Prestijli bilim dergisi Science’ta yayımlanan ve Marmara Denizi’ndeki sismik aktiviteyi inceleyen makale, Türk basınında “DÜNYACA ÜNLÜ DERGİDEN KORKUTAN İSTANBUL UYARISI” başlıklarıyla yer alırken, jeoloji mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş çalışmanın medyadaki sunumuna X hesabından tepki gösterdi.
Alman araştırmacıların Marmara Denizi'ndeki son 20 yıllık deprem verilerini inceleyerek, sismik aktivitenin batıdan doğuya (Tekirdağ'dan İstanbul'a) doğru ilerlediğini ve bunun büyük bir depremin habercisi olabileceğini duyurması basında geniş yer buldu. Prof. Dr. Osman Bektaş ise X (Twitter) hesabından yaptığı açıklamada, bu durumun "korkutucu yeni bir uyarı"dan ziyade, bilinen bir gerçeğin teyidi olduğunu belirtti.

Bektaş, söz konusu haberlerin İstanbul depremiyle ilgili “yeni bir bulgu varmış” algısı yarattığını, oysa makalenin uzun süredir savunduğu “Marmara’da depremselliğin batıdan doğuya göçü” tezini desteklediğini belirtti.
Prof. Bektaş, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“Haberi, İstanbul depremiyle ilgili yeni bir bulgu sunmadığı gibi, ‘Marmara'da depremselliğin batıdan doğuya göçü’ tezimizi destekler. Almanların 11 Aralık 2025 tarihinde Science dergisinde yayınladıkları ‘İstanbul deprem tehlikesi’ adlı makale aşağıdaki tartışmaları esas alır.”
Bektaş, Alman araştırmacıların yaklaşımını ve uluslararası literatürdeki diğer çalışmaları şöyle özetledi:
“Alman ekolüne göre ‘creep’i (yavaş kaymayı) belirten tekrarlayıcı depremlerin batı–orta Marmara’dan İstanbul’a doğru kaybolması, Avcılar Segmenti’nin kilitli olduğunu (deprem gerilme birikimi var) belirtebilir.”
“Oysa, dünyaca ünlü creep uzmanı Japon Uchida, 2019 makalesinde Ana Marmara Fayı’nın Tekirdağ’dan İstanbul’a doğru kilitli, kısmi kilitli (gerilme birikimi az) ve tam akma (gerilme birikimi çok az) gösterdiğini belirtir.”
“Almanlara göre Adalar Segmenti olası kilitli, yaklaşık M7 deprem üretebilir.”
Bilimsel içeriğin “korkutucu başlıklarla” verilmesini eleştiren Bektaş, Science makalesinin, Marmara’daki depremlerin batıdan doğuya ilerlediğini gösteren mevcut tartışmaları temel aldığını, bu açıdan kendi tezleriyle uyumlu olduğunu vurguladı.

