Prof. Dokgöz: Kayıp çocuk vakalarının yüzde 85'inde suçlu tanıdık

Prof. Dokgöz: Kayıp çocuk vakalarının yüzde 85'inde suçlu tanıdık

Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Halis Dokgöz, çözülemeyen bir cinayette adli tıp, kolluk ya da hukuk birimlerinin eksiklerinin olacağını vurguladı. Dokgöz, her olasılığın önemli olduğunu, "Binde 1’lik bir olasılık, yüzde 100’e karşılık gelebilir." sözleriyle ifade etti. Kayıp çocuk vakalarında ise aile ve akrabalardan başlamak üzere genellikle yakın çevrenin suçlu olduğunu belirten Dokgöz, Narin Güran cinayetini hatırlattı, "Narin öldü ama cesedi konuşuyor. Artık hukuk sistemi konuşmalı." dedi.

Cinayet ve kayıp çocuk vakaları toplumdaki endişeyi her geçen gün artırırken suçluların cezalandırılması mağdur yakınlarının yüreğine biraz olsun su serpiyor. Olayların açığa kavuşturulması için ise kanıtların doğru değerlendirilmesi hayati önem taşıyor.Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halis Dokgöz, "Eğer bir cinayet aydınlatılamıyorsa, aydınlanmıyorsa bunun değerlendirme sürecinde sıkıntı var demektir." diyerek sürecin önemini vurguladı.

Dokgöz; adli tıpçılar ve adli bilimler uzmanlarının bir iz peşine düşerek gerçekleri ortaya çıkarabileceğini ifade etti, "Eğer bir cinayet aydınlatılamıyorsa, aydınlanmıyorsa bunun değerlendirme sürecinde sıkıntı var demektir. Ya adli tıp uzmanları ya güvenlik güçleri ya da hukuk sistemi işini iyi yapmıyor demektir. Bir adli olay olmuşsa tüm olasılıkları değerlendirmek gerekiyor. Binde 1’lik bir olasılık, yüzde 100’e karşılık gelebilir." şeklinde konuştu.

'SUÇLU YÜZDE 85 ORANINDA ÇOCUĞUN TANIDIĞI BİRİ'

Kayıp çocuk vakalarına dair ciddi hatırlatmalar yapan Dokgöz, "Kayıp çocuk meselesi söz konusu olduğunda yüzde 80-85 çok yüksek bir oranla çocukların tanıdığı, bildiği, güvendiği kişiler bu eylemleri yapıyor. O nedenle bu tür bir kayıp olayı olduğunda aileden başlayarak spiral şeklinde soruşturma ve araştırmayı genişletmek gerekiyor." uyarısında bulundu.

'NARİN'İN AĞABEYİNİN KOLUNDAKİ DNA TESPİT EDİLEBİLİRDİ'

8 yaşında öldürülen Narin Güran'dan bahseden Dokgöz, Narin'in ağabeyinin kolundaki diş izleri vaktinde incelense DNA tespitinin yapılabileceğini söyledi. Dokgöz, "Aile, akrabalar, mahalle, okul yani hangi sosyal ortamda bulunuyorsa bu ortamlardan başlayarak araştırma, inceleme, soruşturma yapmak gerekir. Bu olay da ortaya çıktığında ilk bunu vurguladım. Arkasından da aile üyelerinin ve çocuğun yakınında bulunan sosyal çevredeki kişilerin mutlaka adli tıp muayenesi yapılması gerektiğini vurguladık. Eğer bu yapılsaydı, ağabeyinin kolundaki ısırık izleri DNA incelemesiyle yüzde 99,90 gibi güvenilirlikte kime ait olduğunu söyleyebilecektik." ifadelerini kullandı.

'NARİN ÖLDÜ AMA CESEDİ KONUŞUYOR'

Narin'in ölüm şeklinin kesinleşmesinin önemli olduğuna değinen Prof. Dokgöz, "Adli Tıp Kurumu'nun raporunun en önemli kısmı boğularak öldürüldüğünü net şekilde ortaya koyan kısım. Yani çocuğun bir cinayete kurban gittiği kesinlik kazandı. Ölüm şekli ve ölüm nedeni saptandı. Bu çok kıymetli, çok değerli. Ben hep şunu söylüyorum, Narin öldü ama cesedi konuşuyor. Bu noktadan sonra artık hukuk sisteminin konuşması gerekiyor." dedi.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN