Gazeteci İsmail Saymaz, Gezi Parkı eylemleriyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alındıktan sonra adliyeye sevk edildi. Saymaz, suçlamaları reddederek gazetecilik faaliyetlerinin yargılandığını ve susturulmak istendiğini belirtti.
Gezi Parkı eylemleriyle bağlantılı olduğu iddiasıyla gözaltına alınan gazeteci İsmail Saymaz, sağlık kontrolünün ardından İstanbul Adliyesi'ne sevk edildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, Saymaz’a “Gezi eylemlerinde aktif rol almak”, “sosyal medyada kamuoyunu kolluk kuvvetlerine karşı kışkırtmak” ve “Gezi davası sanıklarıyla yoğun temas içinde olmak” suçlamaları yöneltildi.
İsmail Saymaz, avukatı Aslı Kazan aracılığıyla suçlamalara yazılı bir açıklamayla yanıt verdi. Açıklamasında, gazetecilik faaliyetleri dışında herhangi bir yasa dışı faaliyette bulunmadığını vurgulayan Saymaz, kendisine yöneltilen iddiaları reddetti.
Saymaz, şu ifadeleri kullandı:
“Osman Kavala ile gazetecilik dışında hiçbir temasım olmadı. Kavala’nın internet sitesi ya da televizyon kurma girişimlerinden haberim yoktur.”
“Can Atalay’la Gezi’den önce de sonra da hukuki süreçler bağlamında görüştüm. Kendisi toplumsal davaların önde gelen savunucularındandır.”
“Çiğdem Mater’i sosyal çevremden, Mücella Yapıcı’yı ise yalnızca haber kaynağı olarak tanıyorum.”
“Gezi olaylarını 1 Haziran’dan itibaren muhabir olarak takip ettim. Gelişmeleri tarafsız ve objektif biçimde kamuoyuna aktardım. Provokatif ya da yönlendirici hiçbir paylaşımda bulunmadım.”
Saymaz, ayrıca Gezi sürecinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin haberlerinin gazetecilik çerçevesinde kaleme alındığını, bu nedenle ulusal ve uluslararası basın kuruluşları tarafından ödüle layık görüldüğünü hatırlattı.
“Suçsuz ve masumum. Hakkımda başka suç isnat edilemediği için bu dosyanın içine dahil edilmeye çalışılıyorum. Bu, açıkça gazetecilik faaliyetimi engellemeye yönelik bir çabadır” diyen Saymaz, kamuoyuna da “vicdanla ve sağduyuyla yaklaşın” çağrısında bulundu.