dedi. Öte yandan çağrının asıl muhatabı durumunda olan Kandil sessizliğini koruyor.

KÜRTLERİN YÜZDE 65’İ SİLAHA KARŞI

Türkiye’de Kürtlere ilişkin tespitlerin yer aldığı ‘Kürt Barometresi’nin sonuçlarını açıkladı. Erbil Forumu’nda sunum yapan Kürt Araştırmaları Merkezi Direktörü Reha Ruhavioğlu ile Rawest Araştırma yöneticisi Roj Girasun’un açıkladığı araştırmaya göre Türkiye’deki Kürtlerin yüzde 73’ü Kürtçe eğitim talep ederken yüzde 83’ü Kürtçe müzik dinliyor. Yüzde 30’u iyi derecede Kürtçe konuşuyor. Yüzde 65’i silahlı mücadeleye karşı. Yüzde 40’ı demokratik ve özgürlükçü sistemi tercih ediyor. Ankette tutuklu eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a olan sevginin oldukça yüksek olduğu da ölçüldü.

ANKARA DA UKRAYNA SÜRECİNE DAHİL OLUYOR

Avrupa’nın Paris ve Brüksel’de düzenlediği Ukrayna zirvelerine dahil edilmeyen Türkiye Londra’daki masaya oturuyor. İngiltere Başbakanı Starmer, yarın Londra’da yapılacak Ukrayna Zirvesi’ne Türkiye’yi de davet etti.

İngiltere Başbakanı Keir Starmer’in davetiyle yarın Londra’da, Avrupa ülkelerinin katılımıyla bir Ukrayna Zirvesi gerçekleştirilecek. Başbakanlıktan yapılan açıklamaya göre, söz konusu zirvenin Avrupa’nın barışa yönelik bir çözüm için Ukrayna’nın egemenliğini ve güvenliğini güvence altına alan ortak ve kararlı desteğini ortaya koymayı hedeflediği kaydedildi. Alman DW Türkçe’nin aktardığına göre, zirvede Ukrayna’nın pozisyonunu güçlendirmek amacıyla askeri yardımların artırılması ve Rusya üzerindeki ekonomik baskının yoğunlaştırılması konularının ele alınacağı belirtildi. Zirveye, Türkiye, Almanya, Fransa ve İtalya’nın da aralarında olduğu pek çok ülkeden temsilcilerin yanı sıra, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’ın da davet edildiği belirtildi. Türkiye’yi Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın temsil edeceği belirtiliyor.

‘POSTMODERN DARBE 28 ŞUBAT’IN ÜZERİNDEN 28 YIL GEÇTİ

SİYASETİN DÖNÜM NOKTASI: 28 Şubat 1997’deki Milli Güvenlik Kurulu toplantısında, Refah-Yol hükümetine yönelik sert kararlar alındı. Sincan’da tanklar yürütüldü, hükümete baskı arttı. Başbakan Necmettin Erbakan, istifa etmek zorunda kaldı. Bu süreç, Türk siyasi tarihinde ‘post-modern darbe’ olarak adlandırıldı. Refah Partisi ve Doğru Yol Partisince kurulan 54. Hükümet, 28 Haziran 1996’da ülke yönetimini devraldı. “RP’nin 14 yıl süren siyasi yaşamı sona erdi. “Demirel başkanlığında 25 Haziran’da gerçekleşen MGK toplantısı, Erbakan’ın katıldığı son MGK toplantısı oldu. 30 Haziran’da 55. Cumhuriyet Hükümeti, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz’ın başbakanlığında kuruldu. ANAP-DSP ve DTP ortaklığıyla kurulan hükümette DSP lideri Bülent Ecevit Başbakan Yardımcısı olarak görev aldı. Bu arada, Anayasa Mahkemesi, RP’yi, 16 Ocak 1998’de ‘demokratik ve laik cumhuriyet ilkelerine aykırı davranarak, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü ve millet egemenliği ilkelerini çiğnediği ve irticai faaliyetlerin odağı olduğu’ gerekçesiyle kapattı. Erbakan ile Şevket Kazan, Ahmet Tekdal, Şevki Yılmaz, Hasan Hüseyin Ceylan, İbrahim Halil Çelik’in milletvekillikleri düşürüldü ve 5 yıl siyaset yasağı konuldu. Süreçte özellikle üniversitelerde ve kamuda uygulanan başörtü yasağı binlerce mağduriyete neden oldu. Etkisi bin yıl sürecek denilen darbenin uygulamaları ortadan kalksa da o dönem yaşananlar günümüz siyastine yön verdi.

ARKASINDA DEVLET AKLI VAR

Abdullah Öcalan’ın çağrısına ilişkin AK Parti’den açıklama yapıldı. Parti Sözcüsü Ömer Çelik ‘Hiçbir şekilde pazarlık söz konusu değildir. PKK, PYD, YPG, SDG hangi adla olursa olsun, terör örgütü silah bırakmalı’ dedi ve ekledi: Bunun arkasındaki Türkiye’nin devlet aklıdır.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, İstanbul İl Başkanlığı binasında PKK lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısını değerlendirdi. Sürecin arkasında devlet aklı olduğunu söyleyen Çelik şöyle devam etti: “Sayın Bahçeli’nin tarihi çağrısı, bütün Ortadoğu’da başlayan karanlık süreçlere karşı, bütün bu dalgayı göğüsleyecek yeni bir mesaj, davet, çağrı olarak ortaya çıkmıştır. Bunun esası terörsüz Türkiye hedefine ulaşmaktır. Bu çerçevede, terör örgütünün silahlarını bırakması ve tamamen feshedilmesi esastır. PKK, PYD, YPG, SDG hangi adla olursa olsun, Irak ve Suriye’deki bütün uzantılarıyla terör örgütü silah bırakmalıdır ve kendi kendisini feshetmelidir. Bunun arkasında Türkiye’nin devlet aklıdır. Burada devletin nitelikleri ile ilgili bir pazarlık söz konusu değildir. Bir al ver hiçbir şekilde söz konusu değildir. Devletlerin sert ve yumuşak güç unsurları vardır. Yumuşak güç olarak silah bırakma çağrısı sık sık yapılmaktadır.

Terör örgütüne fesih çağrısı terörsüz Türkiye merceğinden değerlendirilmektedir bizim açımızdan. Bütün bu süreç Cumhurbaşkanımızın talimatı ile devlet kurumları tarafından bu sürecin nasıl evrileceği hassas şekilde takip edilecektir. Bütün gelişmelere bakış açımız, 12 Ağustos 2005’te Diyarbakır’da ve tüm Türkiye’de olmak üzere tek vatan, tek bayrak tek millet ilkesi esasında olacaktır.” Öte yandan Eski Başbakan ve Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım, Yeni anayasa ile vatandaşlık tanımının güncellenebileceğini belirterek “Bu topraklarda Kürtler, Türkler, Süryaniler, Abazalar, Çerkezler var; vatandaşlık tanımı gözden geçirilebilir” dedi. Yıldırım, Türkiye’nin güçlü bir devlet olarak varlığını sürdürebilmesi için Erdoğan’ın yeniden Cumhurbaşkanı adayı olmasının önemine dikkat çekti. Yıldırım, yerel yönetimlere yetki devri yapılabileceğini söyledi.

‘BARIŞ VE BERABERLİK İÇİNDE YAŞAMAYI, TEMENNİ EDİYORUM

MHP lideri Devlet Bahçeli kendi çıkışlarıyla başlayan ve Öcalan’ın silah bırakma çağrısına uzanan sürece ilişkin açıklama yaptı. Ramazan dolayısıyla mesaj paylaşan Bahçeli “Ne mutlu bizlere ki, sahte ayrımcılıkların, yapay anlaşmazlıkların, cepheleşme ve yanlış anlamaların milli hayatımızdan tamamıyla sökülüp atılacağı kutlu bir dönemin eşiğindeyiz. Kem gözlere, kof sözlere, kötürüm niyetlere fırsat vermeden barış ve beraberlik sınırları dahilinde doyasıya yaşamayı, adeta kana kana içmeyi bilhassa temenni ediyorum. Salih amel, saf ve sahici ahlakın rehberliğinde yurdumun baştan ayağa sükûnet, suhulet ve kardeşlikle ihata edilmesi yegane dileğimdir” dedi.

ÖCALAN’LA BİR YILDIR MÜZAKERE YAPILIYOR

Yeniden Refah Partisi lideri Erbakan’la görüşen Özel, Öcalan’ın ‘silah bırakma’ çağrısıyla ilgili Cumhurbaşkanı’na seslendi. ‘Bir yılı aşkın süredir müzakereler yürütülüyor, ancak hükümet bu süreci şeffaf bir şekilde açıklamıyor’ dedi. ‘Eğer bu süreci yürütüyorsanız, cesaretle sorumluluğunu almanız gerekir’ ifadelerini kullandı. Erbakan ise Öcalan’a taviz verilmemesi gerektiğini söyledi.

MHP Genel Başkanı Özgür Özel, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ı ziyaret etti. Görüşmenin ardından Özel, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın ‘silah bırakın’ çağrısına ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sert eleştiriler yöneltti. Özel, Erdoğan’ın süreçle ilgili net bir açıklama yapması gerektiğini vurgulayarak, sürecin perde arkasında gizli müzakereler yürütüldüğünü ve bunun kamuoyuna şeffaf bir şekilde anlatılması gerektiğini ifade etti. Özel “Biz, Erdoğan’ın süreci edilgen bir şekilde izleyip siyasi riski ortaklarına yükleyerek buradan bir avantaj sağlamaya çalışmasını samimiyetsiz buluyoruz” dedi.

BİR YILDIR MÜZAKERE YAPILIYOR: Özel, sürecin perde arkasına dair önemli iddialarda bulunarak, bir yılı aşkın süredir müzakerelerin sürdüğünü ve bu görüşmelere devlet adına tam yetkili dört kişilik bir heyetin eşlik ettiğini öne sürdü. “Eğer bir barış süreci yürütülüyorsa, şeffaf olunmalı ve bu süreç tüm siyasi partilerin, meclisin ve halkın bilgisine sunulmalıdır” diyen Özel, hükümetin ‘gizli ajandalarla hareket ettiğini ve anayasa değişikliği pazarlıkları yapıldığını’ iddia etti. “Olursa sahiplenirim, iyi sonuçlar çıkarsa bana yarasın, kötü sonuçlar olursa uzak durayım” anlayışını eleştiren Özel “Bu millet, böyle kandırılabilecek ve zekâsı hafife alınabilecek bir millet değil. Eğer bu süreci yürütüyorsanız, cesaretle sorumluluğunu almanız gerekir” ifadelerini kullandı.

ÖCALAN’A TAVİZ VERİLMEMELİ: Özel’in açıklamalarının ardından YRP Genel Başkanı Fatih Erbakan da sürece dair değerlendirmelerde bulundu. “Barışın sağlanması ve terörün son bulması hepimizin temennisi. Ancak, Öcalan’a herhangi bir taviz verilmesi, ev hapsine alınması ya da bazı haklardan yararlandırılması kabul edilemez” diyen Erbakan, hükümetin bu süreçte DEM Parti’nin desteğini alarak anayasa değişikliği yapmayı hedeflediğine dair şüpheleri olduğunu söyledi. Erbakan ayrıca, Suriye’nin kuzeyinde silahlandırılan YPG’nin varlığı sona ermeden tam anlamıyla bir çözüm sağlanamayacağını belirtti.

SÜREÇ TAMAMEN ŞEFFAF OLMALI: CHP ve YRP liderlerinin ortak vurgusu, sürecin tamamen şeffaf olması ve barış adına yapılan görüşmelerin hiçbir siyasi hesap içermemesi gerektiği yönünde oldu. Özgür Özel, hükümete “Bu tür süreçler siyasi hesaplara ve anayasa pazarlıklarına alet edilmemeli. Eğer bir adım atılıyorsa, toplumun tüm kesimlerinin rızası alınarak, açık ve net bir şekilde yürütülmeli” çağrısında bulundu.

BARIŞ ÇABALARININ YANINDAYIZ

Öte yandan Özel, Öcalan’ın çağrısı sonrasında yaptığı açıklamada “Cumhuriyet Halk Partisi, toplumun barış ve demokrasi taleplerinin hiçbir makam, mevki ve aktör tarafından kendi siyasi hedefleri doğrultusunda istismar edilmesine izin vermeyecektir” dedi.

İMAMOĞLU: ÇAĞRIYI DEĞERLİ BULUYORUZ

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Öcalan’ın çağrısına ilişkin açıklama yaptı. İmamoğlu “Terörü bitirecek, şehitlerimizin ailelerinin ve gazilerimizin helalliğini alacak her girişim ülkemiz adına değerlidir ve önemlidir. Bu vesileyle çağrıyı değerli buluyoruz” dedi. Sorumluluğun sadece tek bir tarafa yüklenemeyeceğini belirten İmamoğlu “Bu ülkeyi yönetenlerin de omuzlarındadır. Türkiye’nin gerçekten demokratik, insan haklarına ve hukuka uygun ilkelerle yönetilmesi asıl meseledir” ifadelerini kullandı.

SOMUT YOL HARİTASI ORTAYA KONULMALI

Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, Abdullah Öcalan’ın ‘PKK silah bırakmalı’ çağrısını değerlendirdi. Davutoğlu sosyal medya hesanı X’ten yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı: “Uluslararası sistemin sarsıldığı, bölgemizin bir ateş çemberinin içinde bulunduğu şartlarda ülkemizin kendi iç bünyesini tahkim etmesi ve terörden tümüyle arındırılması yönünde yapılan her çağrı ve atılan her adım olumludur. Bu çağrının hayata geçirilmesi için geçmiş tecrübelerden dersler çıkarılarak netice odaklı somut bir yol haritası ortaya konmalıdır. Bu süreç milli iradenin nihai tecelligahı olan TBMM zemininde bütün siyasi partilerin ve toplumsal kesimlerin çoğulcu katkısıyla yürütülmelidir.”

Bu süreç kirli bir pazarlığın ürünüdür: Öcalan’ın çağrısına İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu tepki gösterdi. “Bu süreç kirli bir pazarlığın, bir o kadar kirli ürünüdür. Türkiye, tek adamın makam ve ünvan hırsıyla, tarihte eşi benzeri görülmemiş bir istibdat çukuruna yuvarlanmak üzeredir” dedi. Dervişoğlu çağırıyı “PKK’ya, yazıhanesini Irak’ın kuzeyinden, Suriye’nin kuzeyine taşıması çağrısıdır” diye niteledi ve devam etti: “ İktidar, PKK’yı lağvetme kılıfıyla, aslında Cumhur İttifakı devletine katmaktadır. Bu süreç, millet tanımıyla oynayarak, ömür boyu başkanlık pazarlığıdır.”

ARTIK YARALARIMIZI SARMA ZAMANIDIR: Saadet Partisi lideri Mahmut Arıkan “Ülkemizin kendi iç meselelerini küresel güçlerin elinde bir kart olmaktan çıkaracak girişimleri, silahların susmasını, terör örgütlerinin kendilerini feshetmesini ve sorunları ortadan kaldıracak adımların atılması yönündeki çabaları önemli buluyor, süreci dikkatle izliyoruz. Süreçlerin şeffaf bir şekilde yönetilmesi, şiddet ve terör eylemlerinden etkilenen toplumsal kesimlerin tüm hassasiyetlerini dikkate olarak, sürece dahil edilmesi temel beklentimizdir. Milletimiz ancak ve ancak bu durumda sürece itibar edecektir. Artık bu yaralarımızı sarma, birlik ve beraberliğimizi en güçlü şekilde tesis etme zamanıdır” dedi.

PKK’nın silah bırakması tarihi bir gelişme olur: DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, terör örgütü PKK’nın lideri Abdullah Öcalan’ın İmralı heyeti aracılığıyla yaptığı çağrıya ilişkin açıklamalarda bulundu. Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Babacan, Türkiye’nin sorunlarını demokratik ve siyasi zeminlerde çözme kapasitesine sahip olduğunu ifade etti. Babacan “DEM Parti İmralı heyetinin açıklamasını memnuniyetle karşılıyorum. PKK’nın silah bırakması ve örgütün kendini feshetmesi, Türkiye için önemli bir dönüm noktası olacaktır. Demokratik standartların yükselmesi ve insan haklarına dayalı bir hukuk devletine doğru ilerlemek adına atılacak adımlara yapıcı bir perspektifle katkı sunmaya hazırız” dedi.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (5)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN