TBMM’de kabul edilen "Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun", yapı denetimi ve imar planlarında Çevre Bakanlığı'na geniş yetkiler tanırken, yerel yönetimlerin ve meslek odalarının yetkilerini kısıtlıyor. 50 binden fazla insanın hayatını kaybettiği depremlere rağmen, düzenleme müteahhitleri denetimden uzaklaştırma endişesi yaratıyor.
6 Şubat 2023'te Türkiye tarihinin en büyük felaketlerinden biri yaşandı. Kahramanmaraş merkezli depremler, 53 binden fazla can kaybına ve yüz binlerce yaralanmaya neden olurken, on binlerce insanı hala yaz-kış demeden çadırlarda yaşamaya mahkûm etti. Bu yıkıcı felakete rağmen, iktidarın yeni düzenlemeleri, depremden çıkarılması gereken derslerden çok, rant odaklı politikaların devam ettirileceği endişesini güçlendirdi.
KÖY KANUNU VE YAPI DENETİMİ: YENİ DÜZENLEMELER NELERİ GETİRİYOR?
Geçtiğimiz günlerde TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen "Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun", özellikle yapı denetimi, imar planları ve yerel yönetimlerin yetkileri konularında ciddi değişiklikler içeriyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın yetkilerinin artırıldığı bu düzenleme, yerel yönetimlerin ve meslek odalarının yetkilerini kısıtlamayı hedefliyor. Yeni düzenlemeler şu maddeleri içeriyor:
YEREL YÖNETİMLERİN YETKİLERİ AZALTILDI: Duvar'dan Bahadır Özgür'ün haberine göre; gecekondu, kıyı alanları ve orman dışına çıkarılan alanlar gibi bölgelerde iyileştirme ve dönüşüm projelerinde karar yetkisi artık tamamen Bakanlığa ait olacak. Bakanlık, her tür ve ölçekteki imar planlarını tek başına onaylayabilecek.
KDV MUAFİYETİ: Kentsel dönüşüm projelerinde, arsa ve arazi teslimleri Katma Değer Vergisi’nden muaf tutulacak. Bu durum, büyük müteahhitlere sağlanan önemli bir mali avantaj olarak görülüyor.
TMMOB’UN YETKİLERİNE MÜDAHALE: Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin (TMMOB) mevzuat hazırlama ve denetim yetkisi, Çevre Bakanlığı bünyesindeki bir genel müdürlüğe devredildi. Bu adım, TMMOB’nin bağımsız denetim ve kamu yararını koruma işlevini sınırlamayı amaçlıyor.
YAPI DENETİMİNDE DEĞİŞİKLİKLER:
Daha önce 500 metrekare üzerindeki yapılar için yapı denetim firmalarının elektronik dağıtım sistemiyle belirlenmesi zorunluyken, bu düzenleme değiştirildi. Yeni düzenlemeye göre:
500 metrekareye kadar olan yapılar için denetim firmalarını müteahhitler kendileri seçecek.
Daha büyük projelerde ise iki firma atanacak ve müteahhit bunlardan biriyle anlaşacak.
Bu değişiklikler, yapı denetim sisteminde müteahhitlerin keyfi kararlar almasının ve denetim sürecinin zayıflamasının önünü açacak.
RANT VE DENETİMSİZLİK RİSKİ
Yeni düzenlemelerle birlikte yapı denetiminde müteahhitlerin denetim firmalarını seçme özgürlüğü, denetim süreçlerinde ciddi zaaflar yaratabilir. Bu durum, rekabeti kalite üzerinden değil, düşük maliyet ve az denetim sözleriyle şekillendirebilir. Özellikle 6 Şubat depremlerinde çöken binaların büyük bir kısmının denetimsizlik ve yetersiz inşaat malzemeleri nedeniyle yıkıldığı düşünüldüğünde, bu düzenlemenin doğurabileceği sonuçlar endişe verici.
KÖY KANUNU’NDAKİ DEĞİŞİKLİKLER VE TARİHİ SÜREÇ
Köy Kanunu, Cumhuriyet’in ilk yıllarında, yabancılara toprak satışını sınırlandırmak ve ulusal egemenliği korumak amacıyla çıkarılmıştı. Ancak 1980’lerden itibaren yabancıya toprak satışına yönelik düzenlemelerle kanun defalarca değiştirildi. Son düzenleme ile yerel yönetimlerin yetkilerinin kısıtlanması ve imar planlarının merkezi otoritenin tekeline alınması, rant ve kentsel dönüşüm projeleri üzerindeki denetimi daha da zayıflatıyor.